31.10.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:
Bülent Buda: Uygun adım marş. Şaşmadan, şaşırmadan tersine rakiplerini şaşırtarak, içeride dışarıda ödün vermeden yaptıkları işin öneminin, değerinin bilincinde kazanıyorlar. İsterseniz bu galibiyeti de eleştirelim. Niye tek fark? Niye daha çok gol atamadılar? Alıştırdılar ya her defasında öyle istenir, öyle beklenir. Ama denilmez ki bu kez gol yemedik. Sıfıra karşı kazandık. Taraftar doyumsuzdur. Futbolun oynandığı her yerde de bu böyledir. Şaka bir yana nazar değmesin. Kayıpsız, sorunsuz, esenlik içinde yolculuklarını sürdürüyorlar. Bu böylesine güzel günleri yaşatan herkesi kutlamak, arkalarında durmak bir ödevdir. Ne olur vazgeçme Manisa FK!.
Fatih Tanfer: Lider Manisa FK, Başkent Akademi’yi 1-0 yendi ve aldığı 3 puanla evinde berabere kalan en yakın takipçisi Samsunspor’la puan farkını 6’ya çıkardı. Manisa FK’nın en büyük avantajlarından bir tanesi kulübeden gelen oyuncuların takıma yaptığı pozitif katkı. İşte 63. dakikada oyuna giren Sinan Kurumuş’un 74. dakikada attığı golle alınan 3 puan. Çünkü takımda kadro derinliği ve devamlılığı büyük avantaj. Bazı bölgelerde altarnetifler takıma güç katıyor. Elbette Teknik Direktör İsmail Hoca ve ekinin iyi çalışmasının bir sonu olduğunu söylemek istiyorum. Futbol böyle bir şeydir. Takım istenilen oyunu oynayamaz. Ancak böyle anlarda bile kazanmasını bilmek çok önemlidir. Hedefe de adım adım yaklaştırır. Bu da Manisa FK’nın başarısının adıdır. .
Mehmet Demirtaş: Artık Manisa FK’nın maçlarına sonuç değil de skor bekliyoruz. Mağlup olma kavramlarını hiçbir maçlarında onlarla bir tutamıyoruz. Kazanmak onlara o kadar çok yakışıyor ki ötesi düşünülemiyor artık. Bu ligin çok çok üstünde bir kadroya sahipler. Bunun da meyvesini ligde namağluğ gidişatlarıyla gösteriyorlar. En yakın takipçileri Samsunspor’la da aralarındaki farkı 6 puan açtılar. 1-0’lık kritik galibiyet Manisa FK’nın şampiyonluk yoluna yürümesine 1 adım da yaklaştırdı. Tebrik ederim onları. Sahada aslanlar gibi kazanıyorlar. Gönülleri de öyle.
Sılkelen artık Buca!
Bülent Buda: Sözün bittiği yerdeyiz. Nedir bu ya? Kevgire döndüler. Bağışlayın tekrarlıyorum, kızmayın. Bu takım naylon, yani emitasyon. Kökleri, geleneği, kültürü yok. Lejyonerlerden kurulu bir kalabalık. Bir fiskeyle yıkılabilecek zayıflıkta. Bu proje çökmüştür arkadaşlar. Taşıma ordu, taşıma takımlarla bir kurum oluşturulamaz. Oluşturdum diyorsanız aldanırsınız. Bu noktada radikal kararlar alınmalı ve Ci Group Buca’nın geleceği ciddi anlamda masaya yatırılmalı.
Fatih Tanfer: Ci Group Buca’nın Artvin Hopaspor karşısında aldığı üzücü 5-0’lık mağlubiyet sonrası Kulüp Başkanı Cihan Aktaş, “Bunun izahı yok” diye paylaşım yapmış. Hakikaten böylesine büyük fedakarlıklarla kurulmuş bir takımın böylesine ağır mağlubiyetinin izahı yok. Bence de sözün bittiği yerdeyiz. Ancak futbolda her takımın bir hedefi vardır. Ci Group Buca da kendisine yeni bir hedef belirlemelidir. Bugün itibariyle de bu hedef Play Off yarışı içerisinde olmaktır. Play Off’a girmek için lig sonunda ilk 5 içerisinde olmak gerektiğine göre 16 puanlı Ci Group Buca’nın 3. Karbel ile 4 puan, 4. Erzincan Anagold ile 3 puan, 5. Çatalcaspor ile 1 puan farkı var. Bu da gösteriyor ki Play Off yarışı içerisinde rahatlıkla olabilir ve olmalıdır da. Bu hafta evindeki Tokatspor maçı ile birlikte başarısızlıkların nedeni araştırılıp, çözümleri bulunup yeni bir sayfa açılmalıdır.
Mehmet Demirtaş: Ci Group Buca’da bir şeylerin yolunda gitmediği ortada. Yepyeni bir oluşum. Her kafadan bir ses çıkıyor. Oyuncu grubu bir önceki hocayı beğenmedi yolladı. Yeni gelen hoca bir öncekine göre çok daha avantajlı çünkü Tire 1922 Spor’da beraber çalıştığı en az 5 oyuncusu var kadrosunda. Buna rağmen sahada bir takımdaşlık duygusunun eksikliğini gözlemliyoruz. Toplama bir takım olabilir ancak sizler profesyonelsiniz. Profesyonelliğin gerekliliğini sahaya çıkıp sizlere verilen emeklerin karşılığını sahada aslanlar gibi savaşarak vermelisiniz. Bu ligde her takım Ci Group Buca’dan çekiniyor. O bir gerçek. Ancak gelinen noktada herkesin şapkasını önüne koyup düşünmesi gerekiyor. Türk futbolunun içinde bulunduğu durum ortada. Yokluklar içinde mücadele eden oyuncu arkadaşlarınızı göz önüne alın ve sizlere sunulan imkanların ve formanın hakkını verin. Başta Cihan Aktaş’ın emeklerini boşa çıkarmayın. Sonra son pişmanlık işe yaramaz. Benden söylemesi. Bu haftaki rakip 10 maçta galibiyet yüzü görmeyen Tokatspor. Bu maçtan itibaren çıkışa geçmenizi temmeni ediyor, ligin devre arasında da Cihan Başkan’ın yapacağı nokta transfeler ile bu takımın yükselişe geçeceğine inanıyorum.
Uşak’a yazık oluyor
Bülent Buda: O ne vurgun öyle. Haftalardır biliyormuşuz gibi ne olacak bitecek ve oldu sonunda. Büyük dağılma. Bu takım bitmiş, tükenmiş. Daha yolun başında. Gençtiğimiz yıl da yaşanan buydu. Gelenekselleşti, alışkanlığa dönüştü. Dökülüyor, yerlerde sürünüyorlar yazık.
Fatih Tanfer: Evinde Bayburt Özel İdare’ye 4-1 yenilmesi hiç de iyi bir sonuç değil. Bu maç sonrasında Teknik Direktör Tolga Doğantez ile yollar ayrılmış. Hayırlı olsun. Şuan 10 puanları var. Düşme hattındaki 16. sıradaki Elazığspor’un 3 puan önünde. Bu hafta Uşakspor, Elazığ deplasmanına gidiyor. Aman dikkat. Uşakspor asla kabus yaşamamalıdır.
Mehmet Demirtaş: Uşakspor geçen sezonun aynı grafiğini yakalamaya başladı. Kazanarak ümitlendirdiler, şimdi de kazanmayı unuttular. Hem de ağır yenilgiler alarak. Umarım bu gidişe bir dur derler. Sınırı çizerler. Yoksa gerisi zor.
Nazilli BLD fırtınası sürüyor
Bülent Buda: Harika bir skor, harika bir zafer. Harika bir haber. Uzak diyardan, Karadeniz’den. Bu takımın gücüne kazanma başarılı olma isteğine onları izlemeden duygularımla inanıyorum. Nazilli’den bir şampiyon çıkacağına ilişkin bir inancım hep vardı. Çok uzun yıllar öncesinin o topraklarda yetişmiş muhteşem futbolcularını anımsıyorum. Onların anılarıyla itici gücü bana bu duyguları yaşatıyor.
Fatih Tanfer: Nazilli deplasmanda zor rakibi Pazarspor’u 3-1 yenerek 3 puan aldı ve taraftarlarına, “Merak etmeyin ben bu şampiyonluk yarışı içerisindeyim” güvencesi verdi. Nazilli Belediyespor’un en büyük avantajı, takım halinde efektif bir biçimde öne pas yapıyor ve hücumda çoğalıyor. Orta sahada enerjik ve tempolu oynuyor. En önemlisi de disiplinli bir takım. Geçen hafta evinde Diyarbekirspor maçında Yunus Ünsal’ın 85. dakikada oyuna girip iki gol atması, bu hafta da Pazar deplasmanında Volkan’ın 90. dakikada oyuna girip 1 dakika sonra 3. golü atması asla tesadüf değildir. Bence çok çalışmanın sonucudur.
Mehmet Demirtaş: Nazilli Belediyespor, rahat başladığı ve kimseye hayal tohumları ektirmediği ligde kazanmayı sürdürüyor. Bana kalırsa çoğu takım Nazilli’nin bu tutumunu ele alıp değerlendirmeli hatta örnek almalıdır. Çalışıyorlar, mücadele veriyorlar, sahanın her yerinde maçı istiyorlar ve sonunda 3 puanı hanelerine yazdırıyorlar. Geçen sene yarım bıraktıkları işi bu sene şansa bırakmayacak gibi duruyorlar. 2 hafta üst üste 3 golle maç kazanmaları da balı kaymağı oldu. Kutlarım Naz Naz’ı.
Mücadele, hırs ve azim
Bülent Buda: Pes etmemek buna derim. Geriye düşüp vazgeçmeden yarışarak, savaşarak devam etmek bir karakter, kimlik olayıdır. Üstelik eşitlikten sonra üretilen ancak gole dönüştürülemeyen büyük fırsatlar da varsa. Dayanışma ile istekli ile yarışının içinde kalmak koşulları sorun etmeden kişisel ya da birlik bilincini yerleştirmek sürekli kılmak. Bu takım isterse onu hiçbir takım yenemez. Düzenli yineliyorum. Bu takımın arkasındaki destek yeterli değil. Büyümeli, çoğalmalı bu çocukların gücüne eklenmeli tüm Karşıyaka’nın soluğu..
Fatih Tanfer: İlk yarısı dengede geçen bir maçtı. Ağrıspor öne geçti. Karşıyaka Harun’un şahane golüyle beraberliği yakaladı. İkinci yarıya Soner Hoca doğru bir kararla Arif’i oyuna aldı. Her şey futbol adına Karşıyaka’nın doğrularıyla geçti. Hızlı hücum yapıp Doğukan, Harun ve Mustafa Değirmenci’yle rakip defansı tek kelimeyle perişan ettiler. Ancak 6 net gol pozisyonunu da kaçırarak, 3 bin 500 kilometre giden vefakar taraftarları sahada, yüzbinlerce Karşıyaka’lıyı da televizyon başında saç baş yoldurdular. Hakikaten de bu kadar gol kaçmaz. Bu kadar iyi oynayıp, bu kadar çok çalışıp bu pozisyonlar değerlendirilseydi, Karşıyakalı çok mutlu olacaktı. Olmadı ancak Karşıyaka’nın istek ve yüksek kondisyonu oyununun pozitif yönleriydi. Umarım artık bu iyi oyunun karşılığında bulunan gol pozisyonları değerlendirildiği anda Karşıyaka bu ligde tutulamaz.
Mehmet Demirtaş: Karşıyaka geride bıraktığı son 6 haftada kendi ivmesini yakaladı. Sahada doğru işler yapıyorlar. Puan ve puanlar topluyorlar. “Kazanamazsan da kaybetme” mantığı ile 3 puan kaybının önüne geçmeye çalışıyorlar. Zorluklar içinde kurulan ve korunan kadro ile zoru başarmak için ellerinde geleni yapıyorlar. Biraz da şans... Ağrı karşısında deplasmanda alınan 1 puan hiç de kötü değil. Ah bir de bozuk para gibi pozisyon harcamasalar. Golcülerin daha fazla çalışması şart.