12.05.2024 - 00:40 | Son Güncellenme:
Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, görevi dördüncü kez devralma başarısına imza atarken, geçen ay raflarda yerini alan, “Atıksız Yaşam Rehberi” kitabının da heyecanını yaşıyor. Makamında ziyaret ettiğimiz deneyimli başkan, her zaman söylediği “Su bizi yönetmeden biz suyu yönetelim” mesajının altını çizerken atıksız yaşamın ipuçlarını da Milliyet Ege okuyucuları için anlattı.
■ Kitabınızın nasıl hayat bulduğunu merak ediyorum. Atıksız yaşam konusu üzerine eğilmenizin nedeni ne oldu?
Dünyanın çevre açısından en büyük sorunlarından biri su. Hep şunu söylüyorum, “Su bizi yönetmeden biz suyu yönetelim”. İkincisi de tabii ki atıksız bir yaşam. Aslında her şey; işte yemek yaparken soyduğumuz domatesin, soğanın kabuğu ya da biberlerin tohumlarını doğaya kazandırmakla evde başlıyor. İlkokuldayken çocuklarımıza atıksız yaşamın nasıl olacağının mutlaka öğretilmesi gerektiğini düşünüyorum ki bu sonradan çok zor oluyor. Çünkü insanlar alışkanlıklarını zor değiştiriyor. Aynı spor yapmak, kitap okumak gibi. Eğer aileler kitap okuyorsa çocuk onu görüyor ve kitap okumaya başlıyor. Geçmişte yurtdışına yaptığım ziyaretlerde çöplerin ev ve işyerlerinde titizlikle ayrıldığını gördüm. Plastikler buraya evsel atıklar buraya, cam atıkları buraya gibi… Eğer vatandaşlar ayrıştırmada yanlışlık yaparsa da cezalar veriliyordu.
Ama sonuçta o bilinç oluşmuş, hiç kimse yere çöplerini de atmıyordu. Aydın’da Belediye Başkanı olduktan sonra ilk yaptığım işlerden bir tanesi de her yere çöp bidonu koymak oldu. Tabii biz tesislerimizde atıkları ayrıştırıyoruz ama vatandaşlarımızın da evde buna başlaması lazım.
■ Peki, bunu nasıl yapacağız biraz anlatır mısınız?
Şimdi bu konuda en büyük iş yerel yönetimlerde bence. Çöpler belli şartlarda toplanıyor. Konteynerler köşe başında ya da yolun kenarında oluyor genelde. Peki, ara sokaklarda nasıl toplanacak? insanlar çöpü kapısının önüne koyuyor. Yani 100 metre elinde taşımıyor. Sonra ne oluyor? Kedi köpek onu ne yapıyor? Parçalıyor. Peki, her mahalleye bir süpürgeciniz olması mümkün mü? Değil. Bunun önüne geçmek için mahallelerde çöp toplama saati koyduk. Buna uymayan olup koyduğunda da o çöpün içinde fatura aradık.
Kime ait olduğunu bulup ceza yazmak için. Sonra bu konuda camilerde fetvalar verildi, ‘çevremizi temiz tutalım’ diye. Konteynerlerimizi artırdık. Çok mücadele ettik. Bugün Aydın’ın bulvarında bir tane yere çöp atan insan bulamazsın birisi yere çöp attıysa o Aydınlı değildir, dışarıdan gelmiştir. Hiç kimse çöp atmaz kentimiz pırıl pırıldır. Bu konuda STK’larla da çalıştık. Billboardlarda reklamlar verildi, okul aile birlikleri, parklar, cafeler her yerde söyledik. Bunun yanında hiç istemesek de ceza yiyenler de oldu.
■ Ne kadar ceza kesildi bugüne kadar?
Hiç hatırlamıyorum ki… Yani 2009-2011 yıllarından bahsediyorum. Amacımız ceza kesmek değil asla burada. Ama bir yaptırım olması gerekiyor. Şu anda böyle bir şey söz konusu değil. Şimdi ilçe belediyelerimizle ayrıştırma işini ortak yürütüyoruz. Ayrıca kendimize tarım ülkesi diyoruz ya vahşi sulamadan da bir an önce vazgeçmemiz gerekiyor. Tabi ki bunda çiftçiye destek olması gerekiyor merkezi yönetimin düşük kredilerle. Yani bunun bir politika olması gerekiyor. Yerel yönetimlerle de iş birliği yapılırsa daha verimli olacağını düşünüyorum.
■ Peki, ülkemizin bir su politikamız var mı size göre?
Maalesef… Ancak vakit kaydedilmeden harekete geçilmeli. Çünkü gerçekten Türkiye’de su konusunda çok ciddi sıkıntılar var.
Bu sıkıntılar torunlarımızı değil bizi bekliyor. Mesela bu yıl bizim dağlara ciddi anlamda kar yağmadı. Yeraltı sularımız beslenemedi. Yani bu yılı çıkartırız ama… Tarımsal sulamada ekiplerimiz şu anda birer kere verebildi tarlalara su. Önümüzdeki süreci görmek istiyoruz. Ve her geçen yıl daha kötü oluyor. Bu hepimizin geleceği. Çok güzel toplantılar yapılıyor ama bir türlü icraata geçilemiyor.
■ Kitabınız, bilinç oluşturmak için okullarda öğrencilere de dağıtılacak mı?
Planlıyoruz, ama daha çok yeni.
■ Bu kaçıncı kitabınız?
Bu birinci kitap.
■ Devamı gelecek mi?
Evet. Siyasete atılmak isteyenlere örnek olması açısından tecrübelerimi kaleme alıyorum. Siyasette neden kadınların ve gençlerin neden olması gerektiğine değiniyorum. İsmi, ‘seçim nasıl kazanılır ya da nasıl kaybedilir’ olabilir. Henüz karar vermedim.
■ Ne zaman çıkacak?
Tarihini bilmiyorum çünkü çok uzun süredir yazıyorum. Notların toplanması gerekiyor. Elenecekler elenecek, içinden ayrıştırılacak. Siyasette kadınların neden olması gerektiği var orda gençlerin neden olması gerektiği var. Yani mutlaka herkesin ben özellikle kadınların siyasette olması gerektiğini düşünüyorum
■ Başkanlığınız süresince hayata dair öğrendiğiniz en önemli şey ne oldu diye sorsam…
Bu çok zor bir soru oldu. Hiç düşünmediğim yerden geldi. Aslında ben aileme çok teşekkür ediyorum, çocuklarıma... Çok fedakârlık yaptılar onlar yani. Benim de öğrendiğim şey şu oldu, eğer siz çalışırsanız onun karşılığını hizmet ettiğiniz vatandaşlar size veriyor. En büyük mutluluk da o oldu benim için. Yerel yönetim, yerel yönetici olmak kolay bir şey değil. Herkesi memnun etmek çok zor. Ben bir de Aydın Büyükşehir’in kurucusuyum. Kurulu bir düzene gelmedim yani. Onun da birtakım zorluğu oldu. Çok dikkatli olmayı, çok titiz çalışmayı öğrendim.
■ Peki, yeni dönemin sonunda, ‘yeter mi’, ‘devam mı’ diyeceksiniz?
Bilmem daha 5 yıl var. Hayatın ne getireceğiniz asla bilemezsiniz. 5 yıl sonrasına bir planım yok. Ama bu süreçte az önce dediğim gibi gençlerin, kadınların siyasette var olması gerektiğini düşünüyorum. Yani Türkiye’nin ihtiyacı var. Onun için bu dönemde ben daha çok kadınlar ve gençler üzerine çalışma götüreceğim ve sosyal belediyecilik konularında çalışmalar üzerinde duracağım.
Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, kitabını Milliyet Gazetesi Ege Temsilcisi Aslı Öktener’e anlattı.
Organik ürün tarifleri
Atıksız Mutfak Rehberi kitabında kompost, kişisel bakım ve temizlik ürünleri, sebze ve meyve atıklarını değerlendirerek yapılacak organik yiyeceklere kadar pek çok tarif de yer alıyor.
Yüz Temizleyici: 2 yemek kaşığı yulaf ezmesini, 1 yemek kaşığı suyla karıştırarak macun kıvamına getirin. Yüzünüze dairesel hareketlerle masaj yaparak uygulayın ve ardından ılık suyla yıkayın.
Diş Macunu: 2 yemek kaşığı hindistancevizi yağını eritin ve 1 yemek kaşığı karbonat ile 5 damla nane esansını ekleyip karıştırın.
Banyo Temizleyici:Yarım bardak beyaz sirke, yarım bardak sıvı sabun, 2 yemek kaşığı karbonat ve 10 damla çay ağacı yağını karıştırın. Banyo yüzeylerini bu karışımla ovun.
Meyve posasıyla yoğurt dondurması: Meyve sıkacağından kalan posayı ayırın. Yoğurt, bal ve vanilyayı karıştırın. Karışımı kapkara döküp dondurun.
Sebze saplarından pesto: Brokoli, karnabahar veya pazı sağlarını ince ince doğrayın. Sarımsak, zeytinyağı, fesleğen, ceviz veya fıstık ve parmesan peyniriyle karıştırın.
Atıksız yaşam için alınacak önlemler
İhtiyaç Listesi Hazırlayın: Alışverişe çıkmadan önce ihtiyaç listesi hazırlarsanız, gereksiz alışverişleri önleyebilirsiniz. Uzun ömürlü ürünleri tercih edin.
Ürünleri Detaylı İnceleyin: Satın alınacak ürünlerin gerçekten sürdürülebilir olup olmadıüını anlamak için etiket ve içeriklerini detaylıca inceleyin.
İkinci El Ürünleri Tercih Edin: İhtiyaçlarımızı ikinci el ürünlerle karşılamak hem ekonomik hem çevresel açıdan faydalı.
Yerel Ürünleri Destekleyin: Yerel ürünlerin kullanımı uzun mesafelerden gelen ürünlerin neden olduğu karbon emisyonlarını azaltır.
‘Anne gözüyle bakıyorum’
■ Yeni dönemde öncelik hangi projelerde?
Bizim devam eden projelerimiz var aslında. Aydın Efeler’de kapalı spor salonu yapıyoruz. O devam edecek. Işıklı doğal yaşam parkı için 400 dönümlük bir alanı kamulaştırdık. İhalesini de yaptık, temelini de attık. Mesela beni o çok heyecanlandırıyor.
Otizm merkezlerimiz yine devam edecek. Bence tüm belediye başkanlarının yapması gereken bir şey. 21 kültür merkezimiz var. Genelde bunlar dış mahallelere hitap eden, çocuklarımızın okulda, öğretmenlerin gösterdiği dersleri tekrar ediyorlar.
Aydın aynı zamanda turizm, tarıma dayalı yan sanayisi olan bir il. Halk Ege Et, Aydın genelinde ve İzmir’deki 14 şubesiyle vatandaşları sağlıklı, ekonomik, kaliteli ve güvenilir yerli etle buluşturuyor. Ve bu yıl başladığımız ve bildiğim kadarıyla bizden başka belediye bunu daha yapmadı ama hızla geçmelerini öneririm.
Dronelarla 20 dönümü altındaki tüm tarlaları, müracaat edenlerin tarlalarına gübre atıyoruz. Böylelikle traktör girmiyor tarlalara. Çiftçi mazottan da tasarruf ediyor.
Yeni projelerimize gelirsek. Göz ve diş hastanesi hedefimiz var. Bu da bence bir sosyal proje. Yani bir yandan asfalt da döküyoruz, altyapı, ulaşım projelerini sürdürüyoruz. Öğrencilerimize çalışma salonları yapacağız, otoparklar, parklar yapacağız. Yani yaşayan bir kent yine devam edecek. Ama Türkiye’nin bulunduğu ekonomik şartlarda birinci önceliğin sosyal belediyecilik de olması gerekiyor diye düşünüyorum. Tabi bu dördüncü dönemimiz ve biz artık başka bir pencereden bakıyoruz. Aydın’a her şeyden önce bir kadın gözüyle, bir anne gözüyle de bakıyorum.