Orgill’den açılışa özel tarife

Bülent Buda: Siyah beyazlı renkleriyle özlem duyumsatan bir görünüm TFF 1. Lig’de Manisa Futbol Kulübü. Ben onlara Manisaspor demekten hiç vazgeçmedim. Eğer sevgili başkanın takımıysanız adınız da Manisaspor’dur. Oyunun ilk dakikaları Mehmet, Anıl ve de Orgill’in final dokunuşu erken, temiz, nitelikli bir gol ne güzel! Ve sonra Sousa’dan fantastik bir sol vuruşla ikincisi. Atma alışkanlıkları geride bıraktıkları sezondan devam ediyor. Ne güzel. Bu neşeli zaman diliminde üçüncü beklenirken savunma hataları ile rakibin ulaştığı eşitlik… ve sonrası güne damgasını vuran iki nitelikli ayak Sertaç ile Orgill. İlk haftanın siftahında hem de rakip sahada sıkı bir takıma karşı galibiyet, ne güzel. Teknik düzeyi yüksek bir takım siyah beyazlılar. Lakin kendilerine olan öz güveni ara ara bir miktar abartıyorlar diyebilir miyiz eğer hoş görürlerse? Söz gelimi sol bek Erhan. Üst düzey teknik ve müthiş bir sol ayak. Ve de oyunu şekillendirme girişimleri. Ancak bazen işin tadı kaçıyor sanki. Aman yanlış anlaşılmasın. Bizimkisi skor tabelasında olumsuz gelişmeler olmasın endişesi ya da kaygısı. Hoş geldiniz. Tebrikler. Özlemiştik.

Fatih Tanfer: Geçen yılın namağlup şampiyonu Manisa FK, TFF 1. Lig’e müthiş bir başlangıç yaptı. İstanbulspor gibi bir takıma deplasmanda atılan 4 gol önemli başarıların habercisidir. Öncelikle başta Orgill olmak üzere doğru transferler yapılmış. Geçen sene ki defansa Sadi Karaduman takviye edilmiş. Sertaç ise yaptığı müthiş asistler ile lige yine damgasını vuracak. Manisa FK’nın Süper Lig hedefi bir gerçek. Kararlı ve istekli oyunlarıyla ilk maçtan inançlarını gösterdiler.

Mehmet Demirtaş: Namağlup şampiyonluk sevinci yaşamak zordur, bu unvanı korumak kuşkusuz daha da zor. 37 maçlık inanılmaz seride 1. Lig’i çok iyi bir biçimde karşıladılar. Orgill nokta atışı bir transfer olduğunu golleriyle gösterdi. Bence onun yüksek performansı ligin kaderini bile etkiler. Bu lig için çok özel bir isim. Manisa FK’nın hedefleri doğrultusunda yardımcı olacak, basamakları çıkmada öncü olacak karakterde. İlk haftada açıkçası bol hatalar yapıldı, açık futbol oynandı. Yani o takımı kötülemek, başkasını yükseltmek yersiz. Bugün baktığınızda bana göre en hazır takımların başında gelen Manisa FK bile hatalı goller yedi. Ligde takımlar oturmaya başlamadı henüz. Fakat hem moral anlamında hem de iddialı olduğunu baştan hissettirme anlamında kritik ve de altın niteliğinde bir 3 puandı. Bizim sizden beklentimiz hep zirve. Yolunuz açık olsun.

USAIN BOLT HAYRANI

Yeni sezonda takıma en iyi şekilde katkı sağlamak istediğini vurgulayan golcü Orgill, “Kariyerimde hiçbir zaman bir gol hedefi belirlemedim. Her zaman sahada elimden gelenin en iyisini yapacağım. Takımın birlikte oynaması, birlikte hareket etmesi halinde gol gelir. O nedenle benim gol atmamdan ziyade takımımın kazanması çok daha önemli dedi” Jamaikalı rekortmen atlet Usain Bolt’a olan hayranlığıyla ilgili de konuşan Orgill, “Dünyanın en hızlı atletleri Jamaika’dan çıkıyor. Atletizm artık kültürümüzün bir parçası oldu. Jamaika’da her çocuk atletizm ile uğraşıyor. Bu bir kültür haline geldi” şeklinde konuştu.

Hüsamettin ile gelen mutluluk

Bülent Buda: Hüsamettin ile Muzaffer’in kulübede bekleme süreleri bir miktar uzun gibi geldi. Hüsamettin oyun biterken şapkadan tavşan çıkardığı için değil bu varsayım. Ama yine de o kafa dokunuşunun estetik olarak etkileyici olduğunu vurgulamalıyım. İlk yarının 5 ile 15 arası akıcı oyun ile final pasları ve dokunuşları da becerili olunca ilk dakikalarda öne geçilerek oyun farklı bir boyuta taşınabilirdi. Keçiören’in gol için oluşturduğu gelişlerde, baskılarda önde olduğunu vurgulamalıyız. Böylesine sorunlu süreçlerde özellikle Ali Emre’nin kalesini yürekli eylemlerle savunduğunu söylemeliyiz. Eğer somut bir gerekçesi yoksa Enis ile Muzaffer’in de kulübede bir miktar fazla oturduklarını vurgulamalıyız. Yenilen golden sonra arkası gelecekmiş gibi bir izlenim edindik. Geldiler, kaçırdılar iyi ki. Karlı bir gün bence. Bu arada az daha unutuyordum. Hüseyin Hoca’nın Altınordu’daki son mevsimiymiş. 10 yıl dolunca ayrılık kaçınılmaz oluyormuş. İlkesel bir uygulama. Teşekkürler hocam yani. Bu arada hoca ile birlikte başlamıştık Altınordu’ya. Ben de ufak ufak toparlanmaya başlasam mı diyorum. Bu yaştan sonra da kendime takım bulmakta zorlanacağım elbette. Olsun ne yapalım…

Fatih Tanfer: Altınordu için hakikaten sadece gurur duyulur. 9 oyuncusu giden bir takımın Keçiören karşısında 2000 ve üstü doğumlu 7 oyuncusu sahadaydı. 2 tane 2004’lü, 1 tane de 2003’lü oyuncu oyun alanındaydı. Kurtlar sofrasında bu kadar gençle oynayan ve futbolun güzelliklerini sunan bir ekibe alkıştan başka ne yapılır? Bu güzel düşüncenin sahibi Seyit Mehmet Özkan ve saha içi cesur uygulayıcısı Hüseyin Hoca’ya Türk futbolu adına teşekkür ederim. Elbette bu gençlere hoşgörülü olmak gerekir. Ayrıca transfer ayı bitmeden en az 2 takviyenin de gerekli olduğunu düşünüyorum. Tek kelimeyle helal olsun size.

Mehmet Demirtaş: Altınordu ileri üçlüsü Ahmet Dereli-Feytullah-Ahmet İlhan maça iyi başladılar. Dinamik ve atletik yapılarıyla rakip defansı hataya zorlayan güçleri vardı. Direkte patlayan şutlar, rakip kaleciden dönen toplar derken pozisyonların içerisinde kaldılar. Orta alan ve defans blokları bu maçta ileri uca nazaran daha yetersizdi. Takımdan ayrılanların yeri dolarsa, bu sezon da iddialı olmamaları için bir sebep yok.

Takviye şart!

Bülent Buda: Geçtiğimiz yıl Süper Lig’de sağ bek oynatılan Özer’e bir basamak aşağıya inince 10 numara uygun görülmüş. Spiker oyundan alınıncaya kadar Özer’in adını bir kez seslendirdi. O da dakika 66’da. Karşı kaleye tek şutu, tek etkili bir atağı, gol girişimi yok Denizli’nin maç bütününde. Ne denir buna? Yetersizlik. Anadolu’nun sanayide, turizmde, ticarette öncü kentlerinden Denizli’nin futbolda yaşadığı drama bir bakar mısınız? Eğer önümüzdeki birkaç gün içerisinde transfere ilişkin bir çözüm üretilemezse Bandırma karşısında izlediğimiz bu takım (lütfen genç adamlar yanlış algılamasın) bu ligde barınamaz. Bir alt lige daha düşer. Oyun alanında izlediğimiz genç adamlar bu ligin yükünü taşıyacak, sorunların üstesinden gelebilecek yeterlilikte değiller henüz. Bu sorun elini taşın altına sokan birkaç kişinin özverisiyle çözümlenmez. Tüm Denizli ayağa kalkmalı.

Fatih Tanfer: Denizlispor, transfer yasağı nedeniyle gençleriyle çıktığı Bandırmaspor karşısında (Bana göre en iyi transfer yapıp kadrosunu güçlendiren takımlardan birisi) direndi, mücadele etti. Ancak gücü yetmedi. Denizlispor’a takviye yapılmasının şart olduğuna inanıyorum.

Mehmet Demirtaş: Genç isimlerin yer aldığı, bu lig için deneyimi pek de olmayan yeni bir oluşum vardı sahada. 1. Lig biraz da deneyim kokuyor oysa ki. Transfer tahtasını açmak için çok uğraştılar. Eğer ki gündemde olan isimler imzalarsa daha iyi bir görüntü çıkabilir ortaya. Burada çok iyi başarılar yakalamışlardı. Bu başarılar yinelenebilir.

Hak edilmiş 3 puan

Bülent Buda: Sevgili Cenk Laleci’nin engin hoşgörüsüne sığınarak kendisinden bir ricam olacak. Oyun sırasında kendilerine yakın bölgelerden taça çıkan topları lütfen ayaklarıyla değil elleriyle rakip ya da kendi futbolcusuna nazik bir biçimde uzatsınlar. Ayakla servis itici gözüküyor. Futbolumuzun sergilenmesinden ve de yönetilmesinden sorumlu bireylerimizde çok acıdır, sindirim sistemi sorunu var. Bu giderilmedikçe bizde oynanan futbola spor denmez.

Sahalarda birbirine saygı yerlerde sürünüyor. Oyuna ilk bakışta Süper Lig’den aşağıya inmesine karşın konuk Erzurum daha güçlü. Menemen’in yeni gelenleri geçen sezondan kalanlara göre sayısal olarak üstünler. Alanda iyi duruyorlar. Yarışmacı kimlikleri, kazanma istekleri, oyunlarını seyredilir kılıyor. Rakiplerine neredeyse gol pozisyonu vermeden maçı tamamladılar. Buna karşın özellikle ilk yarıdaki ataklarda etkiliydiler. Toni Gomes’in üç girişiminden ilki tam 90’dan dönen adeta bir füze. Sergiledikleri futbol kalitesiyle özellikle ilk yarıda skor tabelasını rahatlatabilirlerdi. İkinci yarıda yenilgiyi içine sindiremeyen, düştükleri çukurdan kurtulma amacıyla basan rakipleri karşısında kaleci Batuhan ile önündeki savunmacılar maçı hatasız tamamladılar. Sevindirici, etkileyici ve sevenlerini umutlu kılan bir başlangıç.

Fatih Tanfer: Ligin ilk maçında takım halinde mücadele üst sınırdaydı. Kazanmak için gereken her şeyi yaptılar. Yapılan yeni transferler takıma büyük katkıda bulunuyorlar. Müthiş bir maç oynadılar. Hücum etkinlikleri üst düzeydeydi. Savunma alanlarını kapattılar. Rakiplerine pozisyon vermediler. Erzurumspor ilk şutunu 42. dakikada atabildi. Böylesi dinamik olan bir takımın elbette kazanma şansı yüksekti. Öyle de oldu.

Mehmet Demirtaş: Menemenspor, her iki yarıda bulduğu gollerle sezona iyi bir giriş yaptı. Özellikle Ba’yı ayrı bir gözle izledim. Top kapması, driplingleri ve adam eksiltme özelliğiyle takımına çok şey katıyor. Bence takımda duruşu çok şeyi değiştirebilir. Genel itibariyle de Erzurum’un açık yanlarını ve kırılgan taraflarını iyi çözmüşler. Genç ve dinamik kalarak geçen sene yaşadıkları kabusu bu sene başarı öyküsü olarak değiştirebilirler.

Bergama BLD’den 2 takviye daha

TFF 3. Lig 1. Grup’ta sezon öncesi kadrosunu tamamen değiştiren Bergama Belediyespor, Karaman Belediyespor’dan merkez orta saha Hamit Kurt ve Şanlıurfaspor’dan kanat oyuncusu İsmail Cem Kara’yı transfer etti. Daha önce Karaman’da şampiyonluk yaşayan 24 yaşındaki Hamit’le 1 yıllık, Trabzonspor altyapısında yetişip 1461 Trabzon’da da forma giyen 20 yaşındaki İsmail Cem’le ise 2 yıllık sözleşme imzalandı.