21.12.2021 - 02:09 | Son Güncellenme:
Selen Deniz - Marka Portresi / İzmir Bergama yolundaki Aşağıkırıklar Köyü’nde Ece Garip ile Onur Garip’in hayata geçirdiği Casa Regina, farklı bir deneyim yaşatıyor. Roma’dan başlayan yolculuklarını anlatan Onur Garip, “Doğayla iç içe ama ulaşımı da bir o kadar kolay... Şarküteri tabağından adaçaylı ricotta ıspanak dolgulu ravioliye, özel marine edilmiş lokum bonfileden tiramisuya kadar lezzet yolculuğuna çıkarıyoruz” dedi.
Casa Regina, İtalya’da bir akşam gibi… Sizi bir İtalyan yolculuğuna çıkaran hikayenizi dinleyebilir miyiz?
Bizi İtalya yolculuğuna çıkaran konu Ece’nin daha önceki hayatında Romalı olduğunu düşünmesi ve Roma’da, sanki orada yıllarca yaşamışçasına özgürce dolaşmasıyla başladı. Daha sonrasında İtalya’ya çok daha sık seyahat ederken ve farklı bölgelerinde yeme içme üzerine uzun zamanlar geçirirken bulduk. Sonrasında Napoli kentinde almış olduğumuz eğitimlerle İtalyan mutfağına profesyonel bir adım da atmış olduk. Bu adımı bir safha daha ileri taşıyabilmek adına bir köy evi satın alıp içine de bir odun fırını inşa ettik.
Mekanın öncesi ve sonrası fotoğrafları iki farklı dünya gibi. Mekan tercihinizi neye göre yaptınız? Dönüşüm sürecinden biraz bahseder misiniz?
Gerçekten de öyle, iki farklı dünya gibi. İlk olan sahip olabileceğimiz şartlarda yıkık dökük bir yapı ve bahçe, ikincisi ise tamamen hayallerimiz ile inşa ettiğimiz ve kapıdan içeri adım attığımızda bizi sonsuz bir mutluluğa sürükleyen bir dünya. Yıllar içinde yavaş yavaş olgunlaşması en güzel ve değerli olanı. Burayı tercih ederken ilk düşüncemiz tamamen kitlesel yaşam alanlarından uzak doğa ile iç içe ama ulaşımı da bir o kadar kolay olsun istedik. Öyle bir yer düşünün ki rezervasyon sırasında konumu iletilmiş olmasına rağmen kapısı açılana kadar size, gerçekten bu restoran bu köyde mi diye şüpheye düşüren türden bir yerdeyiz.
Gelelim Casa Regina mutfağına… Geçtiğimiz günlerde, kış mönüsü için çalışmaları tamamladığınız paylaştınız. Mönüde misafirlerinizi neler bekliyor?
Kış mönümüzde başlangıç olarak geleneksel Foccacio ekmeği, şarküteri tabağı, portakallı zeytin yağı ve balzamik. Ara sıcak olarak İtalyanların çok severek tükettiği ve yaptığı adaçaylı ricotta ıspanak dolgulu ravioli, ana sıcak olarak taze aromatik otlar ile tütsülenmiş patates püresi üzerinde özel marine edilmiş lokum bonfile, tatlı olarak Amaretto tiramisu ya da salted caramelli panna cotta ve espresso ile biten bir mönü yer almakta.
Yaz sezonu nasıl geçti? Kış sezonu beklentileriniz nelerdir?
Yaz sezonumuz malum sıkı pandemi önlemleri sonrasında çok tedirgin başladı. Sonrasında ise geniş bir açık alanda servis veriyor olmamız hazırlık aşaması ve servis aşamasında sadece ikimizin çalışıyor olmasıyla misafirlerimizin de güven içerisinde huzurlu bir akşam geçirebileceklerini bilmeleri ve bu bilinçle bizi öncelikli olarak tercih etmeleri doğrultusunda çok çok keyifli ve yoğun geçti. Kış sezonumuzda da yine aynı hassasiyet ile misafirlerimize bir risk oluşturmaması adına kapalı alanımızda maksimum 16 kişi ağırlayarak ve 1 masaya 1 rezervasyon alarak güzel bir dönemi sağlık ile geçirmeyi planlıyoruz. Bu yönde de olumlu geri dönüşler aldıkça yapmış olduğumuz işe inancımız bir kat daha artıyor. Misafirlerimizin tek şikayetçi oldukları konu ise yakın tarihte yer bulamamalarıdır. Rezervasyonlarımız çok erken doluyor. Tüm yıl boyunca (ocak-şubat kapalıyız) sadece cuma-cumartesi ve pazar akşamları açığız. Yazın bir gecede 35, kışın ise 16 misafir ağırlayabilmekteyiz.