Ege'Futbol sadece futbol değildir'

'Futbol sadece futbol değildir'

02.06.2022 - 01:54 | Son Güncellenme:

Altınordu’da 2012 yılından bu yana teknik direktörlük görevini üstlenen, şampiyonluklar yaşatan ve Süper Lig’in kıyısından dönen Hüseyin Eroğlu, “Burada çok değerli işlere imza attık. Avrupa’da ses getirdik, ülkemizde örnek olduk. Artık hayallerimi daha ileriye taşımak istiyorum” dedi

Futbol sadece futbol değildir

MEHMET DEMİRTAŞ MİLLİYET - Profesyonel futbol yaşamı 1994 yılında Soma Sotesspor’da başladı. Sırasıyla TKİ Soma Linyitspor, Marmaris Belediyespor, Akhisar Belediyespor, Eskişehirspor ve Kemalpaşa takımlarında forma giyip aktif futbolculuk yaşamını 2005 yılında tamamladı. Ege Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu’ndan mezun oldu. Antrenörlük kariyerine Bucaspor Futbol Akademi’de başladı. 2007’de Türkiye ikincisi, 2010’da Nike Premier Cup Türkiye Şampiyonu ve Avrupa Grup 1.’si olan Bucaspor Futbol Akademi U15 takımının teknik direktörlüğünü yaptı. 2010-2011 ve 2011-2012 sezonlarında Bucaspor’da yardımcı antrenörlük görevinde bulundu. Altınordu ile 2012-2013 sezonunda TFF 3. Lig, 2013-2014 sezonunda TFF 2. Lig şampiyonlukları yaşadı. 2020-2021 futbol mevsiminde ise 1. Lig’de Play Off finalinde yine başta o vardı. 2012-2013 sezonundan itibaren A Takım Teknik Direktörü olarak görev yapan Hüseyin Eroğlu, takımına veda etti. Milliyet Ege Bölge Temsilcisi Engin Uğur Ağır, Milliyet Ege Spor Müdürü Mehmet Demirtaş ve Milliyet Ege Spor Yazarı Fatih Tanfer’in sorularını cevaplayan Eroğlu, önemli açıklamalarda bulundu.

Haberin Devamı

Futbol sadece futbol değildir

‘Gururlu hissediyorum’

Deneyimli teknik patron, “Başkanımız Seyit Mehmet Özkan ile 3 Ocak 2007’de tanıştık, 15 yılı geride bıraktık. O dönem akademide genel müdürümüz Mustafa Ferit Acar’dı. Onun vasıtası ile bu işe başladık. İlk aşamada Bucaspor’un 3 sene üst üste U15 takımını çalıştırdım. Dördüncü senemde başarılar gelmeye başladı. Avrupa’da şampiyon olduk. Ardından a takımda görev aldım. Seyit Mehmet Özkan, Altınordu projesine beni de davet etti. 5 yıl sonunda başkanımızla Altınordu’da buluştuk. İdeallerimiz her zaman ulusal ve uluslararası düzeyde futbolcu yetiştirmekti. 10 yıl önce başladığımızda en önemli etken, sürdürülebilirlik ilkesiydi. Bu zaman diliminde de 3. Lig’de, 2. Lig’de şampiyonluk ve 1. Lig’de Play Off’u kaçırıp ardından Play Off finali oynamak anlamıydı. Ayrıca 10 yıl içerisinde hem akademiden yetiştirdiğimiz hem de transfer ettiğimiz futbolcuların satışından 500 milyon liraya yakın gelir elde ettik. Türkiye’de böyle bir kurum yok. Ben de burada teknik direktörlük yaptığım için onurlu ve gururluyum. Seyit Mehmet Özkan’la çok ayrı bağımız var. Ona da çok teşekkür ediyorum” dedi.

Haberin Devamı

‘Şampiyonluk kadar değerliydi’

Eroğlu, “Sezon başında sattığımız isimlerden sonra çok oyuncu kaybettik. Bu durum finansal anlamda kazanç sağladı belki ama yeniden takım kurmak da kolay olmadı. Adaptasyon sürecinde herkesin ‘düştü’ gözüyle baktığı takımımızı yeniden canlandırdık. Yakaladığımız ivmeyle kümede kaldık. En az şampiyonluk kadar değerliydi. Öte yandan da rakiplerimiz ne kadar güçlü olursa olsun, biz ne kadar genç bir ekibe sahip olursak olalım Fair Play ruhuyla oynadık. Bu da Avrupa’da ismimizin duyulmasını sağladı. Tabi uluslararası düzeyde düzenlediğimiz turnuvalar, a takımımıza sempatiyi beraberinde getirdi. Sadece Türk oyuncularla oynamamız bizim milli bir proje olduğumuzu gösterdi” ifadelerini kullandı.

Futbol sadece futbol değildir

‘Hayat bir mücadele’

Mücadele etmenin önemine değinen Eroğlu, “Bucaspor U15 takımını çalıştırırken, dönemin en iyi oynayan takımlarından birisiydik. Salih Uçan gibi, Taylan Antalyalı gibi isimlerin futboluna dokunduk. O dönemde U15 milli takım aday kadrosu açıklanıyordu. 7-8 isim bizim oyuncularımızdı. Oyun gücümüzü geliştirdikçe ben de geliştim. Tabi ki beceri de gerekiyor ama elimizde bulunan oyuncu grubumuzun her zaman eksiklerini giderdik. 1 oyuncu bile olsa futbolumuza kazandırmak istedik. İletişimimizi de iyi kurduk. Ülkemizde maalesef buna sabır çok fazla gösterilmiyor. Siz oyuncu gelişimini beceremiyorsanız, kendinizi sorgulamalısınız. Sorun hep futbolcularda aranıyor ama biz teknik direktörlerde de aranması gerek. O yüzden hayatta olduğu gibi kenar çizgide de mücadele etmek gerekiyor” dedi.

Haberin Devamı

Altyapıya ağırlık verilmeli!

Türk futbolunun sorunlarını ele alan Eroğlu, “Yöneticilerin doğru insanları seçmesi ve güvenmesi lazım. Bunun için planlı ve programlı ilerlenmesi, bütçe olarak iyi işler yapması gerek. Altınordu akademisi çok büyük bir akademi. Herkes bu kadar fazlasını yapmak zorunda değil. Fakat maliyetini buna yönlendirmeli. Oyuncu transfer ederken gelişimine, kulübe katkısına ve satılırken gelir getirmesine dikkat etmek lazım. Yani potansiyelli oyuncuları bulmak adına titizlikle araştırma yapılmalı. Ülkemizde birçok takımın oyuncu izleme komiteleri var. Fakat çoğu o isimlerin sunduğu raporlar doğrultusunda transfer yapmıyor. Eğer ki dikkatlice adım atarsanız, bu kadar borçlu takımın arasından sıyrılırsınız” sözlerini kullandı.

Haberin Devamı

‘Hedefi olan kulüple çalışmak istiyorum’

“Bizim için sorun olan şey, sezona başladığımızda yeni bir takım kurmaktı. Rakiplerimiz yabancı oyuncularla, yüksek bütçelerle, güçlü isimlerle mücadele etti. Bizim de oyun gücümüz, sistemimiz sağlamdı. Bundan sonraki süreçte de böyle ilerlemelilerki çark işlemeye devam etsin. Bunun için de ekibimiz orada kaldı. Başkanımızla helalleşirken bunu konuştuk. Artık en az Altınordu projesi gibi projeleri ve geleceğe yatırım yapmayı planlayan takımlarla çalışmak şu an en büyük hayalim. Birçok teklif var ancak erken davranmak istemiyorum” şeklinde konuştu.