25.06.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
SELEN DENİZ / MARKA PORTRESİ
- Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Tabi. Ben, Doktor Diş Hekimi Fatma Erşil, Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden 2003 yılında mezun oldum. Protez doktorasını Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı’nda tamamladı. 2005-2015 yılları arasında Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda muvazzaf subay olarak diş hekimliği yaptım. Mesleki olarak özel ilgi alanlarım implant üstü protezler ve fonksiyonel estetik diş hekimliğidir. Halen kendine ait kliniğimde hastalarıma hizmet vermeye devam ediyorum.
- Araştırmalarda çıkan kişi başına düşen diş fırçası ve diş macunu oranları pek iç açıcı görünmüyor. Ağız ve diş sağlığında Türkiye’de durum ne?
Maalesef çok iyi durumda değiliz. Çürük insidansı ülkemizde çok yüksek. Bu konu genellikle eğitim ve diş fırçalama alışkanlığının küçük yaşlardan itibaren çocuklara kazandırılmaya çalışılmasıyla çözülebilir gibi görünse de koruyucu diş hekimliği uygulamalarının sağlık politikası olarak yaşamımıza girmesi gerekmektedir. Altı aylık rutin kontroller, flor uygulamaları, fissür örtücü gibi çocuk dişlerini çürüğe karşı korumaya yarayan önleyici tedaviler, ağız ve diş problemlerini henüz ortaya çıkmadan önlemeyi sağlar.
- Yapılan keşifler ve bilimsel çalışmalarla birlikte tıp alanı da gelişiyor. Kısa süre önce dijital diş hekimliği alanıyla tanıştık. Bu alandan bize biraz bahseder misiniz?
Yapay zeka alanındaki gelişmeler, diş hekimliği uygulamalarında da kendisine kullanım alanı bulmuştur. CAD/CAM (Computer Aided Design/ Computer Aided Manufacturing) teknolojisi bunlardan biridir. Geleneksel ölçü yöntemlerine gerek kalmadan, özel ağız içi tarayıcılarla alınan dijital ölçü, saniyeler içinde laboratuvara ulaştırılabilmekte ve özel tasarım programlarıyla teşhis ve tedavi planlamaları son derece hızlı bir şekilde yapılabilmektedir.Dijital uygulamalar sayesinde hastalarımız ayrıca, oldukça konforsuz bir uygulama olan ölçü alma aşamasından kurtulmuş olurlar.
- Dijital diş hekimliği uygulamalardaki hata payını azaltıyor mu?
Dijital diş hekimliği uygulamaları genel olarak iki aşamada ele alınabilir. Bunlardan biri ölçü aşaması diğeri ise restorasyonun üretim aşamasıdır. Yapılan araştırmalar dijital olarak ağız içi tarayıcılarla alınan ölçülerin, geleneksel yöntemlerle alınan ölçüler kadar netlik seviyesine sahip olduklarını göstermiştir. Bu aşamada ağız içi tarayıcılar hastanın ölçü maddesiyle temas etmemesi ve işlemin son derece hızlı olmasıyla avantajlıdır. Diğer aşama ise restorasyonun üretim aşamasıdır. Dijital uygulamalarda restorasyonun üç boyutlu olarak tasarımı yapılabilmekte ve işlemlerin başında protezin bitmiş hali hastalarımızla paylaşılabilmektedir. Tekniğin son derece hassas olması sebebiyle de hata payı oldukça azalmaktadır.
- Dijital diş hekimliği beraberinde gülüş tasarımını getirdi. Gülüş tasarımında yola çıktığınız şey nedir, gülüş tasarımı nasıl yapılıyor?
Gülüş tasarımı, pembe estetik (dişeti görünümü) ve beyaz estetik (dişler) kriterlerinin hastanın cinsiyeti, yüz yapısı ve karakteri ile bir bütün olarak ele alınıp harmonik bir gülüş ortaya çıkarılmasıdır. Tasarım öncesi planlama bu uygulamada çok önemlidir. Öncelikle hastadan ayrıntılı bir anamnez ve ağız içi ve ağız dışı fotoğraflar, fonksiyon ve fonasyon kayıtları alınır. Ardınlar bu kayıtlar üzerinden dijital bir tasarım yapılıp mock up dediğimiz, restorasyonun bitmiş halini gösteren silikon indeksler hazırlanır. Hastanın dişlerinde herhangi bir işlem yapmadan, bu silikon indeks özel restorasyon malzemeleriyle hasta ağzına aktarılır. Bu sayede hasta, bitmiş haldeki tasarımı ağzında görebilir ve bu geçici protezle bir süre vakit geçirebilir. Sonuç restorasyonların yapımında vakanın gerekliliklerine göre, lamina ya da full kron uygulamalarından biri ya da kombinasyonları uygulanabilir.