Kitaba ve çiçeğe fukaralığım olmadı

Çapa Öğretmen Okulu’ndaki eğitiminin ardından Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden beden eğitim ile Türk dili ve edebiyatı öğretmeni olarak mezun olan Mualla Aruz, genç Türk Cumhuriyeti’nin ilk öğretmenlerinden. Aruz aynı zamanda Milli atletlerden... Çok iyi 100 metre, çok iyi 1000 metre koşar ve yüksek atlarmış. Başarılarından ötürü Kıbrıs’a gönderilmiş, yaklaşık dört sene Kıbrıs’ta Öğretmen Koleji’nde görev yapmış. Çatışmalar çıkınca ayrılmak zorunda kalmış ve Ankara’da Yüksek Öğretmen Okulu’na atanmış. 40 sene eğitime hizmet veren Aruz, “Kitaba ve çiçeğe fukaralık olmadı hayatımda” diyor ve anlatmaya başlıyor:

Zübeyde Hanım da bağış yapmış
“Ben 98 lira ile öğretmenliğe başladım. 15 lira da yakacak parası alırdım. Bu para bana çok iyi gelirdi, yeterdi. O zamanlar Cumhuriyet altını 8 liraydı. Her ay iki Cumhuriyet altını ve Varlık Yayınları’ndan 1 liraya 10 kitap alırdım. Hala da vaktimin büyük kısmını kitaplarımla geçiririm. Buraya gelince... Darüşşafaka bu memlekete çok büyük hizmetler yaptı. Büyük insanlar yetişti. Hala da yetişiyor. Ne mutlu ki bize bağışçı olduk. Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım da bağışta bulunmuş. Burası çok iyi bir müessese. Kalça kemiğimde protez var. Şık iki evi boşaltıp buraya geldim. Keşke birkaç tane daha evim olsa da Darüşşafaka’ya bağışlasam. Burada çok mutluyum. Bir kere emniyetteyim. Hayatımın en güvenli, rahat günlerini yaşıyorum. Sağlık, temizlik, dinlenme, eğlenme, gezme... Bütün her şey düşünülüyor. Tüm personel nazik ve iyi çocuklar. Birlikte yaşadığımız dostlarımız çok değerli.”

Çocuk kitabı yazarı arkadaşlarını yazacak
Emekli öğretmen ve yazar Türkan Gedik Bengi eşi Ruhi Bey ve ablasıyla birlikte yaşıyor. 1967’de öğretmenliğe başlayan Bengi, çocuk kitapları yazıyor. Aralarında “Çiçek Açan Ağaç Bir Annedir”, Mermiler Çiçek Açtı”, “Kır Çiçeklerim”in bulunduğu 20 çocuk kitabı kaleme almış. Şimdilerde rezidansta yaşayan sakinlerin hayat hikayelerinin buluştuğu bir kitap yazmayı düşünüyor. Bengi, Urla’daki hayatlarıyla ilgili şöyle konuşuyor:
“İki yıldır buradayız. İstanbul’dan geldik. Şehir içinde olmaması doğanın içinde olması tercih nedenimiz oldu. Zaten bir eğitimci olarak Darüşşafaka Eğitim Kurumları’nın yaptığı çalışmaları takdirle takip ediyordum. Şimdi de buraya yaptığımız bağışların çocukların eğitimi için kullanılması çok güzel buluyor ve Türkiye’nin aydınlığına bağış yaptığımızı düşünüyorum. Zamanımız dolu dolu geçiyor. Büyük bir serbestlik içinde yakın komşularımızla yaşıyoruz. 45 yıl öncesinde spor öğretmenim olan Mualla Aruz da burada. O da benim için ayrı bir mutluluk. Burada buluşuluyor böyle.”

Vatana millete iyi insanlar yetiştirmek için çalıştım
Gülten Ekinci, tam bir eğitim gönüllüsü. Edirne Ticaret Lisesi ve Eğitim Fakültesi’nde görev yapmış. Bir yıldır yaşadığı Darüşşafaka Urla Rezidans’ta bilgisayar öğrenmeye başlamış. İnternete girip yurtdışındaki torunlarıyla görüşüyor. “Vatana millete iyi insanlar yetiştirmek için çalıştım sırf” diyor ve devam ediyor:
“Öğretmenliğin en güzel tarafı yetiştirdiğim çocukları iyi yerlere gelmiş görmek. O yüzden emekli olsam da eğitime katkı koymaya devam ediyorum. Eğitime ve Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfına da yardımda bulunuyorum. Bir senedir Darüşşafaka Urla Rezidans’ta yaşıyorum. Allah her kuluna böyle bir yer nasip etsin. Dünyayı dolaştım. Dünyada böyle güzel bir yer yok. Böyle yerle keşke çoğalsa.”