EgeBiz büyük bir aileyiz

Biz büyük bir aileyiz

08.06.2024 - 00:01 | Son Güncellenme:

Tarihinde ilk kez Süper Lig’de mücadele edecek olan Bodrum Futbol Kulübü’nün Deneyimli teknik patronu İsmet Taşdemir Milliyet Ege’ye samimi açıklamalarda bulundu. Son üç sezon içinde 2 kez şampiyonluk yaşayan ve 2. Lig’de başına geçtiği takımını Süper Lig’e taşıyan İsmet Taşdemir, ‘Türk futboluna renk katmaya geldik’’ dedi.

Biz büyük bir aileyiz

Tarihinde ilk kez Süper Lig’de mücadele edecek olan Bodrum Futbol Kulübü’nün deneyimli teknik patronu İsmet Taşdemir Milliyet Ege’ye samimi açıklamalarda bulundu. Son üç sezon içinde 2 kez şampiyonluk yaşayan ve 2. Lig’de başına geçtiği takımını Süper Lig’e taşıyan İsmet Taşdemir, “Türk futboluna renk katmaya geldik’’ dedi. 

Haberin Devamı

■ Bodrumspor’un başarı hikayesini anlatabilir misiniz?  

Bodrumspor çok uzak noktadan çok güzel yerlere geldi. Takımın başına geldiğimde puan cetvelinde 9. sıradaydı. Bodrumspor’u 3 senede Süper Lig’e taşıyacağım demek çok iddialı bir söz olurdu. Ama biz bunu başardık. Sahada mücadele eden, sonuna kadar savaşan ve yenilse bile oynadığı oyunla beğeni kazanan bir takım oluşturduk.

Ben 50 yaşındayım. Kalabalık bir ailede büyüdüm. 10 kardeşim var. Onun için aile kavramına çok önem veriyorum. Oyuncularıma aile kavramını benimsettim. Burada o aile ortamını oluşturduk. Karakterli bir oyuncu grubum var. Yönetimime ayrıca çok teşekkür ediyorum. Benim saha kenarında rahat olmamı sağladılar. Doğru, istikrarlı ve mütavazi kadromuzla buralara kadar geldik.

Haberin Devamı

Her şeyden önce özellikle başkanlarımız Ali Şafak Öztürk ve Fikret Öztürk önderliğinde başarı basamaklarını tırmandık. Nihayetinde gerek yönetimimiz, gerek oyuncu grubumuzla Trendyol 1. Lig’e renk kattık. Bizi şampiyonluğa götüren en önemli şey istikrar, disiplin ve birbirimize olan inançtı.

■ Aile olmayı başardık dediniz. Peki, bunu yaparken nasıl bir yol izlediniz? 

Benim için en başta samimiyet ve dürüstlük önemliydi. Mesela aynı mevkiide 2 oyuncunuz var. ikisi de sağ bek oynuyor. Ama, ‘Ben oynuyorum, o oynamıyor. Ben para kazanıyorum, o kazanmıyor. Ben ön plana çıkıyorum, o çıkamıyor...’ İşte o noktada oynamayan oyuncunun adalet duygusuna inanıp hazır bir biçimde kapris yapmadan hocasına, takıma ve arkadaşlarına küsmeden sabırla beklemesi çok önemliydi. Yani oynayan arkadaşını desteklemesi çok değerlidir. Arkadaşını desteklemediği zaman aile olmaktan uzaklaşılır. Özellikle Play Off döneminde bize finali o oynamayan arkadaşlarımız getirdi. O kadar coşkulu, hırslı ve kazanma arzuları yüksekti ki onların hepsiyle gurur duyuyorum. İşte Brazao, Tunahan, Ege Bilsel, Ahmet Aslan gibi. Onları hazır tutabilmemiz önemliydi. Kısaca takımdaşlık, o ruh ve oynayan arkadaşının terini silmek çok önemli. Bence şampiyonluktan bile daha değerli. 

Biz büyük bir aileyiz

Bodrumspor Teknik Direktörü İsmet Taşdemir; Milliyet Ege Bölge Temsilcisi Aslı Öktener, Milliyet Ege Spor Müdürü Mehmet Demirtaş ve Milliyet’in duayen yazarı Fatih Tanfer’in sorularını yanıtladı, şampiyonluğun hikayesini anlattı.

Haberin Devamı

■ Genç ve tecrübeli karışımı oyuncu grubunuz var. Onlar hakkında biraz bilgi verir misiniz? 

Genç oyuncularım daha gelişim çağında. Hem gelişiyor hem de yarışıyorlar. Bana göre bu sezon çok verimli bir sezon geçirdiler. İşte Cenk... Kendi yetişip, büyüdüğü mevkiide oynamamasına rağmen. 2,5 sene önce mecburiyetten sol bek oynattığımız halde çok çalıştı ve inanılmaz işler çıkardı. Bir başka örnek Musa Muhammet. Hala eksikleri var ama çok yetenekli bir oyuncu. Tecrübeli oyuncularım ise gençlerle beraber coşkuyu yakaladı. Bana göre yükselişin ana nedeni o. İkincisi hedefe inandılar. Özellikle Kocaelispor maçından sonra Süper Lig’e çok inandılar. Gerçekçi olalım bu çocukların hiçbirisi makine değil. Onlardan 34 maçın hepsini aynı performansta tamamlamalarını bekleyemeyiz. Biz düşüşü erken yaşadık. Bence o da avantajımız oldu. Ligin sonuna doğru bu düşüşleri yaşamış olsaydık bugün Süper Lig’de olamazdık.

Haberin Devamı

■ Sezon içinde zorlandığınız oldu mu?  

Olmaz mı? Geçen sezon biz finali kaybettikten sonra bu sezona çok iyi başlayamadık. 3-4 oyuncumuz sakattı. Kenan ve Musa Muhammed’den yoksun başladık. Süleyman zaten cezalıydı. Dolayısıyla yeni gelen oyuncuların adaptasyon süreci oluyor. Biz o zorluğu yaşadık. Sakat oyuncularımızın yerine onları oyuna dahil etmek zorunda kaldık. Genç oyuncuları bulup Türk futboluna kazandırmak istiyoruz. Brazao, Haqi Osman, Ege gibi. Bizim daha U19 takımımız var. Çok yetenekli oyuncularımız var orada. İşte onlarda bu sezon şampiyon oldular.

■ Adaletli forma dağıtımını nasıl yapıyor sunuz?  

Gerçekten çok zor. 26 oyuncu var kadroda. Biri oynuyor diğeri oynamıyor. Burada bazen doğru yapmadığımız zamanlar da oluyor. İşte Urfa maçında 3 hamle yaptık. 1-0 da mağluptuk. Önceki maç Burak’ı kesmiştik. Ama Urfa maçında Burak, Haqi ve Celal’i oyuna dahil ettik. Bu 3 oyuncum maçı çevirdi. Belki Play Off’a girmemizi sağladılar. Ve oyuncularıma ‘Eğer siz oyuna girip kapris yapsaydınız biz bugün burada olmazdık’ dedim. Üçünün o cengaverlikte oynaması bize Play Off kapılarını araladı ve şampiyon olmamızı sağladı. Buna benzer çok maçımız var bizim.

Haberin Devamı

Mesela Adana’da Ege girdi golü attı, beraberliği aldı. Haqi Osman 2, 3 maç bizi sırtladı. Celal’i saymıyorum bile. İşte böyle olunca o zaman işler değişiyor. Forma adaleti konusundada çok güncel hareket etmeye çalışıyoruz. Kötü performans sergilerken bile oynattığımız oyuncular oluyor. Gökdeniz mesela bu sezon çok inişli çıkışlı bir grafik sergiledi. Ama en önemli anlarda devreye girdi. 9-10 gol atmayı başardı. Kötü oynadı diye, taraftar istemiyor diye değil. Biz kendi oyun anlayışımıza uygun hareket eden oyuncularımıza görev vermeye çalıştık. 

‘Bu çocuklar daha ne yapsın’

■ Bir dönem taraftarlar sizi hedef tahtasına koydu. O sürece ilişkin bir kırgınlığınız var mı?

Asla kırgınlığım yok. Sonuçta taraftarlarımızda bu armaya, renklere sevdalılar. Ancak takımıma, oyuncularıma bazen çok bel altı vurdular. Oyuncularım bu kenti 3 yılda Süper Lig’e taşıdı. Bu oyuncularımın eleştirilmesine çok üzüldüm.
Kendi kendime soruyorum; ‘Bu çocuklar daha ne yapsın?’ İlk senemizde şampiyon olduk. Geçen sezon final oynadık. Bu sene yine yarışın içinde kaldık. Ben oyuncularıma haksızlık edildiğini düşündüm sadece. Özellikle sosyal medyadan bu kadar ağır eleştirileri hak etmediler. Bizim bir ‘Asi Tayfa Grubumuz’ var.

Biz kötü giderken bize daha çok sahip çıktılar. İşler iyi giderken yanıma bile gelmemişlerdir. Ama takım kötü giderken en büyük desteği onlardan aldık. Skor odaklı taraftar değiller. Buradaki taraftar kültürü çok güzel. Benim sitem ettiğim çok az sayıdaki taraftarımıza. Umut ediyorum onlar da yaptıkları ağır eleştirilerden dolayı üzerlerine düşen payı almışlardır. Birlikte kenetlenebilirsek çok daha güzel yerlere geliriz.

‘Maçlarımızı SAHAMIZDA oynayacağız’

■ Sizce Bodrumspor Süper Lig’e hazır mı?  

Elbette hazır. Burada zaten Süper Lig’e en hazır kısım yönetimimiz. Çünkü çok profesyoneller. Hem çok iyi iş insanları hem de bu iş için çok profesyoneller. Anlık yaşamıyorlar. Kendi oluşturdukları profesyonellikte bir sistem var.

Prensiplerine göre hareket ediyorlar. Benim bir geçmişim var. 14 yıl Süper Lig’de aralıksız oynadım. 4,5 yıl Süper Lig’de yardımcı hocalık yaptım. Dolayısıyla bende Süper Lig’e hazırım. Ufak tefek eksiklerimiz var. Stat, tesis gibi. O sorunlarda giderilmeye başlandı. Biz Bodrum’da kendi sahamızda oynayacağız. İnanıyorum ki yeni sezona yetiştirilecek. İlçe belediye başkanımız. Büyükşehir Belediye başkanımız stat ve tesis konusunda yardımcı oluyorlar. Yani bugün herkes Bodrumspor’un Bodrum’da oynaması için elinden gelenin fazlasını yapıyor.

■  Bodrumspor’un bu başarı hikayesi sizce tesadüf mü?  

Asla tesadüf değil. Özellikle bu sezon yaşanılan başarı asla değildi. Geçen sezon avantajımız vardı. Ligde hiçbir rakibimiz bizi tanımıyordu. Oyun şablonumuzu bilmiyordu. Bizim oyun kurgumuza önlem alamıyorlardı.

Ama işler bu sezon öyle değildi. Herkes bizi tanıdı. Geçen sezon Üzeyir’i kimse bilmiyordu. Üzeyir gidip patır patır ortaları yapıyor, asist yapıyordu. Bu sezon herkes ona önlem aldı.

Samet’i, Cenk’i kimse tanımıyordu. Celal’i, Musa Muhammed’i de öyle.

Geçen sene bizim için artıydı bu sene eksiydi. Bizim farklı bir oyun formasyonumuz var. Mesela sezon başından beri taç çalışıyoruz. Sezon başından beri duran top, korner çalışıyoruz. Mesela her maç kornerde Üzeyir’i kullanıp asist yapardık. Final maçında Cenk’i kullanıp asist yaptık. Bir şeyi çok çalışmadan sonuç alamazsınız. Gerçekten Bodrumspor çok karakterli bir takım. Bugünlere gelmek çok kolay olmadı.

‘Başkanımız Ali Şafak’a minnettarım’

Süper Lig’de de sizi takımın başında görecek miyiz? 

Size bir örnek vereyim. Geçen sezon Üst üste 3 hafta son dakika golleriyle mağlup olduk. O son dakika golleri canımızı çok yaktı. Kendi isteğimle istifa ettim. Takım buraya kadar gelmişken Play Off’tan olmasını istemedim. Başkan Ali Şafak beyle konuştuk. Başkan dedi ki, ‘‘Hocam biz sezon başı ne hedef koyduk. İlk 10’da bitirelim yeter. Şuanda kalan bütün maçlarımızı kaybetsek biz 10. bitiriyoruz. Yani biz hedefimizi tutturmuşuz. Neden bırakma gereği duyuyorsun.’’ Dedim ki kan değişimi olsun ki takım Play Off oynasın. Öyle güzel bir cümle kurdu ki, ‘‘Ben başka hocayla Play Off oynayacağıma seninle Play Off oynamamayı tercih ediyorum.’’ Bu söz benim için çok değerli. Şimdi böylesine güven olduğu sürece sizde bu güvene layık olmak için çok daha fazla mesai harcıyor ve elinizden gelenin bir fazlasını yapmaya çalışıyorsunuz. Ayrıca çok da teşekkür ediyorum Ali Şafak başkana. Bizi işimizle başbaşa bıraktı. Biz de o güveni oyuncularımıza verdik. Onlar da bizim için mücadele etmeye başladılar. İşte profesyonel yöneticilik de başkanlıkta orada ortaya çıkıyor. Özetle ben buradayım ve burası benim artık bir evim. Süper Lig’de de yeni hikayeler yazmaya kararlıyım. 

‘‘Celal Dumanlı’nın yüreği yeter’’

Aslında oyuncularımı tek tek ne kadar anlatsam az kalır. Onların emeklerine saygısızlık yapmak istemem. Hepsi çok değerli. Celal Dumanlı, bana göre takımın can damarı. Onda öyle bir yürek var ki o yüreği çoğu şeye yetiyor. Adam santrfor oynuyor an geliyor bekin kademisine geliyor. An geliyor orta sahaya gelip o bölgedeki arkadaşlarının eksiklerini tamamlıyor. Yetmiyor çizgiden top çıkarıyor. Benim takımımda Celal gibi çok oyuncum var. Kenan Özer’de öyle. Çok tecrübeli. Bakıyorsunuz rakip bek oyuncusunu bizim korner çizgisine kadar kovalıyor. Topun sadece size geldiği zaman 2 tane pas verip, 2 tane şut atıp sadece bunlara odaklanırsanız o şutu yapamadığınız zaman dönen top kalenizde gol oluyor zaten. O bakımdan tüm oyuncularım üzerlerine düşeni fazlasıyla yaptı.

‘Ustalığa geçiş dönemim oldu’

Teknik direktörlüğe adım attığım ilk günden itibaren hayalleri, hedefleri olan birisiyim. Bugün hayallerime kavuştuğum noktadayım. Ama benim bu işe başlarken hayal ettiğimin 3 sene gerisinden geliyorum. Süper Lig hayalime 3 sene önce kavuşmalıydım. Bodrumspor benim ustalığa geçiş dönemim oldu diyebiliriz. O yüzden Bodrum’un bende yeri çok başka.

‘En büyük destekçim eşim’

■ Aileniz sizle beraber mi Bodrum’da mı?  

Evet eşimle beraberiz burada. Ondan büyük destek alıyorum. Bir oğlum, bir de kızım var. Oğlum Bahçeşehir Üniversitesi’nde Siyaset Bilimleri ve Uluslararası İlişkiler okuyor. Aynı zamanda Bodrumspor’da bizimle beraber. Takımımızın analisti olarak görev yapıyor.

Kızım evli. Bir torunum var. Damadım da Bornova FK’da oynadı bu sezon. Stoper Mehmet Taşçı. Ben hayatımda ilk defa hoca olarak çalıştığım bir yerde eşimle beraber yaşıyorum. Hep söylerim Türk futbolunda maalesef hocaların bavulu hep hazırdır. İki maç kötü gittiği zaman hemen haydi hocam güle güle. O yüzden gittiğimiz kentlerde genelde eşimi yanıma almıyordum. Ülkemizde maalesef futbolda birşeyler kötü gittiği zaman ilk fatura hocalara kesiliyor. Ama dediğim gibi Bodrumspor’la aramızda ciddi anlamda bir gönül bağı var.