Marko Paşa ve arkadaşları

Bülent Buda: Sevgili Eren. Bırak rakiplerinle dalaşmayı. Öfkeni, meşin yuvarlaktan çıkarmaya bak. Yanlış bilmiyorsam henüz siftahın da yok. Bak 40’ını aşmış amcan Marco geldi, siftahını yaptı. Hem de birinci sınıf bir gol dokunuşuyla. Bu bağlamda hakkını yemeyelim. Ben çalışkanlığına, kazanma isteğine, hakemin son düdüğüne değin vazgeçemeyen hırslı, iştahlı karakterine saygı duyuyorum. Takımın bütününde zincirlerinden kurtulma isteği ağır basıyor. Tüm futbolcular yarışıyor, savaşıyor. Gençlerin giderek olgunlaşmasıyla bütün olarak daha etkileyici görünüme bürünmeleri kaçınılmaz olacaktır. Tabelayı şekillendirenlerin çeşitlenmesi, yarışmacı kimlik, deneyimli-genç karışımından fışkıran istek ile forma sevgisi ve de taraftar desteği. Altay’ın bu yıl ayakta tutacak olgulardır. Ve de hayal görmeden gerçekçi olalım. Altay’ı bu yıl ligdeki konumunu koruması, bence büyük başarı olacaktır.

Fatih Tanfer: Maç başlarken Altay lig sonuncusuydu. Lider Bodrumspor’u yenerek ilk galibiyetini aldı. Geçen hafta 90+3 köşesinde de Altay’ın iyi olduğunu yazdığım için bu sonuç benim için sürpriz değil. Başta kaptan İbrahim olmak üzere abiler ve gençler sahaya ruhlarını yansıtıp terlerinin son damlasına kadar mücadele ediyorlar. Ve bir de Marco, ilk golde olduğu gibi attığı jeneriklik golle ustalığını gösterdi. Altay bulduğu gol sonrası rakibini orta alanda ve defans derinliğinde karşıladı. Pas kanallarını tıkamaya çalıştı ve başardı. Hak ettiği 3 puanı aldı.

Mehmet Demirtaş: Keçiörengücü karşılaşması acı fragman, Adana’da umuda yürüyen filmin ilk ayağı ve de Bodrumspor’da afişleri süsleyen final sahnesi. Piksel piksel emeğin ve mücadelenin resmi gibi Bodrumspor zaferi. Bu kadraja giren herkes başrol. Ozan’ın bloke ettiği toplar, İbrahim’in birleştirici gücü, Zeki ve Ceyhun’un orta bloktaki sağlam duruşları, Eren’in, Yusuf’un daha iyiye giden formları, lideri puansız göndermelerinin baş etkeniydi. Ekonomik tablo sebebiyle öyle derin bir kadroya sahip değiller. Haliyle forma savaşımı kısıtlı. Ancak herkesin ortak paydada buluştuğu bir camia Altay. Armanın ruhunu sırtına geçiren bu oyuncu grubu, her şeyin farkında. Büyük iş başardıklarının da bilincinde. Avuç içleri patlayana kadar alkışlamak da bizlere düşüyor.

Altınordu 1 puana abone oldu!

Bülent Buda: Ligin başlarındayız. Puan cetveline baktığımızda öyle ahım şahım ağıt yakılacak bir manzara yok. 45+3’te Ahmet İlhan sol kanatta yine şapkadan tavşan çıkardı. Gönderdiği topa Ahmet Dereli’nin ucundan dokunuşu yeterli oldu. Ve keyfi yerine gelen kaptan ikinci yarının hemen başında kasığından sakatlanınca o güzelim coşku yerini üzüntüye terk etti. Bu bağlamda ıskalamadan, Altınordu hücumcularının Ahmet İlhan’sız neler yapabileceklerini değiştirmeleri kaçınılmaz görünüyor. Altınordu kramponlarının göz okşamanın ötesine geçerek ağları okşayacak üretimlere ulaşması kaçınılmaz görünüyor.

Fatih Tanfer: Altınordu, şöhretler topluluğu Pendik karşısında bir puanla yetindi. Altınordu takım halinde beraber hareket ettiği anlarda hep iyi görüntü verdi. Mücadele etti ve pres yoğunluğunu artırdı. İkinci yarıda Ahmet İlhan’ın 49’da sakatlanması hücum gücünü düşürdü. Altınordu ikinci yarıda kaptığı topları hızlı ve doğru bir biçimde rakip kaleye taşıdı. Savunmada kaymaları iyi yaptı. Yeteneklerine güvendiğim Safa ve Emircan’ın daha etkili oynamaları gerekirdi. Altınordu’da eksikliklerin ileri ki haftalarda giderilerek daha iyi bir takım olacağına inanıyorum.

Mehmet Demirtaş: Altınordu, sahip olduğu özellikleri daha basite indirgeyip, etkili şekilde kullanırsa sahada fark yaratıyor. Ancak kendi oyunundan feragat ettiği zamanda rakiplerini zorlayamıyor.
Karşı kaleye net ve çabuk inme sorunu skor üretememelerinin en büyük nedeni. Yaratıcılık, futbol aklı ve dinamizmi birleştirebilseler, rakiplerinden kalite olarak geride değiller. Takımın en büyük problemlerinden bir tanesi de savunmanın hayati kayıpları. Temiz ve sağlam ayaklı oyuncular olsa daha iyi savaşacaklar.

Göztepe artık hata yapmamalı

Bülent Buda: Mesut orada lüzumsuz ayağını uzatmasa Landel ne yapardı ki? Oyunun en uygun aşamasında gol atmak kavramında sıkıntı yaşayan Bolu uçlarına penaltı büyük ikramiye. Bozuk para gibi harcanan ilk yarı, Bolu kalesinin hiç sıkıntı yaşamadığı zaman dilimi... Emir maç sonu konuşmasında, ‘Maçın egemeni bizdik. Yenilgiyi hak etmedik’ diyerek yaklaşıyor soruna. Başka bir şey mi seyrettik biz? Maçın sonucunu belirleyecek pozisyonlara radikal, net çözümler üretilmesi kaçınılmaz. Karşı kalede tek net gol pozisyonu üretilemeyen oyunda golcü diye nitelendirilenlere esaslı bir dokunuş kaçınılmaz.

Fatih Tanfer: Göztepe için maç sonrası yorumunda söylediklerimin tekrarına gerek yok. Önemli gelişme, Turgay Altay istifasını verdi. Yeni teknik direktör arayışı başladı. Umarım öz güveni yüksek bir takım haline gelip savunma ve orta sahası büyük bir uyum içinde olup hücumdaki üretkenlik artarsa fedakar seyircisinin hak ettiği Göztepe’yi izleriz. En önemlisi statü gereği ilk iki takımın direkt çıkıp diğer beş takımın Play Off oynayacağı düşünülürse umudu kesmemek gerekir. Ama burada en önemli nokta, oyuncuların bireysel performanslarının artması kesinlikle şarttır.

Mehmet Demirtaş: Turgay Altay’ın takımdan ayrılışı sonrası soru işaretleri kendisini göstermeye başladı. Yeni bir oyun stratejisi, sezon başında yapılan transferlerin katkısı nasıl olacak hepsi merak konusu. Koltuğa oturacak kişinin hataya zemin vermeden bu takımı harekete geçirmesi gerekiyor. Göztepe’de yeni bir yapılanmayla yeni yönetim, geç gelen transferler, devir süreci gibi olayların olduğu evrede geldi Turgay Hoca. Ancak yolların ayrılması kararında sonuçlar baz alınsa da Manisa FK’da yaptığını yapamayan bir Turgay Altay vardı. Göztepe sorunu yıllardır hoca da aradı ve bir bir öğüttü birçok ismi. Ayrılanlar ise çok daha iyi yerlere geldi. Yeni dönemde eski sistem hala devam etmekte. Umarım problemler çözüme kavuşur ve artık beklenen Göztepe çok uzaklarda olmaz.

Manisa kaçanlara üzüldü

Bülent Buda: Oscarlı bir filmin adını uygun buluyorum 1. Lig’e. ‘Dövüş kulübü!’ Bir bardak suda tsunami yaşanıyor çimler üzerinde. Futbol sadece para basan bir alan değil. Eğer sakıncası yoksa bir miktar da spor. Neyse kendimize dönelim. Sevgili Levent’e hoşgörüsüne sığınarak bir miktar eleştiri. 1-İlk 11 seçiminizde bazı özel tercihler var mı? 2-Adem Büyük yine ustalara özgü kafa vuruşuyla golünü attı. Lakin bu futbolcuya 90 dakika fazla değil mi? 3-Konuk Malatyaspor’un her hızlı karşı atağında eksik ve konumsuz yakalanan savunma anlayışı tehlikeli değil mi? 4-Ömer’in ilki penaltı bu denli kalesini boşaltması yaşanan hangi sorunların sonucu? 5- Genç Batuhan kulübede yaşlanmak için mi transfer edildi? Elbette yanıt beklemiyorum. Sevgili Levent’e içimden bir çimdik atmak geldi, hepsi bu.

Fatih Tanfer: Manisa FK, bir puana şükretmeli. Malatya 1-0 öne geçtikten sonra 41, 45+5 ve 50. dakikada üç net gol pozisyonu kaçırdı. Haqi Osman, Manisa defansını darmadağın etti. 63’te yine Cengizhan ikinci golünü attı. Manisa FK, 87’de Batuhan’la beraberliği sağladı. Manisa maç boyunca geçiş hücumlarında sıkıntı yaşadı. Kesinlikle temposu yok. Her şey Nizamettin’den bekleniyor. Onun da gücü yetmedi. Manisa’ya Samsun’da alınan galibiyet sonrası bu beraberlik yakışmadı. Halk deyimiyle, denizi geçti derede boğuldu.

Nazar boncuğu olsun

Bülent Buda: En büyük, en iyi, yenilmezlik aşamasına gelmiş takımlar bile yenilmişlerdir nihayetinde. Karalar bağlamanın, ağıt yakmanın ne yeri ne zamanı. İyi oynadıkları maçları kazandılar, liderliği de analarının ak sütü gibi hak ettiler. Altay karşısında da kötü oynadılar. Golleri ikram ettiler. Gol pozisyonu üretemediler. Ve yenildiler. İsmet Taşdemir, müthiş, akılcı, alçak gönüllü, hiç yakınmadan öyle bilimsel yorum yaptı ki hayran oldum. Sporumuzun, futbolumuzun İsmet Hoca gibi gerçekçi futbol adamlarına gereksinmesi var. Sir Alex Ferguson’un şu sözleri çok değerlidir: “Moral bozukluğuna kolayca yenik düşülebilecek durumlarda hızlı hesaplar yapabilmek, değerli bir özelliktir.”

Fatih Tanfer: Lider Bodrumspor, Altay’ın bu kadar mücadeleci ve enerjik oyununa karşı tedbir alamadı. Jahovic’in 32. dakikada kaleci Ozan’ın kurtardığı mutlak gollük vuruşu hariç ilk yarıda etkili değildi. İkinci yarı gol bulmak adına değişiklikler yaptı. Baskılı oynadı. Top daha çok onlardaydı. Ancak pozisyon üretemediler. Bir de buna kötü savunma organizasyonu eklenince ikinci golü kalesinde gördü. Artan yorgunluk sonrası defansta boş alanlar bıraktı. Bireysel hatalar arttı. Bodrumspor, Altay karşısında namağlup unvanını kaybetti. Bu maçtan çıkarılması gereken dersler olduğuna inanıyorum.

Mehmet Demirtaş: Üç maçta elde edilen dokuz puan ve net oyun. Adana karşısında alınan puanda da elle tutulur bir futbol izledik. Altay karşısında çift forvet aşısı bence tutmadı. Öncelikli olarak takımın kesin dokuz numarası Celal gibi duruyor. Adis ile partner olunca orada tıkanıklık yaşandı. İdeal dizilişinden bir tık uzakta kaldıkları İzmir deplasmanında mental çöküş yaşandı. Lider sıfatıyla başarılı ve de iddialı giriş yaptıkları için hedef takım oldular. Haliyle bu durumun eksi yönlerini de yaşayacaklardı. Öncelikle ders, daha sonra nazar boncuğu olsun. Bu tip maçlardaki kayıplar doğaldır. Bodrum kesinlikle iyi bir takım.