04.04.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:
Bildiğim tek yemek çeşidi iki yumurtayı kırıp, omlet veya menemen yapmaktır. Mecbur kalsam, belki yaparım. Ama doğrusu, hiç denemedim.Nitekim geçtiğimiz akşam, evdeki yemek kitaplarını karıştırırken eşim sordu:- Hayrola, yemek mi yapacaksın?- Hayır, yapmayacağım. Yazacağım.- Artık gazetede yemek tarifleri mi yazacaksın?- Evet! Eğer, yeni TCK yürürlüğe girerse, bundan sonra öyle hırsıza hırsız, uğursuza uğursuz, sahtekara sahtekar, üç kağıtçıya üç kağıtçı diyemeyeceğiz. Onlar hakkında yazı yazamayacağız. Eleştirmek, yolsuzlukların belgesini açıklamak suç sayılacak. Savcılar isterse her yazıda bir suç unsuru bulup, dava açabilecek. Sonra da ver elini cezaevi. Artık sen de beni ziyarete gelirsin. -........Eşimle şakayla karışık bu konuşmaları yaparken, televizyon haberleri yeni TCKnın iki ay ertelendiğini duyuruyordu. Eşimle birbirimizin gözüne baktık ve rahat bir nefes aldık.Eğer yasa ertelenmeseydi, bugün bu sütunlarda size "hünkar beğendi", "imam bayıldı", "kabak dolması", "karnıyarık" gibi yemeklerin tariflerini yazacaktım. Ama kamuoyunun sert tepkisi üzerine yasa koyucular, yaptıkları hatadan döndü, geri adım attı.Şimdilik gazeteciler cezaevine girmekten kurtuldu. İki ay sonrasına ertelenen TCKda yapılacak yeni düzenlemeler basına ne gibi kısıtlamalar getirecek hep birlikte göreceğiz.Ancak eline kalem alıp, kendini köşe yazarı sanan herkesin insanların kişilik haklarına saldırmaması, hakaret düzeyinde yazılarla aşağılamaması, gazeteyi kişisel çıkarları için kullanmaması gerektiğine yürekten inananlardanım. Bu nedenle kimsenin uyarısına veya cezalandırmasına fırsat vermeden, gazeteci meslek örgütlerinin "durumdan vazife çıkarıp" geniş kapsamlı bir çalışma başlatmasını, medyadaki bazı "kalemşörlerin", "silahşörlük" yapmasına "dur" demesinin zamanının çoktan gelip geçtiğini düşünüyorum.Siz ne dersiniz? KORKMAYIN yemek tarifi yapacak değilim. Çünkü ben oldum olası, yemek yapmayı beceremem. ÖZLÜ SÖZ Olgun bir adamı dost edinmek isterseniz, eleştirin. Basit bir adamı dost edinmek isterseniz, methedin. AKPDEN istifa eden eski DSPli Serpil Yıldız, geçen yıl TBMMde Anayasanın bazı maddelerinde değişiklik yapılırken, kadınlara yönelik pozitif ayrımcılığın konulması için gösterdiği mücadele ile kamuoyunun gündemine gelmişti. O zaman CHPli üyelerle hareket eden AKPli tek kadın vekil ünvanını alan Yıldıza "Cesur Yürek" adı bile takılmıştı.TBMM Başkanı Bülent Arınçın karşısına aday olarak çıkmıştı.Yıldız, o günlerde her ne kadar "AK Partinin programına uydum. Ben doğru bildiğimi yaparım. Ama hiç bir zaman Don Kişot olmam" dese de; hafta içinde aldığı istifa kararının ilk tohumlarını sanki daha o zaman serpiyor gibiydi...Nitekim Yıldız, geçen hafta kurucuları arasında yer aldığı partisinden istifa ettikten sonra şöyle diyordu:"Sayın genel başkan, partiden istifa eden milletvekilleri için `Çürükler temizleniyor diyor. Oysa AKPde çeşitli partilerden istifa eden kişilerin katılımıyla kurulmadı mı? O zaman bu parti tamamıyla çürüklerden mi oluşuyor?"Kuşkusuz Yıldızın bu söyleminde haklılık payı var.Ancak Yıldızın AKPnin nasıl bir parti olduğunu anlayabilmesi için 30 ay beklemesi gerekir miydi, bilmiyorum?Zaten değişik watlardaki ampullerin aydınlattığı partide, yıldızların ışığına pek gerek olduğunu sanmıyorum. AKPden bir Yıldız kaydı OKUDUK CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, "Demokrasinin en fazla olduğu parti CHP. Burada da milletvekillerinden hizmet üretmeyip, sadece parmak indirip kaldırmaları isteniyorsa benim siyaset yapmamın anlamı kalmadı. Hekimliğe geri dönerek halka hizmet veririm" demiş.Canan Hanıma bu sütundan kocaman bir "Günaydın" demekten başka şey gelmiyor içimden.Ancak Canan Hanım, CHPden ayrılıp eski partisi ANAPa dönmek istiyorsa bundan daha iyi fırsat yakalayamaz. Zaten ilk seçimde, Deniz Bey ne kendisini aday gösterir, ne de CHP bu kadrolarla seçim barajını aşıp (yüzde 10da kalırsa) Meclise girer. Bu nedenle Canan Hanım da, CHP de fazla bir şey kaybetmiş sayılmaz. Günaydın Canan Hanım! DUYDUK CHP Karşıyaka İlçe Başkanı Ertam Özen, yönetiminde görev yapan üyelerin aynı zamanda belediyede çalışmalarını "etik" bulmadığını söyleyerek istifa ettirmişti. Ancak parti kulislerinde; halen hem belediyede çalışan, hem de yönetimde görev yapan biri bayan iki kişinin daha bulunduğu konuşuluyor. Olağanüstü kongre için imza vermeyen kimi delegelerin Karşıyaka Belediyesinde işe yerleştirildiği ve yönetimden istifa eden Deniz Kayışın da istifasının başkan tarafından işleme bir türlü konulmadığı, partililer arasında en çok konuşulan konular arasında yer alıyor. cbilgen@milliyet.com.tr CHP Karşıyakada konuşulanlar