29.07.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
Adını bahçesinde bulunan limon ağaçlarından alan ve açıldığı günden bu yana bir Alaçatı klasiği haline gelen Limon Köyiçi, her yıl geliştirdiği ve genişlettiği menüsüyle konuklarına farklı tatlar sunuyor. Menüsünde hem dünyadan hem de füzyon mutfağından tatlara yer veren mekanın mutfağı ise Şef Eyüp Gül ve ekibine emanet. Bu yıl da misafirlerine benzersiz bir menü oluşturduklarını belirten Gül, Alaçatı’nın ruhunu yansıtan bir menü ortaya çıkardıklarını söyledi. Menüyü oluştururken dikkat ettiği noktalara değinen Gül, şöyle konuştu:
Tarladan sofraya
“Menümüzde 75 farklı lezzet sunuyoruz. Ülkelerin yöresel ürünlerini farklı teknikler ile sentezleyip füzyon yemek kültürünü benimsedik. Tarladan sofraya bir anlayışa öncelik verdik. Anadolu’nun bereketli topraklarının eşsiz Ege Denizi ile öpüştüğü bu coğrafyada iyi bir ot yemeği yapılacaksa otun en iyisi burada, deniz mahsullü bir yemek yapılacaksa Çeşme’den Kuşadası’na bu sahilde her şey mevcut. Bunca zenginlik içerisinde iyi bir menü oluşturmak bizim için hiçte zor olmadı.
Hikayesi var
Her yemeğin bir göç hikayesi olduğunu söyleyen Gül, “Menümüzde wasabili karides gofret, isli dana dil, zencefilli çiğ istiridye, papaz erikli içli köfte, dana kaburga taco, ördekli gyoza, beef Wellington, dana yanak, dil balığı şiş, taze trüf mantarlı pizza ve tatlı olarak da çıtır cannoli ve Japon sütlacı gibi çeşitler bulunuyor” bilgisi verdi. Gül’ün favori lezzetleri arasında ise; yulaf samanı içerisinde çimuçiri soslu dana ilik, şevketi bostan suyu ile hazırlanan Çeşme ahtapotu, tütsüleyerek yapılan somon füme, yaklaşık 12 saat ağır ateşte pişirerek hazırlanan ördek konfi ve tatlı olarak ise limon spesiyali bulunuyor.
Nar ekşili yaprak dolma ve kimyonlu yaprak ciğerin klasikleşen lezzetler arasında olduğunu sözlerine ekleyen Gül, “Bunların dışında kırmızı pancarlı beyin söğüş, karides gofret, mürekkepli humus, kendin pişir ;) ve rahibe rüyası adını verdiğimiz yeni lezzetleri de menüye ekledik” dedi.
Sırrımız ekip çalışması
Şef Gül, başarının sırrını ise şu cümleler ile anlattı: “Bu bir ekip işi. Her işletmede olduğu gibi iyi bir ekibimiz var. Patronlarımızın yoğun çabası ve özenini de burada vurgulamam gerekiyor. Her türlü imkanı bize sunuyorlar. Kaliteli malzeme, en iyi imkanlar ve iyi bir ekip sizi mutlaka başarıya götürür. Bizi tercih eden tüm misafirlerimize çok teşekkür ediyoruz.”
‘Çıraklıktan başladım’
Mesleğinde 21 yılı geride bırakan Şef Eyüp Gül, hukukçu olmak istediğini ancak spontane gelişen olaylarla kendini mutfakta bulduğunu anlattı. 1986 yılında Kars’ta yedi çocuklu bir ailenin 5’inci çocuğu olarak dünyaya geldiğini ve maddi imkansızlıklardan dolayı sadece ilkokulu okuyabildiğini söyleyen Gül, “Kars’tan İstanbul’a dayılarımla birlikte çalışmaya geldim. Dönemin en iyi restoranlarından biri olan Boğaziçi Borsa Restorant’ta bulaşıkçı olarak işe başladım. Mesai saatlerim bittikten sonra ustalara yardım ederek bir şeyler öğrenmek için çaba sarf ediyordum.
Aşçılığa merakım da bu vesile ile başlamış oldu. Kolay gelişim gösterdiğim ve yetenekli olduğum için mutfak şefimiz beni mutfağa çırak olarak aldı. Bu benim gibi Doğu Anadolu’dan gelen 13 yaşındaki bir çocuk için en önemli dönüm noktasıydı. Zor ve çetin koşullar içerisinde bir çocukluk geçirdim. Beni ben yapanın o çetin koşullar olduğu bilinciyle yakaladığım başarıyı sürdürmeye devam ediyorum” diye konuştu.