21.05.2024 - 15:10 | Son Güncellenme:
Euronews
Tayvan'ın yeni Devlet Başkanı Lai Ching-te, Çin yönetiminden askeri ve siyasi tehditlerine son vermesini isteyerek görevine başladı.
Pekin ile egemenlik ihtilafı içindeki ada ülkesinde ocak ayında yapılan başkanlık seçimlerini kazanan Lai, başkent Taipei'deki Başkanlığı Sarayı'nda düzenlenen devir teslim töreninde yaptığı ilk yaptığı konuşmada, 'barışın tek seçenek olduğunu' ve 'Pekin'in, Tayvan halkının seçimine saygı duyması gerektiğini' söyledi.
Ardından, Taipei'nin merkezindeki Japon sömürge döneminden kalma başkanlık sarayı önünde toplanan kalabalığa hitap eden Lai, Çin'le görüşme çağrısını tekrarladı.
Yeni başkan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Çin'i, Tayvan'ı siyasi ve askeri olarak korkutmaya son vermeye ve Tayvan'la birlikte küresel sorumluluk üstlenerek Tayvan Boğazı'nda ve bölgede barış ve istikrarın korunması için çok çalışmaya ve dünyanın savaş korkusundan kurtulmasını sağlamaya çağırmak istiyorum. Dünyaya şunu da ilan etmek isteriz: Tayvan, demokrasi ve özgürlükten taviz vermeyecektir. Barış tek seçenektir ve uzun vadeli barış ve istikrar için hedefimiz refahtır."
Adadaki statükoyu korumanın 'dünya için kilit önemde' olduğunu vurgulayan Lai, "Umarız Çin, Tayvan ile uzlaşmak için ikili temasların yeniden başlatılması, turizm ve öğrenci değişimleri gibi somut adımlar atar, barış içinde bir arada yaşamanın gerçekleşmesi için çalışır" dedi.
Lai, Tayvan Boğazı'nın iki yakasının geleceğinin dünyanın kalkınması açısından karar verici olacağına işaret ederek, "Biz, Tayvan demokrasisini sürdürerek barışın muhafızı olacağız." ifadesini kullandı. Tayvan hükümetinin egemenlik, özgürlük ve statükonun korunmasına bağlı kalacağını dile getiren Lai, "Anayasaya göre Çin Cumhuriyeti'nin (Tayvan) egemenliği bütün olarak halka aittir. Çin Cumhuriyeti ve Çin Halk Cumhuriyeti birbirinin boyunduruğunda değildir." şeklinde konuştu. Lai, adanın resmi adı olan 'Çin Cumhuriyeti' ifadesini kullanmasının ardından büyük alkış aldı.
Ülkedeki tüm siyasi partilerin, 'ilhaka direnmesi' ve 'egemenliği koruması' gerektiğini belirten Lai, siyasi güç elde etmek adına egemenlikten feragat etmemeleri çağrısında bulundu. Son dört yılda başkan yardımcısı olarak görev yapan Lai, Tayvan vatandaşlarının "Çin tehdidi" konusunda gerçekçi olması ve adanın kendini savunma kararlılığını göstermesi gerektiğini belirtti.
"Barış peşinde koşmak gibi bir idealimiz var ama yanılsamalara kapılmamalıyız" diyen Lai, "Çin, Tayvan'ı işgal etmek için güç kullanmaktan vazgeçmeden önce, vatandaşlar bunu anlamalı: Çin'in tüm iddialarını kabul etsek ve egemenliğimizden vazgeçsek dahi, Çin'in Tayvan'ı ilhak etme hırsı ortadan kalkmayacaktır" uyarısında bulundu.
Tayvan'ın yeni lideri, 13 Ocak'taki başkanlık seçimlerinde iktidardaki Demokratik İlerici Partinin (DPP) adayı olarak ipi göğüslemiş ve başkan seçilmişti. Çin yönetimi, adayı kendi toprağı olarak görüyor ve bölgeyi Pekin'in kontrolü altına almak için güç kullanmaktan kesinlikle vazgeçmediğini belirtiyor. Çin Dışişleri Bakanlığı, devir teslim töreniyle ilgili bir soruya, Tayvan'ın bağımsızlığının bir 'çıkmaz sokak' olduğu ve hangi bayrak altında olursa olsun ayrılıkçılığın da başarısızlığa mahkum olduğu yönünde cevap verdi.
Pekin, ocak ayındaki seçim öncesinde Lai'yi defalarca 'savaş riskini göze alan bir ayrılıkçı' olarak nitelendirdi. Keza seçim arifesinde Lai'nin Tayvan'ı bağımsızlık doğrultusunda 'tehlikeli bir yola' sokacağı uyarısı yaptı ve seçilmesi halinde çatışma ve savaş riskinin doğabileceği imasında bulundu.
Çin'in tepkisi, DPP'nin genel siyasi çizgisine karşıtlığından kaynaklanıyor. Parti, Ada'nın egemenliğinden taviz verilmemesini, fiili bağımsızlığının korunmasını savunan siyasi çizgiyi temsil ediyor.
Tayvan'da çok partili döneme geçilmesinden sonra kurulan DPP, Çin'deki iç savaşta komünistlerle mücadelede eden kurucu parti Koumintag'ın 'Çin'in meşru temsilcisi olma iddiasından' çok 'Tayvan'ın bağımsızlığı' fikrine yakın duruyor. Tayvan, 64 yaşındaki Lai'nin seçim zaferinden bu yana, ada etrafında düzenli hava kuvvetleri ve donanma faaliyetleri dahil Çin'in artan baskısıyla karşı karşıya.