14.10.2009 - 01:00 | Son Güncellenme:
İZMİR AA
İzmir, dünya kadınlarının önemli bir buluşmasına ev sahipliği yapıyor. Dokuz Eylül Üniversitesi’nce (DEÜ) kadınların seçme ve seçilme haklarını alışlarının 75’inci yıldönümü kapsamında “Uluslararası Multidisipliner Kadın Kongresi” düzenlendi. Fen-Edebiyat Fakültesi’ndeki “Değişim ve Güçlenme” konulu zirveye, 57 ülkeden bine yakın akademisyen ve politikacı katıldı.
Bakan Aydın da katıldı
Açılışta konuşan Devlet Bakanı Prof. Mehmet Aydın, bu çağda okuma-yazma bilmemek gibi bir şeyi telaffuz etmenin kolay olmadığını belirterek, bu bakımdan öğretimin çok önemli olduğunu söyledi. Erkek çocuk olarak ailesi tarafından eğitim konusunda “korunduğunu” kaydeden Pnof. Aydın, kız kardeşlerinin ise ihmal edildiğini ifade ederek, “Keşke onlar da aynı imkana kavuşsalardı, benim bulunduğum yerden çok daha ileride olacaklarını tahmin ediyorum” dedi.
‘Kızları yüreklendirdim’
Ankara Üniversitesi’nde öğretim üyesi olduğu dönemde, kız öğrencileri akademik kariyer konusunda yüreklendirdiğini bildiren Prof. Aydın, öğrencileri özellikle temel din disiplinleri, Kuran yorumu, tefsir, İslam hukuku alanlarına teşvik ettiğini söyledi.
Kız öğrencilerin 25 yıl önce temel din disiplinlerini “erkeklerin çalışma alanı” olarak kabul ederek, daha çok sosyoloji, psikoloji gibi alanları tercih ettiğini belirten Aydın, “Biz onlar için şimdi yolu kısalttık, bugün epeyce sayıda müftü yardımcımız var, din alanında kadın danışmanlığı kurumunu güçlendirdik. Eğitimdeki yönlendirmemizi pratiğe döndürdük. Bu anlamda Türkiye, İslam dünyasındaki tek örnek ülkedir” diye konuştu.
‘Batılılar yanlış tanıyor’
Doğu toplumlarında yaşayan kadınlara ilişkin Batı toplumlarının doğru bilgileri kullanmadığını, yanlış bilgilerle karşılaştırma yapıldığını kaydeden Prof. Aydın, şöyle devam etti: “Türkiye’nin AB üyeliği söz konusu olduğunda kültür konusu çıktı. Ne diyorlar? (Türkiye’nin kültürü çok farklı. Türkiye, AB’ye giremez. Çünkü çok büyük, çok fakir, kültürü de farklı.) Biz dünyadaki parlamentolara şunu anlattık. Tamam, Türkiye’yi almayacaksanız almayın ama doğru bilgilerle konuşun. Mesafe alabilmek için diyaloğa ihtiyacımız var. Doğru bilgi de ahlaki sorumluluktur. (Kadınlar şöyledir) dediğinizde ciddi bir ahlaki sorumluluktur. Her ağzımızdan çıkan önermenin ahlaki boyutu vardır. Kavga eden insanlar medeniyeti bahane etmişler. Asıl mesele güç hakimiyetinde. Kadın meselesinin yarısından fazlası da güç hakimiyeti meselesi. Bu iş kadında değil. Masum değil, kadınlarla ilgili söylem.”
KKTC’de 50 vekilden dördü kadın
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın eşi ve Yurtsever Kadınlar Birliği Başkanı Oya Talat, kadına yönelik çalışmaların son 10 yılda arttığını söyledi. Her tür ayırımcılıktan uzak bir yaşamın çağdaşlığın göstergesi olduğunu belirten Talat, şöyle dedi: “KKTC’li kadınlar 1974 öncesinde erkeklerle omuz omuza mücadele etti. Sonraki dönemde ise kadınlar pek hatırlanmadı. KKTC Meclisi’nde bugün 50 milletvekilinden sadece dördü kadın. Hemşire ve öğretmen olan kadınlar dışında genelde kamu alanlarında erkekler egemen. Bu alanda eşitliği sağlamak için 20’ye yakın dernek sayısıyla toplumsal işbirliği yaratmaya çalışıyoruz ama yeterli değil.”
Eşit temsil yoksa demokrasi işlemez
Ak Parti İstanbul Milletvekili ve TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Güldal Akşit, demokrasinin tam anlamıyla yerleşebilmesinin, ancak “siyaset, sosyo-kültürel ve diğer alanlarda hiçbir ayrımcılık yapılmaksızın kadınların eşit temsiliyle sağlanabileceğini” söyledi. Akşit, yakın zamanda kız çocuklara ve kadınlara yönelik önemli çalışmalar yürütüldüğünü, buna karşın hala İzmir’de dahi beş kız çocuğu ve kadından birinin okuma-yazma bilmediğini ifade etti. Güldal Akşit, TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’nda cinsiyet ayrımcılığının önlenmesi konusunda önemli bir adım olduğunu söyledi.
Kadınları öldürenler ömür boyu hapis yatsın
CHP Adana Milletvekili Prof. Nevin Gaye Erbatur, ailenin korunması kanunu olduğunu ancak bunun bir türlü uygulanamadığını söyledi. Türkiye’de kadınların namus, töre, kıskançlık nedeniyle öldürüldüğünü, kadın cinayetlerinin ömür boyu hapisle cezalandırılmasını istediklerini dile getiren Erbatur, şöyle dedi: “İş namusa gelince takıldık kaldık parlamentoda. Ancak töre cinayetleri ömür boyu hapisle cezalandırılır diye çıkarıldı. Niye çıkamadı, ne oldu. Neden bunun üzerine duruyoruz. Çünkü namus adına öldürülüyor kadınlar. Hakimler karar verirken töre cinayeti mi değil mi diye bakıyor. Zihniyeti değiştirmek lazım.”