15.06.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Profesyonel kariyerinde oynadığı 490 maçta tam 212 gol atmayı başaran, kariyerinde 4 şampiyonluk ve 6 final yaşayan efsane golcü Kral Yunus Altun Milliyet Ege Spor Servisi’nin konuğu oldu. Birçok başarıya imza attığı futbol hayatından sonra önceliğinin sportif direktörlük ve teknik direktörlük olduğunu belirten Altun, “Sporla yatıp, sporla kalkıyorum. Biriktirmiş olduğum bilgilerimi gelecek nesillere aktarmak, onların yoluna ışık olmak istiyorum” dedi. İzmir futbolunun geldiği noktayı da değerlendiren İzmir’in 10 numarası, “İzmir kulüpleri geçmişte olduğu gibi artık Süper Lig’de, Avrupa’da adından söz ettirmeli” ifadelerini kullandı.
- Futbol geçmişinize dönecek olursak, futbola ne zaman, nasıl ve nerede başladınız?
Futbola arkadaşım vasıtasıyla başladım, arkadaşım Fatih Altınyıldız’da forma giyiyordu. Birgün onunla antrenmana gittim, hoca beni beğenmiş. Orada İstanbul gol kralı oldum. Sonra Fenerbahçe PAF takımına geçiş yaptım, gösterdiğim performans ile A takıma yükseldim ve o sezon Fenerbahçe şampiyon oldu.
- Sonrasında Hatayspor’a transfer oldunuz. Hatayspor günlerinden bahseder misiniz?
Hatayspor’da oldukça iyi sezonlar geçirdim, gol kralı oldum. Hatay’ın, Hatayspor’un ve dönemin efsane başkanı Hikmet Çinçin’in bende yeri çok ayrıdır.
-Rizespor’un ardından Elazığspor’a transfer oldunuz. Süper Lig’deki ilk sezonunuz nasıldı?
Rizespor’da gol kralı ve şampiyon olduktan sonra Elazığ’a transfer olduğumda takımın başında Mitrovic vardı, bırakın 11’i, kadroya girmekte zorlanıyordum. Daha sonra takımın başına Güvenç Kurtar geldi, Effa’nın yanına beni koydu ve ben golleri atmaya başladım. Güvenç Hoca daha erken takımın başına gelseydi belki de gol kralı olacaktım.
- Elazığspor ligden düşmesine rağmen Yunus Altun’un kariyeri Süper Lig’de devam etti. Önce Malatyaspor ardından Diyarbakırspor’da forma giydiniz ama Süper Lig’de kalıcı olamadınız. Bu kendi tercihiniz miydi?
Malatyaspor’da ilk yarının sonuna doğru Aykut Hoca ile sıkıntı yaşadım ve y aklaşık 1 ay idman yapmadım. Performansım düştü. Onun ardından tam hazır olmadan Diyarbakırspor’a gittim ve sezon sonuna doğru beni Bursaspor istedi. Bursaspor da benim hayalimde oynamak istediğim takımlardan biriydi. Çocukluğumda Bursaspor’da Ercümentler, Mususiler, Balicler golden sonra timsah yürüyüşü yapıyordu. Çok hoşuma gidiyordu. İnşallah bir gün bende Bursaspor’da oynarım dedim. Oynadım da. Şampiyonluk yaşadım ve hatta o sezon en çok golü atmak bana nasip oldu. Çocukluğumun takımıydı.
-Karşıyaka’da son anda kaçırdığınız üst lig var. Neler hissettiniz o dönemde?
Karşıyaka ile final oynadık fakat uzatmada yediğimiz golle bir üst lige çıkamadık. Karşıyaka’nın Süper Lig’e en çok yaklaştığı sezonlarda biriydi, büyük üzüntü yaşadık..
- Bucaspor ile yaşadığınız şampiyonluk öykünüzü bizimle paylaşır mısınız?
Biz o sene düşer dedikleri takımı şampiyon yaptık, ben de bütün maçlarda forma giymiştim. Genç ve tecrübeli isimlerin harmanlandığı bir kadromuz vardı. Cenk Tekelioğlu, Bekir Yılmaz, Mehmet Batdal, Sercan Kaya, Erkan Taşkıran, Yılmaz Özlem, Erman Güracar ve daha birçok önemli isim vardı kadromuzda. Çok güzel arkadaşlık uyumumuz vardı.
- Karşıyaka, Buca, Altay gibi köklü kulüplerde de forma giydiniz. İzmir futbolunu değerlendirir misiniz?
Göztepe’yle başlamak istiyorum. Son üç sezonda 2 şampiyonluk yaşayan bir yandan stat ihalesi yapılan, bir yandan altyapı tesislerinin projesi çizilen, bunları yaparken tek kuruş borcu olmayan, bilinçli ve disiplinli bir transfer politikası izleyen başkanıyla, taraftarıyla, herkesin imrenerek baktığı bir takım. Türk futbolunun önümüzdeki 10 yılına muhakkak Göztepe damga vuracak. Altınordu, oluşturduğu altyapı sistematiği, bu sistematik içinden çıkan oyuncuların Avrupa pazarında kendine yer bulması, takımın sadece yerli oyuncularla ve sabit bir hoca ile hayatına devam etmesi tüm futbol otoritelerinin dikkatini çekiyor. Altınordu da bugün itibariyle gösteriyor ki önümüzdeki on yıllık süreçte Türk futbolu içinde önemli bir yere sahip olacak. Altay’da, genç Başkan Özgür Ekmekçioğlu geldiği günden itibaren çok doğru işler yapıyor. Bunun meyvelerini de iki sene üst üste şampiyonluk yaşayarak aldı. Altay önümüzdeki sezon 1. Lig’de İzmir’i temsil edecek ve Süper Lig’e çıkmak için mücadele verecek. Güçlü taraftarıyla hedeflerine ulaşacaktır.Karşıyaka, geçmişten gelen yanlış yönetim politakaları ve yanlış transferler nedeniyle bugün bu duruma geldi. Ama Karşıyaka büyük bir camia ve tekrar toparlanıp ayağa kalkacaktır. Bucaspor Süper Lig’e çıktıktan sonraki yanlış yönetim politikaları yüzünden bugünkü duruma geldi. Hem küme düştü hem de yüksek maliyette borç bıraktı. Buca da büyük bir camiadır, düştüğü yerden kalkabilecek güce sahiptir. İzmir kulüpleri, taraftarları ve camiasıyla kenetlenmeli ve birlik olmalıdır.
- Unutamadığınız bir anınız var mı?
Elazığspor forması giyerken Beşiktaş’a attığım gol var onu unutamıyorum. Rizespor’da forma giyerken Dardanel maçından önce sakatlığım vardı, arkadaşlarıma başarı dilemek için soyunma odasına indim. Baktım 18’de ismim var. Takımın başındaki Hikmet Karaman Hoca’ya sordum, “Seni kadroya alacağım, orada durman yeter” dedi. Adale sakatlığım var, şampiyonluk yolunda çok önemli ve zorlu bir karşılaşma. Hikmet Hoca maçın sonuna doğru beni oyuna aldı. Gol attım maçı kazandık. Hoca maçtan sonra, “Ben seni boşuna mı aldım kadroya burada durman bile yetiyor” dedi.
‘Hayallerim benden de büyük’
Bugüne kadar oynadığım her takımda giydiğim her formanın hakkını sonuna kadar vermek için elimden ne geliyorsa yaptım. Arkamda çok güzel dolu dolu futbol anıları bıraktım. Futbolun içinde olmak adına gereken eğitimleri alıp bilgi ve birikimlerimi hoca olarak genç nesillere aktarmak adına da vakit kaybetmeden yola koyuldum. Hayatım boyunca kendimi spora adadım. Sporla yattım, sporla kalktım. Benim yaşam biçimim spor ve futbol. Biriktirmiş olduğum spor ve futbol bilgilerimi gelecek nesillere aktarmak, katkı vermek, onların yoluna ışık olmak istiyorum. Hedeflerim arasında sportif direktörlük ve teknik direktörlük yapmak var.
İzmir, efsanelerine sahip çıkmıyor
17 profesyonel takımda forma giymiş, 200 gol barajını aşmış, 4 kere gol krallığı yaşamış, İzmir’de Bucaspor’u Süper Lig’e taşıyan ve Karşıyaka’da final oynamış, Altay’da 15 gol atmış ve 200. golüne yine Altay’da ulaşmış bir oyuncu olarak malesef hiçbir kulüp benden ne bilgi ne de görüş aldı. Bu da İzmir futbolu için üzücü bir durum. İzmir, efsane olmuş eski oyuncularını onurlandırmalıdır ve kulüplerinde bir şekilde yer vermelidir. Malesef bu mantık İzmir kulüplerinde yok. İzmir evlatlarına sahip çıkmıyor. Herkes günü kurtarma ve şöhretli kişiliklerin peşinde koşuyor, sonucu da hüsran oluyor. Bunların canlı örneklerini yaşadık, gördük. İşte bir dönem İzmir’i Süper Lig’de temsil eden Bucaspor, Karşıyaka, Altay. Bulundukları ligler olması gerektikleri ligler değil. İnsan üzülüyor.