EgeEfe oyunu değil takım oyunu

Efe oyunu değil takım oyunu

12.05.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Vali Göksu: Her kafadan ses çıkmasın. Her oda bir yiğit. Artık hep beraber hareket edeceğiz. Öncelikli mesele Kuzey Çevre Yolu, sonra Beydağ Barajı

Efe oyunu değil takım oyunu

İzmir Valisi Yusuf Ziya Göksu, dün Milliyet Egenin yazıişleri toplantısına katıldı, turizmden kordonyoluna, spordan güvenliğe görüşlerini ve çalışmaları aktardı. Göksu, İzmirin yol haritası çizdi, müjdeler verdi. Zaman zaman sözlerini esprilerle süsleyen Göksu, "Her kafadan ses çıkmasın, öncelikli sorunları belirleyelim. Bireysel hareket etmeyelim. Her meslek odası bir yiğit, efe oyunu değil, takım oyunu oynayalım" dedi. Göksunun yazıişleri müdürlerimizin sorularına verdiği yanıtlar şöyle: Bizim valilik olarak hizmetlerimiz daha çok kırsal kesimde yoğunlaşıyor. 628 köye köyümüz var. Bunların kanalizasyon, köy meydanlarının düzenlenmesi, arıtma tesislerinin kurulması, yaşam kalitesinin yükseltilmesine yönelik çok güzel çalışmalar var. Bir yılda 7 zeytinyağı fabrikası kurduk. Bu Türkiyede bir rekor. Ayrıca süt toplama tesisleri, bal tesisleri inşa ettik.Çiftiçinin ürünlerinin değerlendirilmesi açısından, bunların üzerinde dikkatle duruyoruz. Bize gelen her talebi değerlendiriyoruz. Şu anda 70e yakın köye çok sayıda altyapı hizmeti götürdük. Bir ay önce Foçaya gittik. Foçanın dört köyü var. Tüm ihtiyaçlarını giderdik. Kuş cennetini görmeye giderken hüsrana uğuradım. Önümüzde yol gösteren olmasaydı kuş cennetini zor bulurduk. Adı kuş cenneti. Özel İdareden 450 milyar lira harcadık. Gözetleme evleri, kuleler yaptık. Dev ekranla yaşam alanlarını izleme imkanı sunduk. Akülü araç yolu açtık. Bütün çirkin görüntülerin kaldırılmasını sağladık.Bozdağa gittiğimde hayatımın en büyük hayal kırıklığını yaşadım. Bozdağ gibi bir tesis, sanki gece karar verilmiş gündüz yapılmış. Bozdağda 1 yıl içerisinde harcadığımız para 3 trilyon liranın üzerinde. Bu sene sömestr tatilinden, sezonun bitimine kadar 10 bin kişi ziyaret etti. Orada bir otel vardı. Sıfırdan ele alıp yeniledik. Sadece duvarları kaldı. Yaklaşık 15 aydır İzmirde görev yapıyorsunuz. Halkla içiçesiniz. Önce kırsal kesimden başlayalım. Neler yapılıyor? 24 Şubatta bütün kurumlara yazı yazdım, talepleri istedim. 2 Mayısta topladım, bizzat Ankaraya götürdüm. Başbakana, bakanlara, miletvekiline elden teslim ettim. Burada toplam 39 sorun tespit ettik. Yarım kalan inşatlar, adliye sarayı, çevre yolu, Narlıdere Hükümet Konağı, İktisat Kongresi gibi... Bunlardan 19u kısa sürede çözümlendi. Manisa - İzmir yoluna 9 trilyon lira ödenek ayrıldı. Aliağa Hastanesi, Menemen Hastanesi tamamlandı.Atatürk Araştırma Eğitim Hastanesine, Behçet Uz Çocuk Hastanesine ilaveler yapıldı. Asıl sorun İzmirde tüm ihtiyaçların giderileceği bir bölge hastanesi inşa etmek..Öncelikli mesele, Kuzey Çevre Yolu... Tamamlanması için girişimlerimiz sürüyor. Sonra Beydağ Barajı... Bölgede 24 bin kuyu var. 250 milyon kilovatsaat enerji tüketiyor. Eskiden 50 metreden çıkan su şimdi 150 - 200 metreden çıkıyor.Dolayısıyla oradaki 24 bin kuyunun gideri çok büyük bir israftır. Bunun üzerinde sıkı bir şekilde duruyoruz. Yarın Ankaraya gidiyorum. 100 trilyon lira lazım.Bir Bakanlar Kurulu toplantısının İzmir gündemiyle yapılması için de çalışıyoruz.. Ankara ile ilişkiler nasıl? Ne Olacak Futbolun Hali Asiye nasıl kurtulur? Denizlide yedi yıl valilik yaptım. Sporla da çok yakından ilgilendim. Futbol Federasyonu karşı çıkmasına rağmen, tel örgüleri kaldırdım. İçişleri Bakanı, "Bir olay çıkarsa hesabını senden sorarım" dedi. Çok şükür hiç olay olmadı. Buraya gelir gelmez İzmir külüplerinin yöneticileriyle görüştüm. Birleşme konusunu ele aldık. Ama hepsi tarihsel nedenlerle karşı çıktı. Tek takım kurmak mümkün değil gibi görünüyor. Bu konuda atılacak tek olumlu adım, sponsor bulmak olacaktır. Bunun için de ligin bitmesinin hemen ardından bir toplantı düzenleyeceğim. "Asiye nasıl kurtulur? diye çözüm yolu arayacağız. İzmir takım olamadı. Futbol külüplerimizdeki çöküş ortada. İki takımımız 2. Lig A Kategorisinden düşmek üzere. Ne diyorsunuz? İzmirin en büyük şansı Dünya Üniversite Oyunlarına ev sahipliği yapacak olmasıdır. Bana göre en önemli konu, Olimpiyat Evleri... Gittim, baktım. Her şey planlandığı gibi takvime uygun şekilde yürüyor. Bir diğer konu da spor salonları... Geçen yıl üç, bu yıl dört spor salonunu tamamladık. Hiç bir Özel İdare iki yıl içinde yedi spor salonu yapmamıştır. Üniversite Oyunları için 33 trilyon lira bütçe ayrıldı. Bir hafta içinde 13 trilyon lira bedelli tenis kortu ihalesi var. 25 trilyon lira da Atatürk Stadı için ayrıldı. Muhteşem bir organizasyon olacağından kuşkum yok. 2005 Dünya Üniversite Oyunlarının altından yüz akıyla çıkabilecek miyiz? Cezaevleri Doldu Hırsızlık meslek oldu Suçun arttığı doğru. Ama Avrupa ülkelerine göre az. İç göç ve ekonomik koşullar bu sonucu doğruyor. Ne yazık ki hırsızlık meslek haline geldi. Buca Cezaevi doldu, yer yok. Caydırıcı olmasına ilişkin Ankarada çalışmalar sürüyor. Türk Ceza Kanununda yeni düzenlemelere gidiliyor. Alsancakın kurtuluşu için de barların, eğlence yerlerinin taşınması gerekiyor. Bunun için Kemeraltında eski ayakkabıcılar sitesi gündeme gelmişti. Konak Belediye Başkanıyla da görüşmem oldu. İzmirliler kanunsuzlardan yaka silkiyor. Hırsızlıktan, kapkaçtan çok dertli. Nasıl bir çözüm bulunacak? Eğitimde Modeliz Sınıflar 30ar kişiye inecek Bu yıl okullara 23 trilyon lira ayrıldı Şu anda 42 okul ihale aşamasında. Bizim hedefimiz var. 2006 yılında İzmirde derslik başına düşecek öğrenci sayısını 30a indirmek. Hayırseverler büyük destek sağlıyor. Samimi söylüyorum, Milli Eğitim Bakanı itiraf etti, "İzmirdeki bu güzel görüntüleri gördükten sonra biz bunu niye genelleştirmiyoruz?" dedi. Ondan sonra "Ulusal Eğitime Yüzde 100 Destek" kampanyası açıldı. Hatta Cumhurbaşkanımız, "İzmirin modelini çok beğendim. Hayırseverlerin resmini, özgeçmişlerin okullara asmak onore edici" dedi. 47 okulun yapımı devam ediyor. Eğitimde durum nasıl? Çeşme'de 12 Ay Turizm Rusların gözü bizde Çeşmede 12 ay turizm hedefledik. 38 otel sıcak su almaya başladı. Sadece yeri uzak olan iki otel kaldı. Green Park Oteller Zincirinin sahibi geldi. "Gel beraber bir kür merkezi yapalım" dedi. Alaçatıda bir yer bulduk. Şirkette, Özel İdarenin de küçük bir payı olacak. Ruslar şimdi "Allah Allah" diyor. "Nereye gidelim?" diye yer arıyor. Antalya artık doydu. Bunu çok sağlıklı bir şekilde düşünmeliyiz. Turizm için neler yapılıyor?