EgeMerkez sağa da kucak açmalıyız

Merkez sağa da kucak açmalıyız

22.02.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

CHPde "Kara Gözüktü" hareketini başlatan Alaattin Yüksel: Halkı iktidara taşımak için önce parti yönetimini değiştirmeliyiz. Artık ideoloji tartışma lüksümüz yok. Sadece solu değil, herkesi biraraya getirmeliyiz

Merkez sağa da kucak  açmalıyız

CHPde "Deniz Bitti, Kara Gözüktü" hareketini başlatan Alaattin Yüksel, Milliyet EGEye hedeflerini anlattı. Yüksel, "İzmirde işaret versem, örgüt bölünür. Ama niyetimiz bu değil. Halkı iktidar yapmak istiyoruz. Merkez sağı da kucaklayan bir yapı oluşturmalıyız" dedi. Yüksel, satır başlarıyla şöyle konuştu: Görevden alınmam parti içi muhalefeti birleştirdi. Salı günü (bugün), Ankaraya gideceğim. Beraber hareket ettiğimiz arkadaşlarla durumu değerlendireceğiz. Amacımız yeni bir parti kurmak değil, CHPde yaşanması kaçınılmaz değişimi gerçekleştirmek. Belki Anadoludaki parti teşkilatlarını da dolaşacağız. Öncelikli mücadelemiz CHPde yönetimi değiştirmek. Bunu başardığımız takdirde Atatürk Türkiyesine yakışmayan AKPyi oradan indirmek kolay. Değişim kaçınılmaz Hedefimiz Türk solunu bütünleştirmek. Bu da yetmez, herkesi biraraya getirmeliyiz. Çünkü AKP, 9-10 parça, farklı ideolojilerden oluşmuştur. Bizim bugün artık ideloloji tartışma lüksümüz yok. "Lailik, cumhuriyet, Atatürk ilke-devrimleri, demokrasi ve yoksulluğa son" diyen, bu 5 kritere uyan herkesi biraraya getirmeliyiz. "Sağ-sol, DYP-ANAP" diyemeyiz. Merkez sağı da kucaklayan bir yapı oluşturmalıyız. Bize partinin içinden, dışından Türkiyenin her yerinden, akademik çevrelerden, profesyonel çevrelerden, iş kurmuş, fabrika, binlerce insan yönetmiş kesimlerden, başarıya nasıl ulaşılacağı bilenlerden destek yağıyor. "Fikir gruplarımız, ekiplerimiz var" diyorlar. Sadece beş kriter var Partiyi demokratik bir yapıya kavuşturacağız. Bu nedenle Tüzük Kurultayını toplamak istiyoruz. Genel merkeze üye kaydetme imkanı veren 12. maddeyi çözmeden hiç bir şeyi çözemeyiz. Yoksa bunlar, delege seçimlerini bile yapmazlar. Evlerde, kapalı ardında bu işi hallederler. Normal koşullarda partiye üye yapmayacakları insanları son saniyede kaydederler.Partide "o onun adamı, bu bunun adamı", "rakiplerini yok et" anlayışını ortadan kaldırmalıyız. Kavgayı bitirmeliyiz. Kavgalı eve kız vermezler, kavgalı partiye de oy vermezler. Genel Başkan, partiyi korkularla, kuşkularla yönetiyor. Oturdukları koltuklar onlara yetiyor ancak bize yetmiyor. Bunun için mücadele ettik, genel merkezle ters düştük. Kavgayı bitireceğiz İl başkanlığından alınmamızı bekleyenler, "aman biz gelelim" diyenler vardı. Onlar için üzgünüm, sükutu hayale uğradılar. Aynı ekipte olmadığımız; dürüst, namuslu, demokrasiyi içine sindirmiş arkadaşlarımız da var. İl Başkanlığı onlara da teklif edildi. Bildiklerim var, elinin tersiyle ittiler. "Birinin haksızca görevden alınmasıyla, gelip il başkanı olmam" diyenler var. Saygıdeğer davranış budur. İl Başkanlığına atanan Ekrem Bulgun, "Çok eski, iyi partili" diye kabul ettiğimiz bir abimizdir. Geçmişte hizmetleri olmuştur. Hala bu yaşta heyecan duyuyor. Biz de kendisine il genel meclisinde görev verdik. Ama bu koşullarda il başkanlığına atanmayı kabul ederek, prestijini, imajını tartışılır hale getirilmemeliydi. Sükutu hayale uğradılar Yeni il yönetimi oluşturulurken "delikanlı olma koşulu aranacak" demişler. Bu çıkışlar komplekstir. Mert, delikanlı bir yönetim vardı. O yönetimi hiç bir haklı gerekçe olmadan, ayak oyunlarıyla görevden aldırmak delikanlılık mıdır? Kendiniz delikanlı mısınız ki, delikanlı yönetim atayacaksınız? Delikanlılık bu mu? Ekrem Bulgunun yapacağı, yeni il yönetimi oluşturma toplantısına "Gitmeyelim, içimize sinmiyor" diyenler oldu. "Gidin" dedim. Bir işaret versem, kadın kollarından, gençlik kollarından, İl Genel Meclisinden, Belediye Meclisinden, bir çok yerden arkadaşımız o toplantıya gitmezdi. Parti bölünür. Haksız görevden alınmaya karşı Fuardaki toplantımıza 59 İl Genel Meclisi üyesinden 52si katıldı. Büyükşehir Belediye Meclisi üyelerinin yarısından fazlası da oradaydı. Belde belediye başkanlarımız, ilçe başkanlarımız oradaydı. Biz bu partinin vicdanıyız, ev sahibiyiz, sahip çıkanıyız. Bölmeyi, parçalamayı hiç bir zaman düşünmedik. İnşallah bölünme olmaz