26.03.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:
Hırsızlar sokakta... Olmayacak nedenlerden içeri girenler varken. Hukuk adaleti sağlayamıyor. Yavaş işliyor, sağlıklı sonuçlara varamıyor. Yeteri kadar savcı yok, yargıç yok, mahkeme salonu yok. Boşluğu mevzii adalet dağıtıcılar dolduruyor. Şiddet, tehdit, şantaj günlük hayatın somut gerçekleri artık. Dış güçlerden korunalım diye avaz avaz bağırırken içerideki hukuksuzluğa teslimiz maalesef. * * * Dış güçler... Bu bölgede hep vardılar. Olacaklar da. Kaç medeniyet doğurmuş bu topraklar. Çok kıymetli bir bölge. Ama dış güçlere rağmen, ülke olarak daha iyi durumda olmamız gerekirdi. Onlar sayesinde bir yerlere gelelim dedik ama günde 100 milyon dolar faiz öder olduk. Faiz ödemekten başka bir şey de yapmadık. En önemlisi insanımıza yatırım yapamadık. Okuma yazma öğretsek de okumayı, yazmayı, araştırmayı alışkanlık haline getiremedik.Hiç bir üniversitemizi dünyanın ilk beş yüz üniversitesi arasına sokamamışız. Şaşırtıcı mı allahaşkına?Hadi iki tane üniversitemiz bir dahaki sıralamada listeye girdi diyelim, ne farkedecek ki? Diğerleri ilk iki bine giremezken. Verdikleri mezunlar iş bulamazken. İş bulsa da yeterli maaş alamazken.* * * İstihdam bu ülkede hep problemdi zaten. Eğitim gibi. Sağlık gibi. Günü kurtaran politikalarla, kamunun sırtında bugünlere gelindi. Şimdi bir de ABye uyum gibi sancılı bir döneme giriliyor. Mevcut yapı külliyen değişecek. Tarımdan sanayi ve hizmetlere işgücü geçişi olacak. Nasıl olacaksa? Taşlar yerinden oynayacak. İnsanlara şimdiden yol göstermek lazım. Telaşlanmak lazım.Sosyal politikaların, IMF programlarının ancak dipnotlarında falan yer almasından dolayı pek çok açıdan ortada kalmış, perişan olmuş geniş kitlelerden söz ediyoruz. Son onbeş yılda yaşanan ekonomik travmalar ruhlarımızı yeteri kararttı zaten. İnsanlar bıkkın. Kapkaç artık çocuklara ihale ediliyor, kent güvenliği yerlerde. Daha bir yığın problemi var bu ülkenin, birikmiş sorunları. Bölgesel dengesizlikler, sektörel şikayetler, kentsel aksaklıklar. Nüfusu genç bir üke olarak gençlerin sorunları da çok önemli. İyi sağlık hizmetinden öte pek bir talebi olmayan yaşlıların da, yaşama şartları bir türlü iyileşmeyen engellilerin de. * * * Bu sorunların kolay ve çabuk çözümleri yok maalesef. Makro sistemdeki arızaları gidermeden vatandaş memnuniyetinin artması zor. Bunun için de, hiç olmazsa AB vesilesiyle, kısa vadeli düşünmeyi bırakıp, bilimsel ve uzun vadeli bakmaya başlamamız gerekiyor. Hazır bizi düşünce olarak kısa vadeye hapseden enflasyon baskısı da hafifliyorken.Kararlı siyasi iradeye, cesur adamlara, radikal kararlara, kamuoyu desteğini almış uzun soluklu akılcı politikalara ihtiyaç var. Sonunda tam üyelik olmasa bile, AB müzakere süreci kısa vadeli manevralardan uzun vadeli planlamaya geçiş için iyi bir fırsat sunuyor. Hele hele IMFden kurtulmak istiyorsak. ege@milliyet.com.tr Yolsuzluklar... Bankalardan göz göre göre götürülen 30 küsur milyar dolar. Tam hesabını kim biliyor ki zaten? Puro, şarap, tekne satarak tahsil edilmeye çalışılıyor. Bu karikatüre de biz dava açmalıyız! Çünkü hırsızların çaldığı, ülkenin geleceği aslında.