25.01.2025 - 00:01 | Son Güncellenme:
DİDEM SEYMEN
DİDEM SEYMEN- Kaçak hekimler, güzellik salonları ve kuaförlerde yapılan işlemler nedeniyle ciddi sağlık sorunları yaşandı; botoks zehirlenmeleri, körlük ve doku kaybı gibi mağduriyetler ortaya çıktı. Dr. Dağıstan Ayan, “Bizim hekimler olarak birbirimizle değil, onun bunun akrabası olup da ‘estetikçiyim’ diyerek ortalıkta dolaşanlarla mücadele etmemiz gerekiyor” diyor.
Yeni yönetmeliği nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dünya genelinde hekimler, 6 yıllık tıp eğitiminden sonra ek sertifikasyon programlarıyla bu tür enjeksiyonları yasal zeminde yapabiliyor. Ancak Türkiye’de bu işlemler sadece plastik cerrahlar, dermatologlar ve 2008 öncesinde medikal estetik sertifikası almış hekimler tarafından yapılabiliyordu. Yeni yönetmelik, estetik sektöründe modern dünya standartlarına uyumu sağlayarak, tüm hekimlerin bu alanda faaliyet göstermesine imkan tanıyor.
Bu değişiklik neden gerekliydi?
Türkiye’de medikal estetik sektörü hızla büyüyor. Plastik cerrah ve dermatolog sayısı ise oldukça sınırlı; toplamda yaklaşık 4 bin hekim var. Bu sayı, 85 milyonluk nüfus ve yıllık 10-15 milyon sağlık turisti için yeterli değil. Talep fazlalığı arzı karşılamadığı için maalesef sektör merdiven altına kaydı. Kaçak hekimler, güzellik salonları ve kuaförlerde yapılan işlemler nedeniyle ciddi sağlık sorunları yaşandı; botoks zehirlenmeleri, körlük ve doku kaybı gibi mağduriyetler ortaya çıktı. Bizim hekimler olarak birbirimizle değil, bu onun bunun akrabası olup da ‘estetikçiyim’ diyerek ortalıkta dolaşanlarla mücadele etmemiz gerekiyor.
Bu düzenleme, merdiven altı uygulamaları nasıl etkiler?
Yeni yönetmeliğin amacı zaten sektördeki denetimsiz uygulamaları engellemek. Bakanlık, medikal estetik uygulamalarının düzenlenmesini sağlamak için ürün takip sistemi kurdu. Bu sistemle, estetik işlemlerinde kullanılan ürünlerin kaydı tutulacak ve kaçak ürünlerin kullanımı engellenecek. Ayrıca, her bir uygulamanın faturalı ve kayıtlı olması gerekecek. Bu şekilde, hem halk hem de sağlık profesyonelleri, yalnızca yetkin kişilerin uygulama yapmasını sağlayacak. Muayenehanelerde vergilendirilmiş ve kayıt altına alınmış hizmetlerle sahte ürün kullanımının önü kesilecek. Hekimler işlemleri yasal zeminde, kayıt altında ve denetimlere açık bir şekilde yaparsa merdiven altı uygulamalar son bulacak. Ürünler ecza depolarından temin edilecek ve hangi ürünün hangi hekime gittiği kaydedilecektir. Bakanlık da bu süreci denetleyecek. Ayrıca derneğimiz olarak da merdiven altı uygulamalara karşı mücadelemiz sürecek.
Bakanlık eğitim düzenleyecek
Hekimler nasıl eğitilecek?
Tıp fakültelerinde teorik bilgi mevcut ancak pratik eksiklikler sertifikasyon programlarıyla giderilecek. Sağlık Bakanlığı tarafından sunulacak eğitimlerle hekimler uygulamaları güvenli bir şekilde gerçekleştirebilecek. Bakanlık, bu işlemleri yapacak hekimlere özel sertifikasyon programları düzenleyecek. Eğitimlerini tamamlayan her hekim bu işlemleri yapabilecek. Avrupa ve dünya standartlarında olduğu gibi bu uygulamalar sadece yetkin hekimler tarafından yapılacak.
Plastik cerrahlar ve dermatologlar bu değişiklikten nasıl etkilenecek?
Her hekim eğitimini alıp bu işlemleri yapabileceği için rekabet artacak. Ancak uzmanlık eğitimi almış hekimler, deneyimleriyle her zaman fark yaratacaktır. Ayrıca artan arzla birlikte fiyatlarda da bir dengelenme sağlanacağını düşünüyoruz.
Ülkemizde büyük şehirlerde plastik cerrah ve dermatoloji uzmanlarının yoğunluğu fazla. Peki, bu yönetmelik sonrasında bu uzmanların daha küçük illere yayılması söz konusu olur mu?
Bakanlığın yeni yönetmelikleri, özellikle büyük şehirlerdeki yoğunluk nedeniyle bu alandaki profesyonellerin küçük illere yönelmesini teşvik edebilir. Bakanımız da buna değindi, büyük şehirlerde sorun yaşamıyoruz ama küçük illerde ciddi eksiklikler var. Örneğin, bazı bölgelerde plastik cerrah ve dermatolog bulunamıyor. Ege Üniversitesi’ndeki son derece donanımlı ‘Yanık Merkezi’ plastik cerrah olmadığı için kapatıldı. Şuan Ege Bölgesinde İzmir Şehir Hastanesi’nde idealist bir genel cerrah sayesinde ‘Yanık Merkezi’ var. Bu yönetmelik, büyük şehirlerdeki cazibenin azalması ve uzmanların daha az gelişmiş bölgelere yönelmesi için bir fırsat sunuyor.
Estetik cerrahisi ve dermatolojide uzmanlık alanındaki zorlukların aşılması için nasıl bir adım atılması gerekiyor?
Bu alandaki uzmanlık eksikliklerinin giderilmesi için daha fazla destek ve altyapı yatırımlarına ihtiyaç var. Özellikle eğitimli dermatologlar ve estetik cerrahların sayısının artırılması gerekmekte. Sadece büyük şehirlerde değil, küçük illerde de bu uzmanların bulunabilirliği arttırılmalıdır.
Bu işlemler güvenli mi? Riskler konusunda ne düşünüyorsunuz?
Her işlemde bir risk olsa da, tıbbi enjeksiyonlarda alerjik reaksiyon riski oldukça düşüktür. Muayenehane ortamında uygulanacak prosedürlerin Sağlık Bakanlığı'nın belirlediği standartlara uygun olması gerekiyor. Türkiye’de her hekim muayenehanesinde acil müdahale için gerekli ekipman ve ilaçları bulundurmak zorunda. Bu da hasta güvenliği açısından önemli bir avantaj. 6 yıllık tıp eğitimi almış her hekim, acil müdahale yapma yetkinliğine sahiptir ve gerekli durumlarda müdahalede bulunmak zorundadır.
Sağlık turizminde yeni fırsatlar doğacak
Sağlık turizmine etkisi ne olacak ?
Yeni düzenlemeyle birlikte Türkiye'de sağlık turizminin canlanacağını düşünüyoruz. Uluslararası hastalar, uygun fiyatlı ve güvenilir medikal estetik hizmetleri almak için Türkiye'yi daha fazla tercih edebilir. Yeni yönetmelikle birlikte hekimlerin sertifikasyon sonrasında bu işlemleri yetkin bir şekilde uygulayabileceği ve sağlık turizmi alanında da yeni fırsatların doğacağı öngörülüyor.