Hormonal sorunlar kilo vermeye engel

Diyete başlamadan önce kişinin kendi vücuduna dair bir takım ipuçlarını bilmesini gerektiğini belirten Medical Park İzmir Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Kliniği’nden Uzm. Dr. Pınar Alarslan, göz ardı edilen rahatsızlıklar kilo vermeyi engellediğini ve motivasyon düşüklüğüne sebep olduğunu ifade etti.

Dr. Alarslan, “Bu sebeple özellikle diyet öncesi hormon testlerinin yaptırılması gerekmektedir” dedi. Alarslan, kilo verememenin hormonal nedenlerini 5 maddede açıkladı.

1- Hipotiroidi (Tiroid Hormonlarının Yetersizliği): Hashimoto hastalığı ya da tiroid ameliyatı sonrası hipotiroidi gelişebilir. Hipotiroidi de ödem, kilo alımı, adet düzensizliği, kabızlık yapabilir.

2- İnsülin Direnci: İnsülin direnci kilo verememenin en sık nedenlerinden birisidir. Karın ve bel çevresinde yağlanma, sık acıkma atakları, yemek sonrası halsizlik gibi şikayetlere sebep olabilir.

3-Böbreküstü Bezlerinin Fazla Çalışması: Böbreküstü bezinden aşırı kortizol hormonu salgılanması cushing sendromu olarak bilinir. Aşırı kortizol salgısı kilo alımı, insülin direnci, kan şekeri ve tansiyon yükselmesi, adet düzensizliği, tüylenme artışına sebep olabilir.

4-Prolaktin Hormon Fazlalığı: Kadınlarda memeden süt gelmesi, adet düzensizliği yaparken, erkeklerde daha çok cinsel fonksiyon bozukluklarına neden olabilir.

5-Büyüme Hormonu Fazlalığı (Akromegali): Büyüme hormonunun hipofiz bezinde adenom olmasına bağlı fazla çalışması tüm organların ve boyun orantısız büyümesine, kilo artışına, şeker hastalığı ve kalp hastalığı riskinin artmasına sebep olur.

KALP RİTİM BOZUKLUĞU DEYİP GEÇMEYİN!

Özel Akut Kalp Damar Hastanesi’nden Kardiyoloji Uzmanı Dr. Selma Akdeniz Oskay kalp ritim bozukluklarının, kalbin elektriksel sistemi yani sinir liflerindeki düzensizlikler olduğunu belirtti. Elektrofizyolog Kardiyolog Dr. Selma Akdeniz Oskay, “Günlük yaşamda hastalar çarpıntı, fenalık hissi ve bayılma gibi yakınmalarla bizlere başvururlar. Bu Taşiaritmiler masum olabilmekle yaşamı tehtid edebilecek düzeyde farklı türleri bulunmaktadır” dedi.

Toplumda sık görülen aritmi türünün, atriyal fibrilasyon(AF) olduğunu belirten Dr. Akdeniz Oskay, kişinin bireysel genetik yapısı, yaşın ilerlemesi, hipertansiyon, diyabet, hareketsiz yaşam ya da uzun yıllar sporla uğraşmak, alkol ve sigara tüketimi, yoğun kafein tüketimi, enerji içecekleri, bazı ilaçlar, obesite, kronik akciğer hastalıkları ve uyku apne sendromunun, AF’ye neden olabileceğini ifade etti.

Kan sulandırıcılar

AF tedavisinin belkemiğinin kan sulanrıdıcı ilaçlar olduğunu belirten Dr. Akdeniz Oskay, Hastanın klink durumuna göre, farklı tedavi yöntemleri kullanıldığını ifade etti. Dr. Akdeniz Oskay, “Kimi hastalarımıza sadece ilaç izlem uygunken, kimi hastalarımıza elektriksel kardiyoverisyon olarak adlandırdığımız şok tedavisi ya da kalp dokusunu criyo (dondurarak) ve radyofrekans (ısıtarak) uyguladığımız son yıllarda oldukça populer olan ablasyon yöntemler uygulanabilir” dedi.