20.09.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:
BANU ŞEN / YÜZ YÜZE
Kula eşrafından Keleşoğlu Ailesi, hayırseverlikleriyle tanınıyor. Ailenin bu geleneği, Bekir-Sacide Keleşoğlu Eğitim ve Yardım Vakfı (BESKVA) aracılığıyla sürüyor. BESKVA Yönetim Kurulu Başkanı Hakkı Celal Keleşoğlu’nu, ‘dudak uçuklatan’ bağışlarıyla, artık değil İzmir, Türkiye tanıyor. ‘İyilik meleği’ Keleşoğlu, yalnızca bu ay; Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne 500 bin TL, KİT-VAK’a 400 bin TL, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne 315 bin TL bağışta bulundu.
Çok duygusal, bir o kadar da neşeli olan Keleşoğlu, oldukça renkli bir kişiliğe sahip... DP Konak İlçe Başkanı da olan Keleşoğlu’nun adı, partinin genel başkanlığı için geçerken, bugünlerde, bir başka özelliği daha ortaya çıktı. Ömrü boyunca arabası olmayan Keleşoğlu’nun, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın içinde kaldığı, camları balyozla kırılan 34 TC 0778 plakalı Mercedes marka otomobili aldığını öğrendik. Keleşoğlu’yla; bu ilginç öyküyü, ailesini, politikada yapmak istediklerini konuştuk.
Her dönem misafir eksik olmadı
Kökü eskilere dayanan bir aileniz var...
- Keleşoğlu ailesi; dede Ebubekir’in Kula’ya yerleşmesinin ardından nesiller boyu tarih içinde Kula’nın en önde gelen ailelerinden olmuş. Manisa’da Karaosmanoğlu sülalesi ne ise Kula’da Keleşoğlu Ailesi de odur. Geniş topraklarında, çiftliklerinde çalışan yüzlerce insanın karnını doyuran, Kula’da geniş konaklarında misafirin eksik olmadığı, fakirin doyurulduğu, giydirildiği, yolcunun gurbet elde sıcak yuva bulduğu, aşını yediği, suyunu içtiği, giderken heybesine azığın konduğu bir ailedir. Bütün bu hayırlı işlerin sahibi Keleşoğlu Ailesi’nin yüzyıllardır süre gelen hayırseverliğini, günümüzde de sürdürmeye çalışıyoruz. Mustafa Keleşoğlu’nun şahsında yapılan söyleşilerden elde edilen bilgiler doğrultusunda, Karaosmanoğulları’na Raşit’i damat veren, onlarla akraba olan, Osmanlı’nın ilk defa belediye teşkilatını kurmaya hazırlandığı yıllarda padişah tarafından Belediye Başkanı payesi verilen, kılıç gönderilen sülale, Keleşoğlu sülalesidir.
Şehide duygulandı, bağış yaptı
Biraz da sizi tanıyabilir miyiz?
- Bekir-Sacide Keleşoğlu çiftinin ikinci çocuğu olarak 31 Ekim 1949’da dünyaya gelmişim. İzmir İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi’ni bitirdim. 1974’te Kıbrıs Barış Harekatı’nın ilk çıkarması sırasında görev aldım. Babamla ticaret hayatına atıldım. 2010’da BESKVA’yı kurdum. Osmanlı’dan bugüne kadar sürdürdüğümüz hayır işlerini devam ettiriyoruz. Örneğin Kula’da her gün 850 kişiye sıcak yemek veren, evlere servis gönderilen aşevi ilk adımımız olmuştu.
Özellikle son zamanlarda yüklü miktarda yaptığınız yardımlarla dikkat çektiniz...
- Sadece son zamanlarda değil. Çok eski, 100-150 seneden beri yapıyoruz. Ama son zamanlarda yaptıklarımız konuşuldu. Bekir-Sacide Keleşoğlu Anadolu Öğretmen Lisesi inşaatı devam ediyor, Kız Meslek Lisesi devam ediyor. Eğer Bülent Arınç ve Hüseyin Tanrıverdi’nin katkılarıyla Tekel Binaları’nı da alırsam, Celal Bayar Üniversitesi Bekir-Sacide-Filiz Keleşoğlu Kampusü’nü kuracağım. Sonra Kit-Vak var; onlara bir otel yapıyoruz. Ege Üniversitesi’ne hemşirelik okulu yapıyoruz, Bronoskopi Bölümü açıyoruz. Bu hastaların kesin tanı koyulması için İstanbul’a gitmesi gerekiyor. İstedik ki bu eziyete son verelim.
Türk Silahlı Kuvvetleri’ne 315 TL bağış yapmaya, şehit cenazesinde karar vermişsiniz...
- Heyecanlanmamak mümkün değildi. Sarıgöl’de şehidi ve annesini görünce dayanamadım. Kolay değil. Helali hoş olsun. Cenazeden sonra tugay komutanımızla görüştük. Sivil bir tek ben geldiğim için teşekkür edince, ben de, “Ailem her zaman silahlı kuvvetlere destek olmuştur. Emrinizdeyim sayın komutanım” dedim. Ailem bu parayı Türkiye Cumhuriyeti bayrağı altında kazandı, servetim Türkiye Cumhuriyeti’nin, askerin ve halkın. Ama benim de bir vasiyetim var, Sayın Hüsamettin Cindoruk ve Sayın Süleyman Demirel emrederse...
Genel başkanlığa aday
DP’nin genel başkanlığına aday olacağınız konuşuluyor. Aday olacak mısınız?
- Karınca kararınca bir yola çıktık... Bunun kararını DP Genel İdare Kurulu verecek. Olurum ya da olmam. Olmazsam DP’de çaycı olmaya da devam ederim. Allah inşallah Türkiye’mizi kazadan, beladan, afetten korusun. Askerimize, milletimize, vatanımıza zeval vermesin. Türkiye sevdalısı olarak yola çıktık, Allah mahçup etmesin. Hiçbir zaman paye-ünvan peşinde koşmadım, koşmayacağım. Karşıma kim çıkarsa çıksın, inanıyorum ki galip ben olacağım. Sayın Cindoruk vazifeyi bıraktığında, önce elini öpeceğim, sonra genel başkan adayı olacağım. DP üyeleri beni seçer ya da seçmez; yine aynı hırsla çalışacağım.
Eğer DP’nin başına geçerseniz yapacağınız ilk iş?
- Allah izin verirse diyeceğim şu: Bu parti cumhurun, halkın partisi. Halk ne isterse o olur ama şu andaki durumu görüyoruz. Ekonomi problemli, işçi problemli, polisin durumu belli. Terörle ilgili yaşananlar ortada.... Tüm bunların yanında Türkiye ileri gitsin istiyoruz. Biz de ileriye götürmek için ne gerekiyorsa yapacağız.
Başbakan’ın, içinde kaldığı arabayı aldı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ekim 2006’da yarı baygın halde hastaneye götürüldüğünde, korumalar dışarı çıkınca Mercedes makam aracının içinde kilitli kalmıştı. Arabanın camları balyozla kırılarak çıkarılabilmişti. O aracı siz aldınız. Özel bir nedeni var mı?
- Sayın Süleyman Demirel’e telefon ettik. Ablamın rahatsızlığı nedeyle İstanbul’a gitmesi gerekti. Dedi ki; “Size özel uçak tutulması gerekir.” Eray Kapıcıoğlu’nu görevlendirdi. Ondan sonra Eray Bey bize özel uçak ambulans gönderdi, biz İstanbul’da Eray Bey’le tanıştık. Benim o güne kadar ne bisikletim olmuştu, ne arabam... Eray Bey, “Size artık bir araba alalım” dedi. Araba kim, ben kim? Benim gazi kartım var, biniyorum otobüse gidiyorum. Çok sıkışırsam senede bir-iki kere taksiye biniyordum. Eray Bey, “Benim bir arabam var, onu verelim sana” dedi. Sayın Erdoğan’ın kaza geçirdiği arabaymış, baktırdılar arabaya. Eray Bey, “Sana şoförle göndereyim” dedi. Ben de Peugeot gibi bir araba bekliyorum. Sabah araba gelmiş, evin önüne bir baktım ‘deve gibi’ bir şey. “Bu araba sizin” dedi.
Ne kadara aldınız?
Aslında hediye etmek istediler. Ben kabul etmedim, parasını verdim, aldım. 240 bin liraya mal oldu.
Polatkan’ı anma törenine katıldı
Hakkı Keleşoğlu, geçtiğimiz günlerde, DP Eskişehir İl Teşkilatı’nca düzenlenen, Hasan Polatkan’ı anma törenine de katıldı. Polatkan’ın eşi, 90 yaşındaki Muttara Polatkan, kızı Nilgün Polatkan Atlı, DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in de hazır bulunduğu törende, Keleşoğlu, idam edilen eski Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ın annesi Muttara Hanım’ın elini öptü, üzüntülerini iletti.