31.08.2024 - 00:40 | Son Güncellenme:
DİDEM SEYMEN İstanbul - Robotik cerrahi, kadın hastaklıkları ameliyatlarında da son yıllarda giderek önem kazanıyor. Açık cerrahiye göre hastaya az ağrı, hızlı iyileşme, enfeksiyon riskinin daha az ve karın bölgesinde ameliyat izinin yok denecek kadar küçük olması gibi avantajlar sunan robotla yapılan ameliyatlar, özellikle kadınlara önemli bir avantaj sağlıyor.
Medicana International İzmir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanları robotik jinekoloji ameliyatları hakkında en çok merak edilen soruları yanıtladı ve bilgiler verdi…
Prof. Dr. Mehmet Tunç Canda
Robotik cerrahi neden daha avantajlı?
Hastanın ameliyat sonrası daha çabuk yürümesi, daha erken beslenmeye başlaması, daha çabuk taburcu olması, daha az ağrı hissetmesi gibi pek çok artısı var. Yüksek çözünürlüklü 3 boyutlu görüntü eşliğinde derin noktaların çok net görülmesi buna bağlı olarak daha az doku travması, daha az kan kaybı ve ameliyat sırasında daha az kan verilmesi bunlardan en önemlileri. Robot kollarının insan elinin bilek hareketleri benzeri hareketler yapması, 540 derecelik dönüş avantajı ve insan elinde olabilecek titremeyi ortadan kaldırması sayesinde açık cerrahide cerrahın yapabildiği pek çok işlemin rahatlıkla yapılabilmesini mümkün kılıyor.
Robotik cerrahi ile hangi jinekoloji ameliyatları yapılıyor?
Rahim, miyomlar, yumurtalıklar ve tüplerin alınması, yumurtalık kistleri, daha önceden tüplerini bağlatmış kişilerde kapalı tüplerin yeniden açılması, endometriozis (çikolata kistleri), rahim ve vajina sarkması, rahim ağzı yetmezliğine bağlı erken doğum yapanlarda rahim ağzına dikiş uygulanması, doğuştan vajinası olmayanlarda yeni vajina yapılması ameliyatları ve erken evre rahim ve yumurtalık kanseri tedavisinde yeşil floresan kullanarak bekçi lenf bezleri dediğimiz tümörün ilk olarak yayıldığı lenf bezlerinin (sentinel lenf bezleri) tespitinin robot ile sağlanması bu teknikle yapılıyor.
Doç. Dr. Aşkın Doğan
Son yıllarda, rahim kanserlerinin tedavisinde daha fazla tercih edilen ‘sentinel lenf modu’ (SLN) çalışması nedir?
Sentinel lenf modu, bir kanserin vücuttaki yayılımını kontrol etmek amacıyla kullanılan bir lenf düğümü biyopsi yöntemidir. Kanser hücrelerinin ilk olarak yayıldığı lenf düğümü olarak tanımlanan sentinel lenf düğümü yayılımın olduğu ilk bölgeyi gösterebilir. Geleneksel lenf nodu çıkarılması yöntemi çok sayıda lenf düğümünün çıkarılmasını gerektirir ve bu da komplikasyon riski taşır. SLN çalışması ise sadece kanserin yayılma ihtimali en yüksek olan düğümleri hedef alır, bu da düşük komplikasyon riski anlamına gelir. Bu yöntemle cerrahların sadece kanserin yayılma olasılığı en yüksek olan düğümleri çıkarmasına olanak tanır. Lenf düğümlerinin durumu, kanserin yayılımını anlamak ve hastalara en uygun tedavi planını oluşturmak için kritik bir bilgi sağlar.
Bu tedavinin robotik yöntemle yapılması nasıl avantajlar sunar?
Rahim kanserlerinde sentinel lenf modu çalışması, birçok avantaj sunmaktadır. Komplikasyon risklerini azaltması ve tedavi sürecini kişisel hale getirmesi, bu yöntemi özellikle tercih edilir kılmaktadır. Robotik cerrahide bu lenf düğümlerini görüntüleyebilecek teknolojinin hali hazırda bulunması ile gelecekte, endometrium kanseri tedavisinde daha iyi sonuçların elde edilmesine katkı sağlayabilir. Bu nedenle, SLN çalışmasının endometrium kanserlerinde standart bir prosedür haline gelmesi ve hastalar için en uygun tedavi seçeneği olarak değerlendirilmesi önemlidir.
Op. Dr. Mustafa Melih Erkan
Miyom ameliyatları hakkında bilgi verir misiniz?
Robotik cerrahinin kadın doğum alanında en etkili kullanıldığı yer, miyom cerrahisidir. Miyomlar rahim içerisinde yer kaplayan iyi huylu tümörlerdir. Ancak her ne kadar iyi huylu olsalar da yoğun kanamalara sebep olabiliyorlar. Büyüklüklerine bağlı olarak ağrı ve baskı şikayetleri yaratabiliyor ve yerleşim yerlerine bağlı olarak da gebelik planlayanlarda gebeliğe engel olabiliyorlar. Doğurganlığın en önemli parçası olan rahime zarar vermeden bu miyomları çıkarmak büyük beceri gerektiriyor.
Miyom ameliyatlarında robotik cerrahi nasıl bir avantaj sağlıyor?
Robotun ileri derecedeki hareketi çok hassas bir cerrahi yapmaya ve miyomları çıkardıktan sonra da kalan alanları çok sağlam ve sıkı bir şekilde dikebilmeye olanak sağlıyor. Üstelik tüm bunlar sadece 0.8 santimlik bir kaç delikten yapılabiliyor. Hastalar çok az ağrı duyuyor ve çok az miktarda kan kaybediyor. Bu sayede de normal hayatlarına bir kaç günde dönebiliyor ve iş kaybı, zaman kaybı yaşamıyorlar. Ayrıca son teknolojik güncellemeler ile ameliyat sırasında robotik kollardan direkt rahim üzerine eş zamanlı ultrasonografik inceleme yapılıyor ve 1 santim altındaki küçücük miyomlar bile çıkarılabiliyor. Böylece ileride yeniden bir miyom ameliyatı geçirme ihtimali en aza indiriliyor.