Evdeki lezzet Kırçiçeği

Kırçiçeği evdeki lezzeti sunuyor. Çeşme’de Kırçiçeği, Türk damak lezzetiyle bütünleşen zengin menüsüyle sektöre ilham veriyor. Bugün Türkiye’de herhangi bir restoranın üç kuşağı birden ağırlaması çok da görülen bir durum değil. Ancak Kırçiçeği bunu başarmış durumda. Bir önemli fark daha var. Kırçiçeği sadece insanları değil çok uzun yıllardır sevimli dostların da karınlarını doyuruyor. Türkiye’nin en iyi 10 pidesi arasında gösterilen Kırçiçeği’nin Genel Müdürü Meryem Dilşad Bağış, “Biz keyif alıp da yemediğimiz hiçbir şeyi sunmuyoruz” diyor.

- Hangi şubenize gitsem, hem dolu hem de herkes mutlu. İnsanlar neden size geliyor?

Her gün binlerce misafirin Kırçiçeği’ni tercih etmesinin nedeni elbette sadece lezzet değil. O lezzeti hakkıyla sunmanız çok önemli. Sağlıklı, güvenilir, kaliteli gıdaya yer vermeniz gerekiyor. Evinizdeki sofra için nasıl alışverişini titizlikle yapıyorsanız, biz de aynı titizliği üretimden sunuma kadar her aşamasında, şubelerimizde, çalışanlarımızda da gösteriyoruz. Misafirlerimizin kendilerini evinde gibi hissetmesi, çocuklarıyla, aileleriyle huzur içinde bir arada olmaları için bundan asla taviz vermiyoruz. Bu da karşılığını görüyor. Sofralarımız hep mutlulukla doluyor.

- Sektörde kaçıncı yılınız?

Kırçiçeği’nin lezzet yolculuğu 1985 yılında Bornova’da babam Kemal ve amcam Osman İpbaş ile üç masalı bir dükkânla başladı. 37. yılımızdayız. Açıldığımız ilk günkü lezzet ile hala devam ediyoruz. Bakın bu çok önemli. Açıldığımız günkü lezzetle. Biz bu işe başladığımızda kıymalı, peynirli, tahinli çeşitlerimiz vardı. Misafirlerimizin taleplerine göre piliç etli, kuşbaşılı, ısırgan otlu gibi lezzetlerimizi çoğalttık. Menümüzü hep Kırçiçeği lezzet aşıkları belirledi.

- Bugün geldiğiniz noktada gurur kaynağınız nedir?

Sektöre bir çok ilki getirdik. İlk porselen tabağa biz geçtik, sektöre hijyen getirdik. Büyük salonlar açtık. İlk gıda mühendisiyle çalışan pideci olduk. Et parçalama tesisimizi kurduk. Önceleri babasının elinden tutup bize gelen çocuk, şimdi kendi çocuğunu bize getiriyor. En büyük gururumuz bu. Bize öyle çok güveniyorlarki anneler, babalar hayatlarında en değer verdikleri çocuklarıyla birlikte bizim soframıza oturuyorlar.

- Çeşme’de 24 saat açıksınız...

Çeşme, damak tadını iyi bilenlerin ancak yediklerinde lezzet ile birlikte kalite ve hijyen arayanların yeridir. Biz kurulduğumuz ilk günden beri kalite ve hijyen anlayışımızdan taviz vermiyoruz. Bu Kırçiçeği’nin anayasasıdır. Bu açıdan baktığınızda 24 saat bizi yormuyor. Çünkü zaten emsalsiz lezzet, güleryüzlü hizmet bizim geleneğimiz.

- Herkesi mutlu etmek mümkün mü?

Çeşme ve Alaçatı’da gıdada kurumsal yapısını tamamlamış markalar var. Biz bu topraklarda doğduk. Bu toprakların insanları için çalışırken de en iyisini, en güzelini sunmak görevimiz. Çeşme’yi Çeşme yapan, buradaki kaliteli ve güleryüzlü hizmet. Bunlar aynı zamanda Kırçiçeği’ni var eden ve ilkelerimiz olan özellikler. Dolayısıyla herkesi mutlu etmek tam da bizim işimiz. Ama bu sadece Çeşme için geçerli değil. En önemli özelliğimiz tüm şubelerimizin aynı kalite aynı lezzete sahip olması. O yüzden mutlu sofralar Kırçiçeği’nde kurulur.

‘Sen yiyemezsen...’

- Masalarda bir tabak dikkatimi çekti. Üzerinde “Sen yiyemezsen ben yerim ki” yazıyor. Bu tabaklar ne için?

Aslında işimizin kendisi sosyal sorumluluk. Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) ile işbirliği yaptık, sokak hayvanlarına ayda yaklaşık 2 ton yiyecek sağlıyoruz. Üstelik bunu uzun yıllardır yapıyoruz. Her masaya bir tane ‘Sen yiyemezsen ben yerim ki’ yazan tabaklar koyduk. Misafirlerimiz bu tabaklara, kürdan, peçete gibi atıkları ayrıştırarak yiyemedikleri yiyecekleri koyuyor. Daha sonra hayvanseverler gelip alıyor.

- Sosyal sorumluluklar, değerlerinizi oluşturuyor. İşi sevgiyle yapınca da güzellikler ortaya çıkıyor. Başka neler var?

Dediğiniz gibi işini sevgiyle yaparsan, yorgunluk hiç olmuyor. Biz marka isminden yemek listesine kadar tamamen Türkçe kullanımına gösterdiğimiz özen nedeniyle 2006 yılında Türk Dil Kurumu tarafından ödüle layık görüldük. Karacasu’da Kırçiçeği Anadolu Lisesi açtık ve MEB’e bağışladık. Kırçiçeği ailesi olarak yine eğitim desteği kapsamında yüzlerce öğrenciye burs vererek destek olduk, oluyoruz. Karacasu Palamutçuk Köy Camisi’nin restorasyonun gerçekleştirdik. Dokuz Eylül Üniversitesi bünyesindeki hasta konuk evi için KİTVAK’a destek verdik. Konuk evi bugün, Türkiye’nin dört bir yanından gelen hasta yakınlarının sağlıklı bir ortamda barınma ihtiyaçlarını karşılıyor.

‘Sürdürülebilirlik önemli’

- Bunları yapan bir başkasını ne duydum ne gördüm...

Aslında bu kadar değil. Çanakkale zaferinin anlatıldığı Çanakkale Yolun Sonu filminin ana sponsoru olarak ülke değerlerine sahip çıktık. Karacasulu Demirci Mehmet Efe’nin hayatının anlatıldığı kitabı 30 bin adet bastırarak kültür hayatına kazandırdık. Lezzet aşıklarıyla birlikte köy ilkokullarındaki öğrencileri için kitap kampanyası düzenledik. Bodrum Bayan Basketbol Takımı’nı amatör kümeden aldık, 1. Lig’e çıkardık sonra da Süper Lig’e taşıdık. Kan bağışı gibi sosyal sorumluluklarımızı da yerine getiriyoruz. Tüm bunlar topladığınızda Kırçiçeği bir restoranın çok ötesine geçiyor.

- Kırçiçeği’nin neden bu kadar sevildiği anlaşılıyor. Peki, büyüme hedefiniz nedir?

Misafirlerimizin ilgisi bize duyulan güvenin en büyük göstergesi, biz bu güvenden aldığımız güçle emin adımlarla hedefimize yürüyoruz. İnsanların ruhunu doyurmak ve benzersiz deneyimler sunmak için tasarlanmış ve üretilmiş ürün ve hizmetlerimizle, gıda sektöründe tüm sınırların ötesinde sürdürülebilir şekilde büyümeyi hedefliyoruz.