12.04.2025 - 00:00 | Son Güncellenme:
Didem Seymen - Günümüzde obezite, dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de giderek artan ciddi bir sağlık sorunu haline gelmiş durumda. Yüksek tansiyon, diyabet, kalp hastalıkları ve uyku apnesi gibi birçok hastalığa zemin hazırlayan obeziteyle mücadelede sağlıklı beslenme ve egzersiz her zaman ilk adım olsa da, bazı hastalar için cerrahi müdahale kalıcı çözüm sunabiliyor. Bu cerrahi yöntemlerden en yaygın ve etkili olanlardan biri ise tüp mide ameliyatı. Tüp mide ameliyatını Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Metin Karadeniz ile konuştuk...
- Tüp mide nedir?
Tıbbi adıyla “sleeve gastrektomi” olarak bilinen tüp mide ameliyatı, midenin yaklaşık %80’inin çıkarılmasıyla gerçekleştirilen bir kilo verme cerrahisidir. Bu işlem sonucunda mide, ince uzun bir tüp halini alır. Böylece kişi çok daha az yemekle doyar, aynı zamanda açlık hissini tetikleyen “ghrelin” adlı hormonun salgılandığı mide bölgesi de çıkarıldığı için iştah azalır. Bu ameliyat laparoskopik yani kapalı yöntemle yapıldığı için çok kısa sürede normal yaşama dönüş sağlanır.
Bu operasyonla birlikte hastalarımız sadece kilo vermekle kalmıyor, aynı zamanda tip 2 diyabet, hipertansiyon ve uyku apnesi gibi birçok ciddi hastalıktan da büyük oranda kurtuluyor. Elbette ameliyat tek başına mucizevi bir çözüm değil. Hastanın yaşam tarzını değiştirmesi, diyet ve egzersizle bu süreci desteklemesi gerekiyor. Biz hastalarımızı operasyon öncesinden itibaren diyetisyen ve psikolojik destekle takip ediyoruz. Bu şekilde başarı oranı çok daha yüksek oluyor.
Özellikle sağlık sorunu olanlara önerilir
- Kimler için uygundur?
Tüp mide ameliyatı, vücut kitle indeksi (VKİ) 35’in üzerinde olan ya da 30’un üzerinde olup obeziteye bağlı ciddi sağlık sorunları yaşayan bireylere öneriliyor. Ancak her hasta detaylı bir değerlendirme sürecinden geçirilerek karar veriliyor.
- Ameliyat öncesi ve sonrası süreç nasıl?
Tüp mide ameliyatı için uygun olan kişiler son 1-2 gün hafif yemekler ile beslenir. Ameliyat öncesinde tüm tetkikler ve gerekli konsültasyonlar yapılır. Ameliyata engel bir durumu olmayan kişiler üçüncü basamak yoğun bakımı olan hastanelerde obezite cerrahisi uygulama belgesi olan bir cerrah tarafından ameliyat edilir. Ameliyat ortalama yarım saat sürer. Ameliyat sonrası 4-5 saat içinde yürümeye başlanır. Altıncı saatte su içmeye başlanır. Ameliyat sonrası 1. gün çorba, protein tozu, çay, ayran gibi sıvı gıdalar ile beslenmeye başlanır. Çoğunlukla ameliyattan 24 saat sonra taburcu olunur. Taburcu olunduğunda günlük aktiviteler kolaylıkla yerine getirilebilinir. Yapılan işe bağlı olmakla birlikte 2-10 gün sonra işe başlanabilinir. Bir aylık sıvı ve püre beslenme sonrasında katı gıdaya geçilir.
- Ömür boyu diyet mi gerekiyor?
Ameliyat sonrası dönemde diyetisyen kontrolü büyük önem taşıyor. İlk haftalarda sıvı beslenme ile başlanıyor ve zamanla katı gıdalara geçiliyor. Bu süreçte yeterli protein alımı, vitamin-mineral desteği ve düzenli takip, hem sağlıklı kilo kaybı hem de uzun vadeli başarı açısından kritik rol oynuyor. Peki ömür boyu mu diyet gerekiyor? Aslında buna diyetten ziyade sağlıklı beslenme desek daha doğru olur. İlk üç ay sıkı bir sağlıklı beslenmeden sonra üçüncü aydan sonra sık olmamak ve miktarı az olmak kaydıyla kaçamaklar yapılabilir. Yeter ki alışkanlık haline gelmesin.
Yeni bir başlangıç
Tüp mide ameliyatı yalnızca mideyi küçültmekle kalmıyor; kişinin hayatını yeniden şekillendirmesi için bir başlangıç noktası oluyor. Doğru takip ve destekle, hastalar sadece fazla kilolarından kurtulmakla kalmıyor, aynı zamanda daha enerjik, sağlıklı ve özgüvenli bir yaşama adım atıyorlar.
Tüp mide ameliyatı sonrası başarı oranları oldukça yüksek.
- Hastalar ilk yıl içinde fazla kilolarının yüzde 70-80’ini veriyor.
- 5 yıl sonunda bu başarıyı koruyan hasta oranı yüzde 60’ın üzerinde.
- Tip 2 diyabet hastalarının yüzde 60-80’inde kan şekeri kontrolü sağlanıyor.
- Hipertansiyon hastalarının yüzde 50’sinden fazlasında tansiyon düzene giriyor.
- Uyku apnesi vakalarının ise yüzde 80’ine yakınında ciddi düzelme gözleniyor.
Bu rakamlar, tüp mide ameliyatının sadece kilo vermekle kalmayıp, yaşam kalitesini artıran ve kronik hastalıkları gerileten bir sağlık yatırımı olduğunu ortaya koyuyor.
Kalp ameliyatlarına robotik dokunuş
Kalp ameliyatları cerrahinin en zor sınıfında yer alıyor ve bilim insanları operasyon geçirmek durumunda kalan hastaların yaşam kalitelerini artırmak için her gün yeni çalışmalar yapıyor. Bu anlamda da açık kalp ameliyatlarıyla birlikte kapalı yöntemler ve robotik cerrahi seçenekleri de gündeme geliyor.
Ameliyatı cerrah yapar
Medicana International İzmir Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi uzmanı Prof. Dr. Suat Büket, günümüzde kalp ameliyatlarının robot destekli de yapılabildiğini ifade ederek, “Hastaya yapılacak ameliyata göre, göğsün sol ya da sağ tarafına, kaburgalar arasından açılan yaklaşık bir santimetrelik 3-4 delik ile kalp ameliyatları yapılabilmektedir. Bu deliklerden robota ait robot kollar ve bir kamera hastanın göğüs boşluğuna sokulmaktadır. Robot kollar bir konsola bağlıdır ve cerrah konsol üzerinde bu kolları kullanarak ameliyatı gerçekleştirmektedir. İlk olarak sanki operasyonu robot yapıyormuş sanılsa da böyle bir durum yoktur. Yani ameliyatı robot yapmaz, ameliyat cerrah tarafından yapılmaktadır. Robot cerrahın kontrolündedir. İnsan el ve kolundan daha ince yapıdaki robot kollar kullanıldığı için büyük kesilere gerek kalmamaktadır. Ayrıca robot kolların hareket kabiliyeti, 540 derece dönme yeteneği ile insan bileğinden daha fazladır. Robota ait kamera yüksek çözünürlüğe sahiptir, üç boyutlu görüntü sağlar ve cerrahi alanı 10 kat daha büyük göstermektedir. Tüm bu özellikler sayesinde cerrah, cerrahi alana hakim olmaktadır” dedi.
Hastanın uygunluğuna bakılır
Prof. Dr. Suat Büket, “Robotik açık kalp cerrahisi ile koroner bypass cerrahisi, mitral kapak, aort kapak ve triküspit kapak ameliyatları, bazı kalp tümörlerinin çıkarılması, aritmi tedavisi, ASD gibi doğuştan kalp hastalıklarının tedavisinde kullanılmaktadır. Ancak robotik bypass ameliyatı her hasta için uygun değildir. Ameliyattan önce yapılan bazı tetkikler sonrasında cerrah, hastanın robotik kalp cerrahisine uygun olup olmadığına karar vermektedir” diye konuştu.
Ünlü şarkıcı Berdan Mardini, uzun süredir birlikte olduğu sevgilisi Dilara Talay ile sessiz sedasız bir şekilde evlendi.