EgeKazanmak ne güzelmiş!

Kazanmak ne güzelmiş!

21.09.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:

İzmir derbisinde evinde Altınordu’yu tek golle geçen Göztepe, galibiyet hasretine son verdi. Sarı kırmızılıları değerlendiren yazarlarımız “Baskılı oynuyorlar ama pozisyon üretemiyorlar. Piyangodan çıkan bir penaltıyla üç puanı kazanıyorlar. Bir miktar kırıcı oluyor fakat durum da bu” dedi

Kazanmak ne güzelmiş

Bülent Buda: Oyunun bitiminde taraftar savunmacı Emir’i alkışlıyor, onurlandırıyor. Emir bu övgüleri hak ediyor elbette. Lakin niye iyi bir golcü, hücumcu eklemlenemiyor bu genç adama? Nedeni, işlevsizler. Tam 45 dakika 10 kişi kalmış rakiplerini ezip geçemiyorlar. Zorlanıyorlar. Baskılı oynuyorlar ama pozisyon üretemiyorlar. Ve nihayetinde piyangodan çıkan bir penaltıyla 3 puanı götürüyorlar. Bir miktar kırıcı oluyor ama durum bu. Yeni bir şey değil, haftalardır böyle. Bu kısır döngü böylece sürerse Göztepe gelgitlerle ancak ligde kalabilir. O sonuç da başarı olur. Bence durum budur.

Haberin Devamı

Fatih Tanfer: Maçın başından itibaren oyunda etkiliydiler. Altınordu savunmasını enine genişleterek dengesini bozmaya çalıştılar. Altınordu kalesinde birçok pozisyon buldular ama kaleci Ali Emre sadece penaltı golüne müsaade etti. Elbette ikinci yarının başında Altınordu 10 kişi kaldıktan sonra oyunun hakimi oldular. Ciddi baskı yaptılar. Tempoyu kontrol ettiler. Bu maçta en iyi oyununu oynayan Tijanic temposu, top sürmedeki becerisi ile öne çıktı. Penaltının da nedeniydi. Ayrıca stoper Emir’i de çok beğendim. Ligin daha başı. Gelecek adına Göztepe’den umutlandım.

Mehmet Demirtaş: Rakip 47’de kırmızı kart ile bir eksik kalıyor. Uzatmalar dahil neredeyse yarım maç var önlerinde. Fakat Göztepe’nin net bir şekilde gol bulup maçı kazanacağını düşünen yok. Coşkulu tribünler, bir galibiyet ve de sevinç fotoğrafı bekliyor. Haliyle zaman daraldıkça stres baş gösteriyor. Penaltı ile soluklanan Gürsel Aksel atmosferi, alınan galibiyetin yanına huzur, mutluluk ve de morale bağlı öz güven ekliyor. Yeni teknik ekibin milli arada belirleneceği açıklanmıştı. O ekip çok çalışmalı. Özellikle hücumdaki organizasyon yelpazesi genişlemeli. Bu geçiş sürecinde üretimin sınırlı sayıda olduğunu hesabın içine katarsak kazanılan her puanın değeri çok büyük. Şimdilik ara sonrasına dek kafalar yastıklara rahat konacak.

Haberin Devamı

Tutan var, ya atan?

Bülent Buda: Rakip kale önünde üretilen pozisyonlara gol dokunuşu yapacak bir kahraman aranıyor ileri uçlarda. Ahmet İlhan’ın yokluğu bu kadar mı duyumsanır? Kalede Ali Emre’nin yatıp kalkmaktan canı çıkıyor. Rakip hangisi olursa olsun karşısında bir ezilme, vazgeçme durumu yok. Tamam da ileri uçlardaki kısırlık can sıkıyor artık. Bu oyun salt göze hoş görünen pas gösterisi değil ki! Rakip savunmalar bunalım yaşamalı, hataya zorlanmalı. Bu olguları yaşama sokacak olanlar, basan bir orta alan ile ileri uçlar. Nerdeler? Varlar ama yok gibi!

Fatih Tanfer: İlk düdükle beraber kademeli, dengeli ve derinliği olan bir savunma ile oynadılar. Rakibin orta alandaki baskısından dolayı merkezi kalabalık tutmaya çalıştılar. Her şey iyi giderken 47. dakikada Kürşad’ın ihracı ile 10 kişi kalması şanssızlıktı. Topa göre iyi pozisyon aldı. Rakibinin baskısını kırmayı amaçladı. Ama başta kaleci Ali Emre müthiş bir oyun çıkardı. Rıdvan’ın neden olduğu penaltı sonrası 1-0 yenik duruma düştü. Aynı Rıdvan, 84. dakikada öyle bir gol kaçırdı ki bu maçın hikayesinin başrol oyuncusu oldu. Altınordu, basit top kayıpları ve bireysel hataların sonucunda mağlup oldu. Ancak başta kaleci Ali Emre ve Emircan’ı çok beğendim.

Haberin Devamı

Mehmet Demirtaş: Sezon başından bu yana neredeyse her maçın iki kahramanından birisi kenarda, diğeri giymiş eldivenini takımını her Göztepe atağında diri tutmaya çabalıyor. Ahmet İlhan’sız hücum hattının pek tadı yok. Ahmet Dereli’nin şapkadan tavşan çıkarması beklenemez. Ona destek vermeniz gerekiyor.
Defansta Erdi ve Volkan uyumlu göründüler. Fakat günün kahramanı Ali Emre’den başkası değildi. İleri uçlarda tıkanıklık olduğu açık. İyi niyetliler, ciddi akınlar üretiyorlar ama bu pozisyonları golle taçlandırıp tabela yapacak isim çıkmıyor.
Haliyle her maç Ali Emre’nin omuzlarına kalıyor. Yapılacak hesap kitapla kendilerini yenilemeliler, eksikliklerini gidermeliler.

Haberin Devamı

Yenilmemek çok kıymetli

Bülent Buda: İki takımın da gol kısırlığında, kötü oyunda yarıştığı sıkıcı bir futbol gününde oyun ikinci yarıda az da olsa hareketlendiğinde iki Eren bir Marco ile gole dönüştürülemeyen fırsatlar. Benzer sayıda Malatya’nın Aly Malle ile golü zorladığı, Ozan’ın kalesini kapadığı zaman dilimi. Bir arada söylendim kendi kendime. Aly Malle keşke Altay’da olsa! Bu süreçte dış sahalarda rakibin kalitesi iyi ya da kötü olsun alınacak puan ya da puanlar çok değerli. Ve de elbette bu zorlu yolculukta devamlılık da gerekiyor. Siyah beyazlılar, içinden geçtiğimiz süreçte bir yandan finansal sorunlarla boğuşuyor, öte yandan ligde yaşam savaşı veriyor. Bu koşullarda takımı tek bir duygu ayakta tutar. Özveri ile beklentisiz bir süreç. Farkındayız. Profesyonel dünyaya amatör duruş öneriyoruz. Akılcı değil belki ama sadece umut, hepsi bu.

Haberin Devamı

Fatih Tanfer: Altay’ın Malatya deplasmanında da gördük ki her maç çok zor. Malatyaspor beklenilenden çok daha iyi oynadı. Bilhassa Malle, inanılmazdı. Birinci yarıda Altay topa sahip olamadı. Pozisyon üretemedi. İkinci yarı daha disiplinli, mücadele eden takımdı. Savunma ve orta saha büyük bir uyum içindeydi. Paixao’nun verilen, sonra VAR tarafından iptal edilen penaltı pozisyonu şanssızlıktı. İkinci yarının son bölümünde Malatyaspor’un daha tehlikeli atakları vardı. Kaleci Ozan net üç gol kurtardı ve her geçen gün iyiye gidiyor. Paixao, 88. dakikada golü atsa Altay deplasmandan üç puanla dönecekti.

Mehmet Demirtaş: Ozan Evrim Özenç. Bu ismi hafızanıza kazıyın, deftere not edin, saklayın bir köşede. Çünkü bu genç ve de yürekli eldiveni sezon sonuna dek çok dillendireceğiz. Özellikle son iki haftadır parmak uçlarında hayat, güven ve umut saklı. Üç direk önündeki duruşu, herkesin içine su serpiyor. Altay, pas organizasyonu, hücum etkinliğinde sınırlı sayıda akın üretiyor. Gol atmak için rakibin hatası beklenmemeli yalnızca. İlk ve en ciddi atak giriºimi 49’da. Yani ilk 45 rakip kaleye ulaºmada çöpe gitti. Öyle ya da böyle Malatya’dan eli boş dönmedi siyah beyazlılar. Üç haftadır da yenilmiyorlar. Bu kıymetli ve de değerlidir.

Manisa FK virajı döndü

Bülent Buda: Acemi işi davranışlar. Maç bitmek üzere, Çağrı kırmızı görüyor. Ne tür bir profesyonellik böyle? Dalaşmanın içinde olmak kahramanlık sanki. Adem Büyük ileri ucun merkezinde olunca Batuhan kenarlarda kaleden uzak kalıyor. Futbolcuyu bu konum etkisiz mi kılıyor acaba? Garip bir penaltıyla erken geriye düştüler. Bu aşamada Gakpa’nın kale önüne yükselttiği köşe vuruşunda Ayberk’ten direklerin önlediği bir kafa vuruşu var. Bitime az kala Adem’in goldeki kafa asisti hakemin bitiş düdüğünü üflemedikçe oyunun içinde kalan profesyonelden ders alınacak bir örnekti. Hayıflanacak bir durum yok. Dış sahada 1 puan iyidir.

Fatih Tanfer: Bodrum deplasmanında 1 puanı 88. dakikada Mehmet’in golüyle kazandılar. Manisa FK, milli maç arası sonrası artık daha üretken, daha güçlü bir takım haline gelmelidir. Çünkü elindeki oyuncuların yapısı buna uygundur. Şampiyonluk yarışı içerisinde olmak istiyorsa (ki olmalıdır da) cesaret ve kararlılıkla takımdaki problemler çözülmeli. Coşkulu, seyir zevki yüksek bir Manisa FK’yı görmek gönül verenlerin ve takıma bu kadar yatırım yapanların hakkıdır.