‘Esnafa verilen destek sürmeli’

İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İESOB) Başkanı Zekeriya Mutlu, 2022’de esnafın zor günler geçirdiğini söyledi. Pandeminin olumsuz etkilerini atlatamadan enflasyon ve kur dalgalanmaları nedeniyle zor bir sürece girdiklerine dikkat çeken Mutlu, salgın sürecinde verilen destek ve teşviklerin sürdürülmesini ve pozitif ayırımcılık yapılması gerektiğini dile getirdi. Koronavirüs salgınının, mevcut sorunlara yenilerini eklediğini hatırlatan Mutlu, “Salgın nedeniyle ülkemizde ve dünya ülkelerinde ekonomik büyüme oranları revize edilerek düşürülmüş, normalleşen süreçle büyüme oranları tekrar yükselişe geçmiştir. Ancak bu kez de ekonomiler yüksek enflasyona yakalanmışlardır. Petrol ve emtia fiyatlarındaki hızlı artışlar, tedarik zincirlerindeki aksamalar, taşımacılık maliyetlerindeki artışlar gibi etkenler nedeniyle ülkemizde de enflasyon yüksek bir seyir izlemektedir. Tüm bu ekonomik dalgalanmalardan ise sermaye yapısı yeterli olmayan üyelerimiz oldukça kötü etkilenmişlerdir” dedi.

Gelecek kaygısı yaşıyorlar

Esnaf sanatkarların salgın sürecinde çalışamadıklarına değinen Mutlu, “Pek çok meslek kolunda üyelerimizin faaliyetleri ya durdurulmuş ya da sınırlandırılmıştır. Buna rağmen, kamu ödemeleri, kiralar, kredi geri dönüşleri, personel giderleri gibi vecibeler, esnaf sanatkarların çalışamadıkları dönemlerde bile sürmüş ve üyelerimiz borç yükü altına girmiştir. Gelecek kaygısı yaşayan üyelerimiz iş potansiyelini kaybetmiş, borcu borçla öder hale gelmiştir. Üstelik geçmişten gelen yüklere, günün getirdiği kira, vergi, enerji gibi ödemeler de eklenmiştir. Bu noktada, yeterli olmasa da, açılan delikleri kapatamasa da hükümet ve yerel yönetimler tarafından kesimimize yönelik desteklerin, muafiyetlerin ve hibelerin hayata geçirildiğini hatırlatmak istiyor, hükümet yetkililerine ve Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere tüm yerel yönetimlere esnaf teşkilatı adına teşekkür etmek istiyorum” diye konuştu.

Döviz kuru zorladı

Pandeminin bitmesine sevinemediklerini söyleyen Mutlu, “Faiz, enflasyon, kur sorunu ile dengelerin alt üst olması, küçük işletmelerin elini kolunu bağlamış, üyelerimiz yeni sorunlarla karşı karşıya kalmıştır. Üretim yaptıkları hammaddelere, akaryakıt ve enerji başta olmak üzere tüm girdilerine önemli zamlar gelmiş, fiyat veremez, girdi bulamaz, ürününü satamaz, sattığının yerine yenisini koyamaz hale gelmişlerdir” ifadesini kullandı. Yeni yılda ekonomik rahatlama için enflasyonun ve döviz kurlarının disipline edilmesi gerektiğini belirten Mutlu, “Esnaf sanatkarlar doğrudan halka mal ve hizmet sunan bir kesimdir. Dolayısıyla işlerimizin canlanması, vatandaşların alım güçlerinin artması ile doğru orantılıdır. Tüketicilerin alım gücünün enflasyonun altında kalması, esnaf sanatkarların işlerini toparlayamamalarına yol açtı. Üyelerimiz karşılaştıkları ağır maliyet artışlarını bile sattığı veya ürettiği ürünlerin fiyatlarına tam anlamıyla yansıtamadı. 2023 yılında da benzer zorlukların süreceği düşünülmekle birlikte, enflasyonda belirli bir gerilemenin olacağı yönündeki açıklamalar, asgari ücret ve emekli maaşlarında yapılacak ciddi artışlarla halkın alım gücünü yükseltecek önlemler umut vaat etmektedir. Vatandaşların alım güçlerinin artmasının üyelerimizin işlerini canlandırmasını umut ediyoruz. Öte yandan istihdam maliyetlerinin desteklenmesi de önemli. Asgari ücretin artması işverenler açısından maliyetlerin de yükselmesi anlamına gelmektedir. Bu noktada elaman çalıştıran esnaf açısından istihdam maliyetlerinin desteklenmesini önemsiyor, yeni asgari ücretin hayırlı olmasını diliyoruz” dedi.

Pozitif ayırımcılık

Esnaf sanatkara pozitif ayırımcılık yapılması gerektiğini kaydeden Mutlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Esnaf sanatkarların toparlanabilmeleri için kesime yönelik desteklerin, teşviklerin ve muafiyetlerin sürdürülmesi, uygun koşullu yeni finans seçeneklerinin planlanması gerekmektedir. Artan küresel rekabet karşısında üyelerimizin sermaye yapılarını güçlendirecek, hızla gelişen, değişen teknolojiye uyumlarını kolaylaştıracak tedbirlerin düşünülmesi, toplumda Yerli Malı tüketiminin teşvik edilmesi ve merkezi ve yerel yönetimlere karşı kesimin mali yükümlülüklerinin hafifletilmesi de beklentilerimiz arasındadır.”