18.08.2024 - 00:00 | Son Güncellenme:
Yusuf Çınar - MAGAZİNİN BABASI / Serdar Uslu, bu günlerde Musa- Nilay Şirin’in sahibi olduğu Alaçatı’daki Keyf-i Kadeh’te sahneye çıkıyor. İstanbul’da 360’larda, Taşlık Gazinosu’nda, Sır Envelo, Nişantaşı Meyhanesi’nde, Tren’lerde sahneye çıkan sahnedeki giyim kuşamı, müşterilerle diyalogları, hem arabesk hem fantezi müzikteki geniş repertuvarı ile büyük ilgi çeken Serdar Uslu, hedefine emin adımlarla ilerliyor Uslu. Henüz 5 yaşında şarkı mırıldanmaya başladığını söyleyen Uslu, “Dinlediğim parçaları okumaya çalışır, duyduğum parça hoşuma giderse saatlerce belki günlerce onu mırıldanırdım. Çocukluğum böyle geçti” dedi.
Müziğe olan ilgisinin sonradan oluşmadığını, ilk okulda öğretmeninin, “Sesin güzel, haydi şarkı söyle” diyerek kendisini cesaretlendirdiğini belirten Serdar Uslu, “Daha sonra arkadaş ortamlarında şarkı söylemem için ısrarcı oluyorlardı, söylüyordum. Enstrüman çalmaya inanılmaz hevesim vardı, gitar alıp ders almaya başladım.
Müzik benim yaşam biçimim olmaya başladı. Haftanın birkaç günü arkadaşlarımızla karaoke barlarda vakit geçirmeye başladım işte o günlerde tanıştığım mikrofon elimden hiç zaman düşmedi” dedi.
‘Gece gündüz çalıştım’
2013 yılında hayallerinin peşinde gitmek için çalıştığı İzmit’teki iş yerinden ayrıldığını belirten Serdar Uslu, “Hayalleri olan bir insandım, hala hayallerimin peşinden koşuyorum. İzmit’ten İstanbul’a taşındım.
Bir mağazada iş buldum, akşamları ise sahne alabileceğim bir yer ayarladım. Kendimi daha da geliştirmek için ünlü isimlere vokallik yaptım” dedi.
Konu sadece şarkı söylemek değil
Gece gündüz çalışarak başarıya giden yolu çizdiğini belirten Serdar Uslu, müziğe gönül veren genç müzisyenlere de tavsiyelerde bulundu. Uslu, “Bu yol çok uzun, yol yorucu, hiç kolay bir yol değil. Bu sektörde enerjinizin iyi olması, insanların sizi tanıması, sevmesi, sayması en az iyi bir yorumcu olmanız kadar önemli. O yüzden enerjinin yüksek olması lazım. Dinlemekten, şarkı söylemekten hiç vazgeçmeyin. Sahneye çıktığınızda ne olursa olsun hep gülümseyin. Konu sadece şarkı söylemek değil, sahne konusunda da kendinizi geliştirin” ifadelerini kullandı.
Çeşme’de Arkas Regatta coşkusu
Çeşme’de bu yıl sekizincisi düzenlenen Arkas Aegean Link Regatta’nın ilk gününde yapılan Cevher Kupası Yarışı’nın kazananları, törenle ödüllerine kavuştu. Çeşme Belediyesi Seyir Terası’nda gerçekleştirilen törende, dereceye giren yelkencilere kupaları verildi. Törene Funda-Bernard Arkas, Haluk-Bahar Özyavuz ve Cevher Özyavuz’un yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Gevrek and Ginger’ın seçkisiyle Çeşme sokak lezzetleri, Seçkin Et’ten Ahmet Aysal ve Seçkin Aysal, Kokoreççi Baki Usta’nın oğlu Volkan Çolak ve Söğüşcüm Ersin İnceoğlu ile daha da renklendi. DJ Luca Zagaia’nın performansı ise etkinliğe keyif kattı.
Gecenin yıldızları, tabii ki dereceye giren yelkencilerdi. Diğer yıldızlar ise gecenin en güzel şekilde geçmesi için çalışan Arkas ve Cevher Grubu’nun yetkilileri ve çalışanlarıydı. Gece sonunda başarılı bir ev sahipliği yaptıkları için tebrik yağmuruna tutuldular.
Geleceğin doktoru
Can-Dilden Göksoy’un kızları Dilce Göksoy’a bir davette rastladım. Ertan Kayıtken imzalı kırmızı kostümüyle göz kamaştıran Dilce etrafını saran dostları tarafından tebrik yağmuruna tutuldu. Sebebini sorduğumda, “İzmir Amerikan Koleji’ni bu yıl bitirdim. Koç Üniversitesi veya Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde okumak istiyordum. Dileğim kabul oldu. Eğitim dili İngilizce olan ve eğitim programı temel ve klinik bilimler, klinik stajlar ve intörnlük olmak üzere 3 fazdan oluşan Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne kaydımı yaptırdım. Çok mutluyum” dedi.
Mantısı dillere destan
Seher Alçay, 25 yıl mutfak usta öğreticiliği yaptıktan sonra emeklilik hayalini gerçekleştirmek için Çeşme Açık Hava Tiyatrosu karşısında bulunan evinin bahçesini küçük bir restoran haline getirdi. antısı ile de ünlü Seher Hanımın Çeşme’nin ünlü simalarının olduğu bir lezzet avcısı grubu var. aftada bir gün de olsa öğle vakti, randevularını burada veriyorlar. Hatta Çeşme’ye gelen sanatçıların onserden sonra “Seher Hanımın mantısı konserde harcadığım enerjiyi geri getirir” diyerek sipariş verdiklerine de şahit oldum.
Lal Denizli’ye anlamlı hediye
Sevcan Biçer, 28 yıldan beri el emeği göz nuru ile takı ve hediyelik eşya yapan emekçi kadınlardan sadece birisi. Gece gündüz mücadele ederek iki çocuğunu okutan, büyüten ve evlendiren Sevcan Biçer’in takı öyküsü Karşıyaka’dan Alaçatı’ya taşınması ile başladı. Efsanevi belediye başkanlarından Muhittin Dalgıç’ın Alaçatı’da yer vermesiyle başlayan hayat mücadelesi serüveninde bu günlere geldi. Geçtiğimiz gün çat kapı yaparak esnafa “merhaba” demeyi bir gelenek haline getiren Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli ile kısa süren bir sohbet halinde rastladım. Sevcan Biçer, “Güzel başkanıma şans getirsin, nazar değmesin diyerek deniz kabuklarından yaptığım bilekliği hediye ettim” dedi.