Kocaoğlu, içini döktü

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Milliyet Ege’ye konuk oldu. Milliyet Ege Bölge Temsilcisi Engin Uğur Ağır, Yazı İşleri müdürleri Muhittin Akbel ve Tuna Sakallı, Spor Müdürü Mehmet Demirtaş ile yazarlarımız Kemal Önderoğlu, İsmail Özelçinler ve Fedai Ünal’ın sorularını yanıtlayan Başkan Kocaoğlu, çok önemli açıklamalarda bulundu.

- Kafaya taktığınız, canınızı sıkan bir şey var mı?

Ben projelerle uğraşıyorum. Yazın yüzerken, kışın yürürken, hep projeleri düşünüyorum. Canımı sıkan hiçbir şey yok. Stresimi kitap okuyarak atıyorum.

‘İzin vermiyorlar’

- Karşıyakalılar da Güzelyalı’da olduğu gibi deniz kenarında kafe istiyor...

Karşıyaka’da da pekala Kordon’da, Güzelyalı’da olduğu gibi apartmanların altında kafe, restoran var. Denize sıfır noktada, Yasemin Kafe gibi yerlerin açılmasını ben de istiyorum ancak izin alamıyorum. Planlar geçmiyor. Bakımını biz yapacağız dedik, Mustafa Kemal Sahil Bulvarı onaylandı, diğer yerler onaylanmadı.

- Karşıyaka tramvayıyla ilgili şikayetler var, yavaş gittiği, trafiğe olumlu katkısı olmadığı söyleniyor. Ayrıca taksi dolmuş seferlerinin iptali tepki topladı, geri adım atılır mı?

Bir kere Karşıyaka tramvayı çok iyi işliyor. 8.5 kilometre hızla gidiyormuş. Kardeşim, tramvayın trafikte önceliği var. Kazası yok denecek kadar az. Yayadan, bisikletten sonra öncelik tramvayda. Evet; şu anda 8.5 km’lik mesafede yavaş gidiliyor. Ne kadar sürede giderse gitsin, en fazla yarım saat sürer. Trafikte durması yok. Trafiğe zararı yok. Alışacaklar. İnsanlar o kadar sıkılgan oldu ki, durakta üç dakika bekliyor, 45 dakika bekledim diye isyan ediyor. Sanırım insanların ruhsal dengesi bozuldu. Kimsenin beklemeye tahammülü yok. İstanbul’u gözünüzün önüne getirin. Otobüslerin, metrobüslerin doluluğuyla bizimki kıyaslanamaz. İnsanlar İstanbul’da otobüse binemiyor. İzmir’in trafik sorununu aşmak için raylı sistemden başka çözüm yok. Taksi dolmuşlara gelince... Hem metro, hem dolmuş taksi olmaz. Kendilerine yeni güzergah verdik. Taksi olma hakkı var hepsinin... İşlerine gelmiyorsa, taksiye dönsünler.

‘Taşınsak bile hayır’

- Konak Meydanı’nı genişletme anlamında Büyükşehir Belediyesi hizmet binasının yıkılmasını öngören bir anlayış var. Yıkmayı düşünüyor musunuz?

Hayır efendim; Büyükşehir hizmet binasını yıkmayı düşünmüyorum, yıkmam, yıktırmam. Basmane Çukuru’nda yeni hizmet binamız inşa edilecek. Oraya taşındığımızda bile yıktırmam. Ne zaman yıktırırım; SSK, Merkez Bankası, Sümerbank binalarını yıksınlar, o zaman yıktırırım. Olaya bir de şu açıdan bakınız. Gündoğdu Meydanı, Türkiye’nin en büyük meydanı. Eski başkanlarımızdan Burhan Özfatura denizi doldurttu, Ahmet Piriştina yol olmasına izin vermedi, meydan yaptı. İzmir’in Cumhuriyet Meydanı var, Konak Meydanı var. Şimdi de Mustafa Kemal Sahil Bulvarı’nda trafiği alttan verip üstte büyük bir meydanımız daha olacak. Dört meydanı olan başka bir şehir var mı? Özetle; sadece Büyükşehir binası değil, hepsi yıkılırsa bir anlamı olur. Tekrar söylüyorum, en son ben yıkacağım.

‘Taş yerinde ağırdır’

- Gelelim, 2019 seçimlerinde adaylık konusuna... Aday mısınız?

Önümüzde daha çok uzun bir süre var. Şimdiden adayım ya da değilim diyemem. Çöp sorununu halledemezsem, aday olacağımı söyledim. Yer konusundaki sorun çözülsün, iş bitti demektir. Tesis bitinceye kadar başkan olmak gibi niyetim yok ama yeter ki katı atık tesisinin yerine onay verilsin, davalar bitsin.

- Eğer aday olmazsanız, önereceğiniz bir isim var mı?

Benim önereceğim isimden çok, önermeyeceğim, bununla olmaz dediğim, diyeceğim isimler önemli.

- 2014 seçimlerinde, aday gösterilmemeniz halinde DSP’ye geçeceğiniz konuşuluyordu. Böyle bir transfer iddiasına yanıtınız nedir?

Taş, yerinde ağırdır. Bırakın CHP’den MHP ya da AK Parti’ye geçmeyi, DSP’ye geçmek bile problemlidir. Ben çizgimi hiç değiştirmedim. Değiştirmem de. Çünkü böyle transferleri yapanlar, ne terk edip gittiği evine yaranıyor, ne de misafir gibi gittiği partiye. Hep farklı gözlerle bakılır. Yaşam çizgim, insana bakışım, hep CHP kültürüyle güçlendi. Aday gösterilmezsem, başka partiye geçeceğim iddiası, kocaman bir yalandır, hayaldir.

‘Kongre merkezi ve otel doluluk oranını artırır’

- İzmir-İstanbul arası 3.5 saate indiğinde, kent bundan ne kazanacak?

İzmir’de büyük bir yapılaşma söz konusu. Yolun kısalması, kentimize olumlu etki yapar. Hizmet sektörüne, turizme büyük katkısı olur. Bugüne kadar uçakla İzmir’e gelip Çeşme’ye geçenler, arabalarıyla gelecek. Esas olan ekonominin üretmesi, turizm ve hizmet sektörünün çeşitlenmesi. İzmir’de bir kongre merkezi yok. Kongre merkezi yapıldığında, otellerin doluluk oranı zirve yapacak. Bir fuar yapıyoruz, tüm oteller doluyor. İzmir’de otele her zaman ihtiyaç var. Fakat Gümüldür’de, Özdere’de, Çeşme’deki oteller de kongre merkezi açıldığında hep dolacak. Çünkü 45 dakikada kongre salonuna girmek, yabancılar için uzun bir zaman değil.

‘Gazinolar aslına dönecek lunapark küçülecek’

- Kültürpark, bir film platosu olamaz mı?

Bir kere fuardaki o sert dokular kalkacak. Ağaç olmayan alanlar ağaçlanacak. Ziraat Fakültesi ile anlaştık; ağaçları 20 yıl rehabilite edecekler. Sadece servis ve itfaiye yolu kalacak. Göl Gazinosu, Ada Gazinosu aslına dönecek. Lunapark küçülecek. Golf temizlenecek. Grand Plaza’nın çalıştıracağı, vatandaşın çok ucuza çayını içeceği, tostunu yiyeceği yerler olacak. Kültürpark, eskisi gibi buluşma noktası olacak. 35 bin metrekare beton alanı yıkıyoruz, 11 bin metrekarelik alana bina yapacağız. O binada her türkü kültür sanat etkinliği yapılacak. 24 bin metrekarelik yeni yeşil alanımız olacak.

‘Romanları önemsiyoruz’

- Sümerbank arazisine kongre merkezi yapılamaz mı?

Olmaz olur mu? Oraya her şey olur. Kongre merkezi yapılır, açık hava müzesi yapılır.209 dönüm bir araziden bahsediyoruz. Ne var ki o alanı bize vermiyorlar.

- Ege Mahallesi’nde kentsel dönüşüm çalışmaları ne durumda?

İhaleye çıktık. Piyasa kızışsın diye bekliyoruz. Bizim projemizde bir problem yok. Diğer taraflarla anlaştık. Romanların yaşam standartlarını yükseltmek istiyoruz. İstanbul Sulukule’de olduğu gibi Romanları atmak istemiyoruz. Ege Mahallesi’nde 800 kiracı var. Mal sahibi, kiracıya ev verme diyor.

Biz de ev verelim, sembolik parayla otursun, hayata küsmesinler diyoruz.

İyi ki Fuar İzmir var!

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin evsahipliğini yaptığı uluslararası kongre fuarlar sayesinde, geçen hafta şehir otellerindeki doluluk oranı yüzde 100’e yaklaştı. Türkiye’nin en büyük ve en nitelikli fuarcılık tesisi Fuar İzmir’in hizmete girmesinin ardından çıtasını daha da yükselten sektör, geçtiğimiz hafta üç önemli fuar organizasyonu ve bir uluslararası kongreyle adeta gövde gösterisi yaptı. Türkiye’nin 81 ilinin yanı sıra, 5 ayrı kıtadan alıcı ve katılımcıyı buluşturan fuarlar sayesinde kent ekonomisi hareketlendi.

Hareketlilik var

Türk ayakkabı sektörünü dünya pazarlarına taşıyan Shoexpo ve bu yıl ilk kez düzenlenen Pretexpo Moda ve Hazır Giyim Fuarı’nın ardından MINEX-7. Madencilik, Doğal Kaynaklar, Teknolojileri Fuarı da aynı hafta içinde açıldı. Uluslararası Maden Teknolojileri Kongresi de Fuar İzmir çatısı altında geçen hafta yapılan üçüncü büyük etkinlik oldu. Fuar İzmir, kentin konaklama sektörüne de büyük hareketlilik getirdi. Bu etkinliklerin düzenlendiği geçtiğimiz hafta içinde İzmir’deki 5 yıldızlı otellerde tüm yataklar doldu. Büyük otellerin yöneticileri ve sektörün önemli isimleri, son dönemde kentte yaşanan gelişmelerden bir hayli memnun.

‘Belediye’nin hakkı ödenmez’

Swissôtel Büyük Efes İzmir Genel Müdürü-Türkiye Otelciler Birliği Ege Bölge Temsilcisi Rıza Elibol, “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hakkı kesinlikle ödenemez. Başka hiç kimse bu kadar iş adamını kente getiremezdi” dedi. Fuarların İzmir ticaretine katkısının büyük olduğunu vurgulayan Elibol, “Konaklamadan yeme-içmeye, bindikleri taksiye kadar iş piyasasına önemli katkı sağlıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kente katkısını sadece fuarcılık faaliyetleriyle değil, İZTAV çatısı altındaki çalışmalarıyla da değerlendirmek lazım. ‘İzmir’e doyamazsın’ kampanyası, özellikle kentteki küçük otellere çok büyük katkı sağladı” diye konuştu.

‘Doluluk oranları yüksek’

Çeşme Turistik Otelciler Birliği Başkanı Veysi Öncel, “Kentte düzenlenen bütün fuarların İzmir’e çok olumlu etkisi var. Otellerin yanı sıra restoranlar, kafeler, yiyecek-içecek sektörünün tüm kollarında hareketlilik yaşanıyor. 2017 yılında yüzde 45’lerden yüzde 70 seviyelerine yükselen bir ortalamaya ulaştık. İnanıyorum ki, 2018 yılında İzmir şehir otelleri gibi Çeşme ve Selçuk otelleri de bu hareketlilikten pay alacak” dedi. İzmir Hilton Pazarlama ve Satış Müdürü Gözde Kaydırak ise doluluk oranlarının hayli yüksek olduğunu belirtti, şöyle devam etti :

“Hilton olarak şu dönem yüzde 90 doluluk ortalaması ile ilerliyoruz. İzmir Enternasyonal Fuarı ile başlayan doluluk durumu halen devam ediyor. Eylül, Ekim, Kasım aylarında yüzde 100’lere yaklaşan bir doluluk oranına doğru ilerliyoruz. Yoğunluk, özellikle hafta içi yaşanıyor. Hafta sonlarına sarkması için Büyükşehir öncülüğündeki etkinliklerin geliştirilmesini destekliyoruz.”

‘Her türlü mücadeleye hazırım’

Fuar İzmir yatırımıyla kent ekonomisinde kaldıraç etkisi yaratan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İZFAŞ tarafından yapılan sübvansiyonları sürdüreceklerini ve fuar dönemlerinde yabancı alıcıları kente getirmeye yönelik pazarlama çalışmalarına aralıksız devam edeceklerini söyledi. Başkan Kocaoğlu, “Kenti korumak için diğer konularda nasıl mücadele verdiysem, Fuar İzmir’in büyümesi için de her türlü fedakarlığı yapmaya, her türlü mücadeleyi vermeye hazırım. Fuar dönemlerinde yaşanan canlılık, ne kadar doğru yolda olduğumuzu gösteriyor” diye konuştu.