30.10.2008 - 00:30 | Son Güncellenme:
NESRİN COŞKUN İzmir DHA
Ege Kadın Dayanışma Vakfı’nın (EKDAV), kadına yönelik şiddet konusunda erkeklerde farkındalık yaratmayı amaçlayan “Sevgiyle uzanan el” projesi tamamlandı. EKDAV Başkan Yardımcısı Tülin Özler, “Hep şiddete uğrayan kadına yönelik çalışma yapıyorduk. Kadınlar haklarını öğrensinler, arasınlar diye. Ama öğrenip haklarını aradıkça şiddete daha fazla maruz kalıyorlardı. Şiddete uğrayanları değil, şiddeti uygulayanları eğitmenin yararlı olacağını düşünüp yola çıktık. Doğru bir proje oldu. Şimdi, ankete katılan 400 erkeğin verdiği yanıtlar değerlendirilecek, yeni çalışmamızda yol gösterici olacak” diye konuştu.
Sabancı Vakfı Hibe Programı’na seçilen programın anket formunu Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Melek Göregenli’nin hazırladığını söyleyen Özler, şöyle konuştu: “Anketimizi, erkeklerin yoğun olduğu işyerlerinde uyguladık. 12’si özel, 4’ü kamu, toplam 16 kurumda 490 işçiye ulaştık. Ancak 400’üne anket uygulayabildik. Eş-dost, ahbap-çavuş ilişkileriyle ulaştığımız erkek işçilerle önce anket çalışması yaptık, sonrasında da eğitim. Önceleri çalışma yapacağımız grupları bulmakta çok zorlandık ama proje duyuldukça, bu eğitimi işçilerine vermemiz için talepler gelmeye başladı.”
Anket sorularının erkeklerin davranışlarına ayna tuttuğunu kaydeden Tülin Özler, şöyle devam etti: “Erkek eve geç ya da alkollü geldiğinde eşi tepki göstermiyor, bunu normal karşılıyor. Ama aynı şeyi karısı yaptığında erkeğin bunun karşısında nasıl davranacağını belirtmesi istenen sorular vardı. Günlük hayatlarında normal, içselleştirdikleri davranışlarının ne kadar bencilce olduğunu göstermeye çalıştık. Bazıları, ‘Mazur görürüm-görmem’ şeklindeki şıkların kendi cevaplarını yansıtmadığını, bu yüzden de soruları yanıtlayamacaklarını söyledi. Eşinin kendi yanındayken başka bir erkeğe kur yapması ya da eşini yatakta bir erkekle yakalaması gibi değişik sorular da vardı. İşçilerin büyük kısmı, ‘Benim seçeneğim yok, cevap veremeyeceğim. Öldürürüm seçeneğini unutmuşsunuz’ dedi.”
Deneysel bir proje oldu
Projenin, eşitlikçi, huzurlu ve mutlu toplum yaratmayı amaçladığını vurgulayan Özler, “Deneysel bir proje oldu ve bizi umutlandırdı. Erkeklere şiddetle ilgili bir dokunduk. Biz kadınlar sabırla bütün dünyayı değişterebileceğimizi düşünüyoruz. Erkekleri de...” dedi.
Neler soruldu?
Anket 3 bölümden oluştu. İlk kısımda katılanın yaşı, eğitim durumu, geliri, ne kadar süredir İzmir’de yaşadığı gibi 7 soru yer aldı. İkinci bölüm ise 28 sorudan oluştu.
- Bir erkek karısına vurabilir ya da tokat atabilir.
- Eğer karısı başbaşa bir konuşmada ona, ‘erkekliğinden kuşku duyduğunu’ söylerse.
- Karısı sarhoşsa, saldırgansa ve deli gibi davranıyorsa.
- Karısı sürekli olarak eşinin söylediğinin tersini yapıyorsa.
- İşten geldiğinde evde yemek bulamıyorsa.
- Karısı çocuklarını nedensiz yere dövüyorsa.
- Bir tartışma sırasında önce karısı ona vurursa... gibi sorulara, “Hiç mazur görülemez, mazur görülemez, kısmen mazur görülebilir, mazur görülebilir, tümüyle mazur görülebilir” şıklarından birine yanıt vermeleri istendi.
Üçüncü bölümde yine 28 soru yer aldı.
- Eğer bir erkek karısını döverse bu genelde karısının hatalı davranışı yüzündendir.
- Dayak yemiş bir kadın bu durumdan tamamen kendisi sorumludur, çünkü mutlaka kocasını rahatsız edecek bir şey yapmıştır.
- Eğer kadınlar kocalarını memnun etmek için daha fazla uğraşırlarsa evdeki şiddeti önleyebilirler.
- Kanunlar karı-koca arasındaki meselelere karışmamalıdır.
- Bir erkeğin karısını dövmesinin hiçbir mazereti olamaz... gibi sorulara, “Tümüyle katılıyorum, katılıyorum, biraz katılıyorum, biraz katılmıyorum ve hiç katılmıyorum” şıklarından birini işaretlemeleri istendi.