Hamilelikte lekelenme tetiklenir

Didem Seymen - Hamileliği normal ve sorunsuz süren anne adaylarının tatile çıkmasında herhangi bir sakınca yok ancak bazı kurallara özen göstermeleri hayati önem taşır. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Gökçen Erdoğan, hamilelikte güneş-deniz-havuz üçlüsü ile ilgili anne adaylarının en çok merak ettiği soruları MİLLİYET okurları için yanıtladı… 

■ Hamilelikte güneşe çıkılır mı? Nelere dikkat edilmeli?

Güneş, doğru saat dilimlerinde ve aşırıya kaçılmadan maruz kalındığında zarar vermez ve D vitamini açısından faydalıdır. Hamilelikte de bu böyledir. Ancak uzun saatler maruz kalınırsa halsizlik, susuzluk, sıvı kaybı, tansiyon sorunları ve kramplara neden olabilir. Korunmasız biçimde güneşte fazla kalınması halinde ise kuruma, çatlama, leke, çil, melanom, solar keratoz oluşabilir. Uzun yıllar boyunca güneşin zararlı etkilerine maruz kalmanın sonucu ise maalesef cilt kanseridir. Hamilelerin öğleden önce 09.00-11.00 saatleri arasında, öğleden sonra ise 16.00-19.00 arasında güneşte olmaları makul sayılır. Ancak güneşe maruz kalmak ve güneşin zararlı etkilerinden korunmakla ilgili en can alıcı nokta şu; bizler bunu yaz aylarıyla sınırlıyoruz. Oysa güneş kremleri yaz-kış kullanılmalıdır. Yazın yakıcı etkilerine sahip olmadığında da güneşin zararlı ışınları vardır. Bu konudaki bilincin giderek büyüdüğünü görmek güzel.

■ Hamileler hangi ürünleri rahatlıkla kullanabilir, hangilerinden uzak durmalıdır?

Hamilelikte kullanılan güneş ürünlerinde paraben, fitalat ve potansiyel zararlı kimyasallar bulunmamalıdır. Hamilelikte geniş spektrumlu güneş koruyucular kullanılmasını isteriz. Bundan kastımız, hem UVA hem de UVB ışınlarının zararlarına karşı koruma sağlayan ürünlerdir. Ayrıca hamilelik lekelenmeye en yatkın olduğumuz dönemlerden olduğu için koruma faktörünün de en az 30 olarak seçilmesi gerekir. 50 faktör koruma ise birinci tercihimizdir. Organik filtreli ürünlerin kullanımında, yaş ve hassasiyet aralığı da daha geniş tutulmuş olur. Her yaştan insanın güvenle kullanabileceği ve doğru uygulamayla güneşin zararlı ışınlarından uzun süreyle korunabileceği içeriğe sahip olmaları anlamına gelir bu. Hassas ciltleri korumak için ürünlerde özel bir yöntemle cildin nefes almasını sağlayan, irritasyonu azaltıcı ve antialerjik organik ekstratlar kullanılması da faydalıdır.

■ Hamileler deniz mi yoksa havuz mu tercih etmelidir?

Yazın havuz deniz sezonunda hepimizin ve özellikle hamilelerin dikkat etmesi gereken bir başka şey de hijyen koşulları. Hamilelikte havuz kullanımını çok önermemekle birlikte, hijyeninden emin olunan ve çok kalabalık olmayan havuzlarda tolere edebiliyoruz. Deniz suyunun havuz suyundan daha sağlıklı olduğu bir gerçek. Bu, çocuklarımız için de geçerli. Havuzlarla ilgili en büyük risklerden biri ise mantar oluşumuna neden olabilmeleridir. Maalesef havuzların mantar oluşumunda epey etkili olduğunu söylemeliyim. Havuz kullanımından sonra vajinal kaşıntı, yanma ve kabarcık görünümü varsa doktora başvurmamız gerekir. Bununla birlikte bu etkiler fark edildikten sonra genital bölgenin bir süre kuru tutulması önemlidir. Kuru kalmak demişken ıslak mayolarla uzun süre kalmanın da bakteri oluşumunu artırdığını ve idrar yollarına olumsuz etki ettiğini söylemeliyim. Ayrıca havuz kullanımı sonrası, klordan iyice arınmalıyız. Duş alma suyumuza efervesan C vitamini eklememiz de klorun etkilerini en aza indirmeye yarar. Denizde bu riskler daha az olmakla birlikte aşırı uzun süre kalmak mantar üretimini tetikleyebilir. Yani kadın sağlığı açısından baktığımızda; havuz, deniz ve güneşin keyfini makul sürelerde ve zararlı etkilerden korunmayı önceleyerek sürmek önemli.