Egeİzmirlilerin oyunu ‘projeler’ belirleyecek

İzmirlilerin oyunu ‘projeler’ belirleyecek

12.03.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

Büyük bir değişim hareketi başlatan Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan, nedenini ise şöyle anlatıyor: İzmirliler olarak artık başka kentlerin nasıl değiştiğini izlemek istemiyoruz

İzmirlilerin oyunu ‘projeler’ belirleyecek

Türk kooperatifçiliğinde ve toplu konut sektöründe Ege-Koop bir marka haline gelirken, aynı zamanda Türkiye’nin en saygın sivil toplum örgütlerinden biri olmayı da başardı. İzmir’de yarattığı katma değer ve ortaya koyduğu sosyal sorumluluk anlayışı ile Ege-Koop’un Türkiye’de bir başka örneği daha yok. Bu örneği, yirmi yılı aşkın bir mücadeleyle hayata geçiren isim ise Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan oldu.

İdeolojik tercihler azalacak

Bu hafta Milliyet Ege Misafir Odası’na da konuk olan Aslan, hem bu markayı bundan sonra ulusal arenaya nasıl taşıyacaklarını hem de İzmir gündemini oldukça meşgul eden kentsel dönüşüm ve yenileme projeleri hakkındaki görüşlerini aktardı. Hüseyin Aslan, Milliyet Ege Bölge Temsilcisi Hamdi Türkmen, Yayın Koordinatörü Dilek Gappi, Yazı İşleri Müdürleri İbrahim Akbulut, Muhittin Akbel ve köşe yazarımız Kemal Önderoğlu’nun sorularını yanıtlarken, yerel seçimlerde aday olup olmayacağı konusuna da açıklık getirdi.
Hayata geçirdiği projelerle+, kentin gelişmesinde büyük rol oynayan Aslan, önemli bir noktanın da altını çizdi. Aslan’a göre İzmirliler, önümüzdeki seçimlerde kararını ideolojiye değil, sunulacak projelere göre verecek.

*Öncelikle son zamanlardaki çıkışlarınızdan söz edelim. Toplumsal konularda her zaman duyarlı oldunuz ama son bir yıldır özellikle hem Ege-Koop’un misyonunu Türkiye’ye taşımak kararı aldınız, hem de İzmir’in sorunlarına yönelik çözümler üzerinde duruyorsunuz. Bu değişimin sebebi ne?

Ege-Koop her zaman yeniliklere açık, sorunlara duyarlı bir sivil toplum kuruluşu oldu. İzmir’in her bölgesinde birçok proje gerçekleştirdik ve kooperatifçilik ruhunu asla bırakmadık. İnsanlarımızın birikimlerini bir araya getirerek en iyi şekilde değerlendirmeye çalıştık. Bugüne kadar toplu konut, villa, AVM gibi çok farklı projeler kazandırdık. Sürekli kent dışında projeler üretmeye özen gösterdik. Amacımız İzmir’in planlı gelişmesine yardımcı olmaktı. Böylece yeni gelişecek yerlere alternatif oluşturduk. Bunları yapmak kolay değil. Projeleri gerçekleştirirken İzmir’in ve İzmirlilerin beklentilerini yakından inceleme imkanı da bulduk. Ayrıca bir şeyi de net gördük ki; İzmir’in gelişmesine yönelik son 15 yıldır yapılan ciddi bir proje yok. Bu inceleme ve değerlendirmeler bizi bazı sonuçlara da götürdü. Eleştiri ve önerilerimiz belirginleşti.

Teklifler geldi, kabul etmedim

* Önümüzdeki seçimlerde aday mısınız?

Uzun yıllardan bu yana siyasi partilerden çok farklı teklifler geldi. Hiçbirini değerlendirmedim. Çünkü ben Ege- Koop’un genel başkanıyım ve bu markanın yıpranmamasını istedim. Geçen seçimlerde kamuoyunun baskısı nedeniyle, aday adayı sürecini kabul ettim. Ancak bu süreçte partiden hiç kimseyle görüşmedim. Çünkü Aziz Kocaoğlu’ndan başka aday gösterilmeyeceğini biliyordum ve doğru olan buydu. Kısa sürece gördüğüm yakın ilgi alaka, beni de heyecanlandırdı.
Şu anda değişim hareketi süreci başlattık. Sadece bir hareket bu. Hiçbir oluşumu yok, resmi bir kimliği yok. Çünkü İzmir’in ciddi bir değişim beklentisi var.

* İzmir’in beklentisi olan projeler neler?

Bu projeleri önümüzdeki günlerde tek tek kamuoyu ile paylaşacağız. Özellikle 15 yıla baktığımızda İzmir’in gelişmesine yönelik ciddi projelerin olmadığını görüyoruz. Turizm, yatırım, ulaşım, kentçilik anlamında çok fazla birşeyin olmadığını görüyoruz.
Oysa İzmir’in buna imkanı var. Bugün denizi kullanamıyorsak, otopark sorunu varsa, ulaşım sorunu varsa, eskiden ‘Yeşil İzmir’ diye bilinen kenti arar duruma geldiysek, yeni yerleşim alanı açılamadıysa, İzmirlinin yüzde 60’ı kaçak yapıda yaşar duruma gelmişse; demek ki İzmir’de geleceğe yönelik ciddi projeler yapılmamış demektir.
Üç projeyle her şey değişir
Aslında belediyelerin ya da başkan adaylarının çalışma programlarına baktığımızda 5 yılı hedefliyorlar. Bana göre bu kentin 5 yılını değil, 50 yılını oturup konuşmak lazım. Eğer İzmir’i dönüştürmek istiyorsak, 2050 yılını hedeflemeliyiz. İddia ediyorum; İzmir’e 3 yeni proje yaparım ancak çok şey değişir. Ege’nin, Türkiye’nin İzmir’e bakışı değişir.

Haberin Devamı

Gerektiğinde sorumluluk alırız

* CHP?Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmeleriniz nasıl geçti? Eğer önümüzdeki yerel seçimlerde, CHP’den gösterilmezseniz yine aday olur musunuz?

Şimdilik seçim için çok erken. Gelişmelere bakıp sonra karar vereceğiz. Sayın Kılıçdaroğlu ile zaman zaman görüşüyoruz. En son Ankara’da TBMM’de ki makam odasında görüştük. Hem Ege-Koop ile ilgili, hem İzmir’le ilgili değerlendirmeler yaptık. Biz çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Sivil toplum kuruluşu kimliğiyle, aday olsak da olmasak da İzmirle ilgili projeler üretmeyi sürdüreceğiz.

Kentsel dönüşüme Alsancak’tan başlarım

Son zamanlarda üzerinde çokça konuşulan “kentsel dönüşüm” ile “kentsel yenileme”nin farklı uygulamalar olduğuna dikkat çeken Aslan, İzmir’in merkezi alanlarında dönüşümün de zorunlu hale geldiğini söyledi

Haberin Devamı

Hüseyin Aslan, İzmir’le ilgili yapılabilecek çok konu olduğunu belirterek şu örneği verdi: “Kentin dört tarafı deniz. Sadece sahil kenarında eğer hem denizi kullanarak, hem de Güzelbahçe’den Karşıyaka’ya kadar olan kısıma kadar, ulaşımıyla deniziyle bir proje oraya getirirseniz, sırf o proje için Egeli buraya akar. Şu anda bomboş bir deniz, bomboş bir sahil görüyoruz. Yaklaşık 4-5 yıldır çalışmayan bir teleferik var. Halbuki o teleferik daha fazla geliştirilmeli, İzmir’in birçok yerine teleferik kurulabilmeli. Her projeyi belediyeler kendi olanaklarıyla yapmak zorunda değil. Yatırım yapmak isteyen birçok insan var.”

İzmir’in proje özlemi var

* Yerel seçimlerde projeler mi ön plana çıkacak diyorsunuz. Bunun nedeni proje özlemi mi?

Evet, bana göre proje özlemidir. İzmirli, Türkiye’nin başka yerlerine gittiğinde hep yeni şeyler görüyor. Bunları kabul edip, konuşmak lazım. Bu seçimlerde bence İzmirli, kendi geleceğine, kendi refahına yönelik proje ortaya konmazsa tercihini başka türlü yapacak. Yıllardır kentsel dönüşüm diyoruz. Tüm bu söylediklerimin hepsi kentsel dönüşüm projesinin içerisinde değerlendirilebilir. İzmir’in her bölgesinin yenilenmesinden bahsediyoruz. Mesala Güzelyalı yıllardır aynı. Merkezde artık insanlar yürüyemiyor, oturamıyor.

* Siz dönüşüme merkezden başlamayı mı düşünüyor sunuz?

İzmir şu anda tıkanıp kaldı. Şehir merkezini eğer dönüştürmezseniz, sadece kaçak yapıları ele alırsanız bu işin bir anlamı yok. Keşke Yeşildere Vadisi eğlencesiyle, turizmiyle herkesin faydalanabileceği bir yer haline gelseydi. İzmir’in havaalanından girişine bakın, Karabağlar-Gaziemir yolu protokol yolu haline getirilemez miydi? Türkiye’nin her yerinde bunlar yapılıyor. Her türlü kirliliğin olduğu bir yerden geçiyoruz. Çiğli’nin merkezi köy görüntüsünde; Bornova’nın girişi aynı şekilde. Kent girişlerini düzeltemezsek, her yıl nüfusun 100 bin arttığı bu kentte çok büyük sorunlar yaşarız.

* Kentsel dönüşüm görevi size verilse İzmir’de nereden başlardınız?

Öncelikle şehir girişlerinden ve Alsancak’tan başlardık. Tabii ki gecekondu bölgeleri ayrı. Orada kentsel yenileme muhakkak olmalı. Bizim söylediğimiz kentsel dönüşüm ve kentsel yenileme. Ancak bu aradaki farkı kamuoyu tam olarak bilmiyor. Gecekondu bölgesindeki vatandaşların ‘evsiz kalırım’ korkusu var. Bunun olmaması gerekiyor. O vatandaşın mağdur etmeden bir proje ortaya koyabilirsek, o zaman kentsel dönüşümü rahatlıkla yapabiliriz. Herkes kentsel dönüşümü istiyor ama halk güvenmek istiyor. İzmir’in bütününü kapsayan bir plan yapamazsak, bu iş olmaz.

Dönüşüm yasası tartışılmalı

* Hükümetin kentsel dönüşümle ilgili yeni bir yapılanması var. Bu ne kadar çözüm olur?

Van depremi de bahane edilerek, Hükümet çok aceleye getirilmiş bir kentsel dönüşüm yasasını çıkarmak üzere. Şu anda komisyonlardan geçti. Belediyelerin yetkisi elinden alınıyor. Ancak bu yasanın tartışılması ve daha demokratik hale getirilmesi gerekiyor. Eğer bu yasa çıkarsa, kentsel dönüşüm Türkiye’de ciddi bir şekilde yapılabilir. Mülkiyet hakkına dokunmadan, Türkiye’nin korumak zorunda olduğu tarihi eserlerine, ormanlarına dokunmadan, tarımı yok etmeden yapılacak olan bir kentsel dönüşüm olmalıdır.

* İzmir’de çeşitli yatırımlarla, Meslek Odaları arısında sık çatışmalar var. İnciraltı’nda aynı olaylar yaşanıyor. Bunlar doğru şeyler mi?

İzmir’de bir çatışmanın olduğu doğru. ancak neden yapılıyor öncelikle bunu sorgulamayız. Bir proje eğer enine boyuna tartışılmamışsa, meslek odalarının görüşleri alınmamışsa orada mutlaka sorun olacaktır. İzmir’in genelini ilgilendiren bir proje varsa, ortak akıl kullanılmalı. İlgili meslek odalarıyla ortak projeler gerçekleştirilebilir. Meslek odalarının tümünün karşı olduğuna inanmıyorum. Ortak noktada buluşulursa tüm engellerin önüne daha rahat geçebiliriz diye düşünüyorum. Odaları yüzde 100 ikna edemezsiniz ama en azından görüş alışverişinde bulunulmalı.

Metro yayıngınlaşmalı

* Ulaşım sorununa nasıl bir çözüm bulunmalı?

İzmir gerçekten ulaşım konusunda her geçen gün ciddi zorluklar yaşıyor. Öncelikle metro hatlarının hızlı bir şekilde kentin dörtyanına yayılması lazım. Keşke Buca’ya, Narlıdere’ye kadar gidebilseydik. Denize bakıyorsunuz bomboş, ne turizm, ne ulaşım, ne de su oyunları için kullanabiliyoruz. Eğer denizi, yeraltını kullanamazsanız trafik sorununu çözemezsiniz. Yeni binaları yıkıp alternatif yol açamayacağımıza göre, ki o daha pahalı olur, mutlaka alternatif çözümler üretmeliyiz. Güzelbahçe-Karşıyaka sahilini ulaşım anlamında kullanırsanız, çok şeyi çözersiniz. Hem denizle iç içe yolculuk yapılır, hem de trafik sorunu çözülür. İzmir’in gelişmesine paralel, oturup projeleri gündeme getirmemiz lazım. İzmirli artık kısır çekişmeleri duymak istemiyor, somut şeyler istiyor. Gemi alımı buna en yakın örnek. İktidar başka konuşuyor, muhalefet başka konuşuyor. Bunları tartışarak bir yere gidemeyiz.

* Belediyeler bu hizmetler konusunda yetersiz kalırken, vatandaşlardan, sizlerden yüksek bedeller almaya devam ediyorlar.

Hakikatten öyle. Projelerimizde altyapı biz yaptığımız halde, altyapı bedelinin yüzde 25’ini de belediyelere peşin yatırıyoruz. Yaptığımız altyapıları bile koruyamıyorlar.
Belediyelerin en azından bizlere destek olması lazım. Bazı belediyeler ise yasal hakları olmamasına rağmen insafsızca ruhsat harcı alıyor. Mesela Menemen, Karşıyaka belediyelerinin desteğini gördük ancak bazı belediyeler nasıl daha çok para alırım gözüyle bakıyor. Üstelik parayı alıyor ancak “sorumluluk bana ait değildir” diye imza atıyorlar.
Tüm vergi ve harçlarını ödüyoruz ancak oraya otobüs götürmüyorlar. Oysa biz onların ceplerinden bir kuruş çıkmadan yeni modern bir yaşam alanı yaratmışız. O ilçenin çehresini değiştirmişiz. Teşekkürden vazgeçtik, değer bilsinler yeter.

Haberin Devamı

Meclis Başkanı seçimle gelmeli

“İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Meclis üyesi sayısı 128. Yapılacak değişikliklerle 150 kişi olacak. Bu haliyle İzmir’in küçük bir parlamentosu oluşuyor. Nasıl ki TBMM, Ticaret Odası, Sanayi Odası Meclislerinin meclis başkanları demokratik bir çerçevede seçilip meclisi yönetiyorsa, büyükşehir belediyelerinin de meclis başkanı seçimle gelmeli. Şimdiki durumda meclise başkanlık yapan belediye başkanı aynı zamanda icranın da başkanı olduğu için eleştirildiğinde üyelere söz vermeme ihtimali yaşanabilir.”

Haberin Devamı

EXPO 2020’de sivil inisiyatifi temsil edeceğiz

Haberin Devamı

“EXPO, İzmir için çok önemli bir proje. Keşke daha önce kaybettiğimiz günden itibaren, kenara çekilerek değil, çalışmalarımızı daha yoğun sürdürerek devam etseydik. Şimdi tekrar sıfırdan başlıyoruz, bu da zaman kaybına neden oluyor. Biz EXPO için sivil insifiyatif oluşturuyoruz. Bu konuda çalışmalarımız sürüyor. 2013 Kasım ayına kadar fazla zamanımız kalmadı. İzmir halkı EXPO’yu bilmiyor. Eğer vatandaşa EXPO’yu anlatamazsak, sınıfta kalırız. EXPO heyeti geldiğinde sırtımızı sıvazlayıp gitmesi, yemekleri çok beğenmeleri bizim için önemli değil. Artık yol almamız, fark yaratmamız lazım. Bu konuda hala belirsizlikler olmamalı.”

“Aziz Bey tekrar aday olursa saygı duyarım”

* Geçen sefer aday adayıydınız. O sırada Aziz Kocaoğlu’da adaydı, bu dönem yine Kocaoğlu aday olursa...

Saygı duyarız. Aziz Bey yaklaşık 9 yıldır İzmir’e hizmet ediyor. Kendisine her zaman şükran borçluyuz. Şu an elbette çok ciddi sıkıntılarla uğraşıyor, her zaman yanındayız. Ama artık önümüzde yeni bir dönem var ve herkes kendi kararını verecek.

Yazarlar