09.01.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:
Hatta bazı TV kanallarımız "İzmirin çözülemeyen sırrı" diye anonslar yaptı, ekrana yorumcular çıkardı. Açıklamaların en müthişi, eski bir köşe yazarı tarafından yapılmıştı. Burası Osmanlı döneminde Darağacı bölgesiydi. Yüzlerce eşkıya çetesi türemişti. Yakalananlar idam edilmiş ve topluca gömülmüş olabilir." Bir başkası ise; "İzmirde veba ve kolera salgınları çok yaşanırdı, salgın nedeniyle ölenler toplu halde gömülmüşlerdir." diyordu. Bilgiye dayanmadan böyle sorumsuz yayınların yapılmasını ve toplumun yanlış bilgilendirilesini doğru bulmuyorum. Eşkıyalık üzerine doktora yapan, bu alanda kitaplar ve makaleler yazan bir akademisyen olarak, şunu söyleyebilirim.İzmir civarında eşkıyalık yaygındı. Ama, tarihin hiçbir devrinde öyle kalabalık çeteler yoktu. Toplu idamlar da yapılmamıştır.Salgın meselesine gelirsek... Bu da yorumcumuzun fantezisinden başka bir şey değildir. Yine İzmirdeki salgınlar üzerinde araştırmalar yapan bir kişi olarak, 19uncu ve 20nci yüzyılda İzmirde öyle kitlesel ölümlere neden olan hastalıklar yaşanmamıştır. Ölenlerin gömülmesine dair hiçbir kayda rastlamadım. UNIVERSIADE hazırlık çalışmaları nedeniyle, geçen hafta Alsancak Stadında kazı yapıldı. Toplu gömülmüş insan kemikleri bulundu. Yerel gazetelerimizde ve TV kanallarımızda çıkan haberler, yorumlar, hayal gücümüzün ne kadar geniş olduğunu gösterdi. İzmirin kurtuluşu sırasında yapıldığı iddia edilen katliamdan, toplu idamlara, kolera ve veba salgınlarından, buranın eski Rum Mezarlığı olduğuna kadar çeşitli görüşler ortaya atıldı. Toplu gömünün bulunduğu Alsancak Stadyumu ve çevresi 1920li yıllara kadar Rum Mezarlığıydı. İçinde de St. Michell Şapeli vardı. Çınar Atayın "Osmanlıdan Cumhuriyete İzmir Planları" kitabında bu mezarlıklar çok net biçimde görülmektedir.Aya Vukla, Aya Dimitri, Aya Triphon, Mortakia (Ölüler Yeri) ve Darağacı isimlerini taşıyan Rum mahalleleri arasında çok geniş alana yayılmış mezarlıklar bulunmaktaydı. Ayrıca bölgede bir de Latin mezarlığı vardı. Alsancak Stadının inşa edildiği yere denk gelen mezarlıkların bir kısmı 1890lı yıllarda Paniunios Rum futbol takımına saha açmak için temizlenmişti. 1920li yılların sonunda Vali Kazım Paşanın çabalarıyla stadın büyütülmesi ve etrafının duvarla çevrilmesi için çalışma başlatılmıştı. O dönemde belediye mezarlığı kaldırmıştı. Ölü sahiplerine cesetleri almaları için çağrıda bulunmuştu. 1 - 2 yıl gibi süre verilmişti. Ancak Rumlar İzmiri terk ettiği için sahipsiz cesetler belediye tarafından gömülmüştü. Gelelim işin gerçeğine Bu bilgiler, fantezilere gereksinim duymaksızın stadın içindeki toplu gömüyü açıklayabilmektedir. Günümüzde İzmirin merkezindeki herhangi basit bir kazıda bile, birçok kemikle karşılaşma ihtimali vardır.1930lu yıllara kadar İzmir, kent içi mezarlıklarla doluydu. Belli başlılarını hatırlatmak isterim. Kentin kalbi konumundaki Hükümet Konağının hemen sol çaprazında Sulu Mezarlık adıyla anılan bir Müslüman Mezarlığı vardı. Yine Konak Meydanındaki Sarı Kışlanın talimhanesinin bitişiğinde, günümüzdeki Milli Kütüphanenin bulunduğu yerde yine bir Müslüman Mezarlığı bulunmaktaydı. Eski Memleket Hastanesinin arkası, günümüzdeki Bahri Baba Parkı, Maşatlık adıyla meşhur olan Musevi Mezarlığıydı. Basmaneden Kemere giden yolun üzerindeki Çorakkapı Camiinin civarı sağlı sollu mezarlıktı. Yine Basmahanedeki Altın Parkın bulunduğu yer de vaktiyle bir Müslüman Mezarlığıydı. Kemer İstasyonundan demiryolu hattı boyunca birkaç yüz metre gidildiğinde, Yeşildere Çayının vadisinin düzlük alanları mezarlıklarla doluydu. 1905 İzmir Planında bölgeye "Mezarlıklar Caddesi" adı verildiğini okumaktayız. Derenin her iki yanını kapsayan beş büyük mezarlık yer alırdı. Yeşildere eteklerinden Kadifekaleye çıkılırken, Aziziye Mahallesindeki evler, adeta mezarlarla iç içe girmişti. İzmir merkez alanındaki Türk Mahallesi Kadifekalenin eteklerine yayılmıştı. Mahallelerin üst sınırlarını mezarlıklar oluşturmaktaydı. Müslüman mezarlıklarının belirgin görüntüsü, kuşkusuz servi ağaçları. Günümüzde kentin önemli merkezlerinden birisinin adı da, geçmiş günlerin mezarlıklarını anısını yansıtmaktadır: Mezarlıkbaşı.Mezarlıkbaşının arkasında yer alan Agoranın bulunduğu Namazgah, Müslüman mezarlıklarının başlangıcıydı ve günümüzdeki İkiçeşmelik Caddesinin üst kesimleri ve Eşref Paşa sırtlarındaki mezarlıklar çok geniş bir alan oluşturmaktaydı. ege@milliyet.com.tr İşte toplu mezarın sırrı