EgeKullanılan su bedeli 38 bin: gelen fatura 93 bin lira!

Kullanılan su bedeli 38 bin: gelen fatura 93 bin lira!

19.01.2025 - 00:30 | Son Güncellenme:

Bugün 200 bine yakın üyesi bulunan İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’nin Başkanı Yalçın Ata, çözüm bekleyen sorunlarını sıraladı “Katı atık bedelleri can yakıyor. Son örnek, Lokantacılar Odası Başkanımız sayın Doğan Kılıç’ın faturasıdır” diye konuştu.

Kullanılan su bedeli 38 bin: gelen fatura 93 bin lira

FATİH TANFER / ASLI ÖKTENER- *Bugün İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’ne kayıtlı üye sayısı nedir? Hangi sektörler ağırlıklı?

Haberin Devamı

İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’ne kayıtlı bugün 200 bine yakın aktif esnaf sanatkar bulunuyor. Ağırlıklı meslek kolları; bakkal, lokanta, karayoluyla taşımacılık hizmeti yapan esnaflar ile emlakçılar olarak sıralanabilir.

*Üyelerinizin belli başlı çözüm bekleyen sorunları nedir?

Esnaf sanatkarların ekonomide güç günler yaşadığı bir dönemdeyiz. Sınırlı sermaye yapısı ve durağan iş potansiyeli nedeniyle zor bir süreçten geçen üyelerimizin başlıca bazı sorunlarına da değinmek gerekirse; öncelikle sosyal güvenlik diyebiliriz. Ne yazık ki emeklilikte aranılan gün sayısı konusunda üyelerimiz pek de adil olmayan bir uygulama ile karşı karşıya.

Sosyal güvenlik kurumları tek çatı altına alınmasına rağmen, bugün Bağ-Kur sigortalısı esnafın emekli olabilmesi için 9 bin günü doldurması gerekiyor. Oysa SSK sigortalıları, 7200 gün ile emekliliğe hak kazanabiliyor. Buradaki sıkıntıyı şöyle örnekleyebiliriz; bir esnaf işyeri açıyor, sermaye yatırıyor, kazancı ile devlete vergisini, SGK primlerini ödüyor, istihdam yaratıyor, ekonomiye katkı koyuyor ve emeklilik için 9 bin günü bekliyor. Oysa yanında çalıştırdığı elemanı, tüm bu riskleri üstlenen esnaftan daha erken emekli oluyor. Esnaf yanında çalıştırdığı elemanları emekli ediyor ama kendi emekli olamıyor. Bu durumun en kısa sürede düzeltilmesi, emeklilik gün sayılarının eşitlenmesi gerekiyor. Öte yandan, esnaf emekli olmak için gün satın almak istediğinde, üyemizin kuruma olan tüm borcunu ödemesi isteniyor. Üyelerimiz bu kez de ciddi bir borç meblağı ile karşı karşıya kalıyor ve çoğu zaman da emekli olamıyor. Bu nedenle yapılacak bir düzenleme ile esnaf sanatkarların emekli olabilmeleri için ihtiyaç duydukları kadar günü alabilmelerinin önü açılmalıdır.

Haberin Devamı

Yetiştirecek çırak bulamıyoruz

Diğer öncelikli sorunlarınız neler?

Esnaf sanatkarları mağdur eden bir başka konu da işyeri stopajları. Mal sahibinin vermesi gereken yüzde 20 oranındaki stopaj yükü maalesef esnaf sanatkarların üzerinde kalıyor. Bu Türkiye’nin bilinen bir gerçeğidir. Bunun yanında, son dönemlerde işyeri kiraları da aşırı artış göstermiştir. Kiraların üzerine bir de yüzde 20 oranında stopaj yükü bindiği zaman üyelerimiz nefes alamaz duruma geldi. Esnaf kesimi olarak talebimiz, stopajın kaldırılması, hiç olmazsa yüzde 20 oranının yüzde 10 civarına çekilmesidir. Bir diğer sorunumuz ise kalifiye eleman. Bugün lokantacısından tornacısına, berberinden terzisine, hatta taksi sahibine kadar üyelerimiz ehil eleman bulma konusunda büyük sıkıntı çekiyor. Esnaf sanatkarlar bırakın kalifiye elemanı, yetiştirmek için çırak bile bulamıyor. Eskiden evlatlarımız küçük yaşlarda çırak-kalfa olarak meslek öğrenmeye başlardı. Oysa bugün, 4+4+4 eğitimi sistemi ile gençler ortaöğretimini 18 yaşında tamamlıyor. 18 yaşına gelen bir genci yetiştirmek, yönlendirmek, istenilen verimi alabilmek haliyle pek mümkün olmuyor. Öte yandan aileler de meslek eğitimine gereken önemi vermiyor, evlatlarının mühendis, avukat, doktor olmasını istiyorlar. Ancak üniversiteler her yıl iş bulmakta zorlanan pek çok genci mezun ediyor. Türkiye’nin doktor, avukat kadar oto tamircisine, terziye, marangoza, kısaca meslekleri icra edecek esnaf sanatkarlara da ihtiyacı var. Birçok iş kolunda mesleğini iyi yapanlar başarılı oluyor ve yüksek gelir elde ediyor. Örneğin bir oto tamircisi birçok beyaz yakalıdan çok daha iyi kazanabiliyor. O nedenle özellikle aileler, mesleki eğitim konusunda bilgilendirilmeli ve özendirilmelidir.

Haberin Devamı

Katı atık ve ruhsat bedeli sıkıntılarınız da var bildiğimiz kadarıyla değil mi?

Haberin Devamı

Yerel yönetimlerin esnaf sanatkarlara karşı daha duyarlı olmaları istiyoruz. Bugün katı atık bedelleri can yakıyor. Son örnek, Lokantacılar Odası Başkanımız sayın Doğan Kılıç’ın faturasıdır. 93 bin lira gelen su faturasında kullanılan suyun bedeli 38 bin liradır. Katı atık bedeli ve diğer ödemelerle kullandığı suyun iki katından fazla tutan bir fatura ile karşı karşıya kalmıştır. Ayrıca ruhsat bedelleri de can yakmaktadır. 40-60 metrekare işyerleri için 100 bin lira civarında ruhsat bedeli istenmektedir. Belediyelerin maddi sıkıntı yaşadığı hatta bazı belediyelerin gayrı menkullarını satışa çıkardığı bilinmektedir. Ancak bu sıkıntının ağırlıklı yükünü, ceremesini esnaf sanatkarlar çekmektedir.

Haberin Devamı

Kullanılan su bedeli 38 bin: gelen fatura 93 bin lira

Eskiden futbol oynardım

Boş zamanlarınızda neler yapıyorsunuz?

Çok boş zamanım olmuyor açıkçası. Biliyorsunuz açtığımız yeni otelimiz mevcut. Ama fırsat buldukça Göztepe maçlarına gitmeyi seviyorum.

Göztepeli misiniz? Nasıl buluyorsunuz kulübü, son dönemdeki başarılarını?

İzmir’de başka takımı tutmak ne mümkün! Ben de geçmişte uzun yıllar Kale Çamlıkspor’da amatör olarak futbol oynadım. Futbol ailenin geleneği. Abim de futbolcuydu. Ancak torunlarım var; her ikisi de yüzücü. Hatta madalyalı yüzücü.

Göztepe Kulübü bugün özlediğimiz başarılara imza atıyor. Hocamız, yöneticilerimiz, genç arkadaşlarımız çok iyi. Bu yıl ilk 5 içinde olacağına canı gönülden inanıyorum. Göztepe, gerçekten İzmir’in yüz akı. Özellikle Karşıyaka ve Altay olmak üzere diğer İzmir kulüplerimizin de bu noktaya gelmesini umuyoruz. Böylece eski tatlı rekabet yeniden oluşur.

Kullanılan su bedeli 38 bin: gelen fatura 93 bin lira

İzmir sizce bugün hak ettiği noktada mı?

İzmir’in her yeri çok güzel. En az 75 ile gitmişimdir. İnanın yaşanması en güzel şehirlerden birindeyiz. İzmirlilik farklı bir kültür. İyi ki burada doğmuşum. Hak ettiği noktada mı? Sadece şunu söyleyeyim. Bugün Antalya’ya gelen turist sayısı yılda 17 milyon. İzmir’e gelen turist sayısı ise sadece 2 milyon. İzmir ne yeterince turist ne de yatırım ve hizmet alıyor.  Daha fazla projenin hayata geçirilmesi gerekiyor. Bugün İstanbul için ‘Yaşanmaz şehir’ deniyor. Ancak aynısı yakında İzmir’in de başına gelebilir. Her gün göç alıyor, her gün trafiğe çıkan araç sayısı artıyor. Akşam beşten sonra otoban kilitleniyor. Kent merkezinden Çiğli’ye 2 saatte gidiyorsunuz. Kent maalesef bu durumda. Umarım belediye başkanlarımız da çözümün bir parçası olur. Büyükşehir de dahil olmak üzere kaynak yaratılması gerekiyor.

Evleneceklere özel kampanya

Peki, sorunlarınızın çözümü noktasında kimlere iş düşüyor?

İktidardan ve Meclis’ten de bazı önemli beklentilerimiz bulunmakta. Örneğin, büyük marketlerin haksız rekabetle esnaf sanatkarları oldukça mağdur ettiği bir dönemde, AVM yasasının güncellenmesi artık zaruri hale gelmiştir. Hükümet e–ticaret çağında esnaf sanatkarlara kendilerini geliştirmeleri adına destekler planlamalı, ticari araç sahiplerine indirimli akaryakıt uygulaması ve ÖTV’siz araç alma imkanı tanınmalıdır. Tüm sektörleri sıkıntıya sokan kayıtdışı ile daha etkin mücadeleye girilmeli, yemek kartı ve POS cihazındaki yüksek komisyon oranları için de bir düzenleme düşünülmelidir.

İzmir’deki projeleriniz hakkında bilgi verir misiniz?

İzmir Birliği’nde göreve geldiğimiz kısa süre içerisinde pek çok farkındalık yaratan projeyi hayata geçirdik. Bizim oda olarak para sıkıntımız yok. Yukarıda da bahsettiğim gibi esnafımızın sorunları var. Halen de projelerimizi ısrarla ve dikkatle takip ediyoruz. Örneğin hem mesleki eğitime hem de İzmir lezzetlerine ve kentimizin tanıtımına hizmet edecek Gastronomi Merkezi çalışmalarımız aralıksız sürmektedir.

Buca Kaynaklar’da, kaderine terk edilen otelimizi yeniledik. ESPARK OTEL olarak adını da güncelledik. İzmir’e de görkemli bir tesis kazandırdık. Düğün sahiplerine müjdemiz de var. ESPARK OTEL’de güzel bir kampanya da başlattık. ESPARK OTEL, kır bahçesi, havuzbaşı ve kapalı salonlarında hafta içi günlerde düzenlenecek 300 kişilik düğünler her şey dahil sadece 100 bin lira olacak. Otelimiz 100 araçlık otopark imkanı da sunuyor. Yaz ayları için rezervasyonlar şimdiden başladı. Fırsatlardan istifade etmek isteyenler ellerini çabuk tutsunlar.

Bir diğer hedefimiz de, düğün sezonundan beslenen sektörleri canlandırmak, esnafın ekmeğini büyütmek. Düğün sezonlarını; gelinlik, damatlık, çeyiz alışverişleri üzerine faaliyet gösteren işletmeler, çiçekçiler, kuyumcular, fotoğrafçılar, konfeksiyoncular, kuruyemişçiler, terziler, mobilyacılar, ayakkabıcılar, elbiseciler ve benzeri meslek gurupları ve yan sektörleri umutla bekliyor. Kampanyamızla esnafın işlerinin artmasına da katkı koymak istiyoruz. Sunulan hizmetler ise şunlar: 300 kişilik standart pakette, düğün pastası, limitsiz soft içecekler, masa konsept ve aranjmanları, ses ve ışıklandırma hizmetleri, canlı müzik orkestra, gelin –damat çıkışı için yer volkanı gösterisi, isimli karşılama panoları, gelin çiçek buketi, arkadaşlarına 10 adet nedime bilekliği, damat beyin arkadaşlarına 10 adet yaka korsajı, after party, gelin ve damat gözlüğü, 30 poz baskı hediyeli fotoğraf ve video çekimi, nikah alanı kurulumu hizmetlerimiz yer alıyor. İsteyenler 0 532 602 31 35 veya 0 232 443 06 58 numaralı telefonlardan bilgi alabilir.

Basmane’de yeni bir AVM kabul edilemez

Biliyorsunuz Basmane Çukuru’na AVM projesi yapımı konuşuluyor. Bununla ilgili görüşünüzü merak ediyoruz…

Basmane’de yeni bir AVM kabul edilemez. Esnaf biter, yaşam felç olur, kent kültürü hançerlenir. Toplumun gözenekleri olan esnaf sanatkarlar yeni projede gözetilmelidir. Esnafı korumak ekonomiyi korumaktır. Bakın söz konusu alanda trafik başta olmak üzere bir AVM için gereken alt yapı desteği bulunmamaktadır. İzmir zaten AVM’lere doydu. Bugün İzmir’in çevresinde mantar gibi çoğalan AVM’lerin bazıları yetersiz talepler nedeniyle artık yıkılma noktasına gelmiştir. Bırakın bari merkezde bulunan esnaf yaşasın, kentin dokusu zedelenmesin. AVM’lerin Avrupa’da pek çok ülkede olduğu gibi kent dışında faaliyet göstermelerinin daha doğru bir yaklaşım olduğuna inanıyoruz. Çoğu yabancı sermayeye sahip, cari açığın artmasına neden olan AVM’ler yerine; kazandığını çevresinde harcayan, bulunduğu bölgenin ticaretine ve kalkınmasına destek veren esnaf sanatkarların gözetilmesi gerektiğini düşünüyoruz.