Yeni CEO, Musk’ı yola getirecek mi?

EGE DOĞAÇ ERDOĞAN- Londra’da yaşadığım dönemde devasa büyüklükteki Hyde Park, huzura ermek için gittiğim yerlerden biriydi. Yemyeşil çimleri, göletleri, değişik türde ağaçlarıyla tam kafa dinlemelik bir yer olsa da Hyde Park’ın heyecanlı bir köşesi de vardır. Marble Arch’dan parka giriş yaptığınızda Speaker’s Corner karşınıza çıkar. Burasının özelliği ifade özgürlüğünün bir simgesi olmasıdır. Herkes burada serbest bir şekilde nutuk atabilir;

Karl Marx, Vladimir Lenin, George Orwell, Speaker’s Corner’ın geçmişteki ünlü müdavimlerindendir. İfade özgürlüğü 1872’de parlamento burayı serbest konuşma alanı olarak belirlemiştir. Günümüzde halen bu gelenek sürdürülmektedir; her gidişimde mutlaka Speaker’s Corner’da kim ne diyor diye bir bakardım. Zaman zaman gerçekten hararetli konuşmalar yapılır, büyük kitleler toplanırdı. İçimden şöyle düşünürdüm: Niye her yer burası gibi olamıyor? Aslında tam da bu şekilde ifade özgürlüğünün sınırlarını test eden bir platform yıllardır mevcut: Twitter.

Elon Musk geçen yıl Twitter’ı satın alırken en büyük vaadini ifade özgürlüğünü savunmak olarak açıklamıştı. Musk başa geldiğinden beri yaşadığı sorunlar ifade özgürlüğünün ister istemez sınırları olması gerektiğini ve bunun çok hassas bir konu olduğunu gözler önüne serdi.

‘BİR APTAL ARIYORUM’

Geçtiğimiz hafta içinde dünya kamuoyunun gündemini meşgul eden konulardan biri de Twitter’a yeni CEO atanmasıydı. NBCUniversal’da reklamcılığı yöneten Linda Yaccarino’yu göreve getiren Musk, kendisinin bundan sonra yönetim kurulu başkanı ve CTO olarak devam edeceğini açıkladı. Geçtiğimiz yıl Musk’ın Twitter’da yaptığı ankette kullanıcıların yüzde 57’si Musk’ın CEO’luk görevini bırakması yönünde oy kullanmış, Musk ise bu görevi kabul edecek kadar aptal birisini bulduğunda halkın kararı yönünde hareket edeceğini ifade etmişti. İfade özgürlüğünü tahsis etme amacıyla Donald Trump ve Kanye West gibi nefret söylemi yaydıkları iddia edilen kullanıcların hesabını tekrar aktifleştiren Musk, işin ucu kendine dokunduğunda kendisini eleştiren gazetecileri platformdan silmekle itham edilmişti.

‘TOGETHER’ VURGUSU

Musk’ın öngörülemez yönetim biçimi, kendi içinde tutarsızlıkları gibi sebeplerden dolayı Twitter reklam gelirlerinde büyük düşüş yaşamış, Sensor Tower’ın verilerine göre Musk başa geldiğinden beri Twitter’a en çok reklam veren 1000 kuruluştan sadece yüzde 43’ü işbirliğine devam etmişti. Reklamcılık yönü kuvvetli Yaccarino bu hususta Twitter’a en azından kısa vadede bir katkıda bulunabilir şeklinde yorumlar yapılıyor. Yaccarino yayımladığı ilk mesajlarda ‘beraber’ (together) kelimesine vurgu yaparak Twitter’ın Musk’ın himayesi altında olmaktan kurtulacağı sinyalini verdi. Mücadele ruhu Musk bir dünya hükümetine karşı olduğunu daha önce Dünya Ekonomik Forumu hakkında yaptığı eleştirilerde dile getirmişti. Twitter’ı satın aldığından beri ise dünyada herkesin ağzından ya da daha doğru bir tabirle klavyesinden çıkan lafları kontrol etme gücüne sahip tek kişi haline geldi. Bir kişinin bu kadar büyük bir kudrete sahip olması demokrasi ve özgürlük açısından tehlikeli. O yüzden Musk’ın nihayet profesyonel bir yöneticiyle anlaşıp kendini bir nebze olsun daha geri plana çekmesi sosyal medyanın küresel anlamda geleceği için az da olsa umut verici bir gelişme. Hikâyenin başına dönersek, Hyde Park’taki Speaker’s Corner ilk olarak orada idam edilen mahkumların son sözlerini söylediği bir yer olarak bu geleneği başlatıyor. Bugün özgürlük sembolü haline gelmesi kendiliğinden olmuyor; hayatı pahasına özgürlük mücadelesi veren insanlar sayesinde simgeleşiyor. Benzer mücadeleyi Twitter’ın ruhu için de görmeye devam edeceğiz gibi gözüküyor.

Uzmanlık alanı: Reklam gelirleri

1963 New York doğumlu Linda Yaccarino, Pensilvanya Eyalet Üniversitesi mezunu ve uzmanlık alanı reklam gelirleri. 15 yıl Turner Entertainment Şirketi’nde çalıştıktan sonra 2011’de NBCUniversal’a geçti. Peacock streaming hizmetinin kuruluşunda kilit rol oynadı. Siyasi görüşü konusunda hem Trump hem Biden ile çalıştığı için renk vermedi. Musk’ın “Seçilmemiş bir dünya hükümetine dönüşüyor” diye eleştirdiği Dünya Ekonomik Forumu’yla ilişkisi şüpheyle karşılansa da Musk “Farklı görüşlere bağlılığımız devam edecek” diye bir tweet attı.

Yeni tehlike: ‘Cam uçurum’

Kadınların erkek dominasyonu olan sektörlerde liderlik pozisyonlarına gelmesi ‘cam tavan’ı kırdıkları metaforuyla anlatılır. Linda Yaccarino da cam tavanı çoktan kırabilmiş bir iş insanı ancak bundan sonraki tehlike ‘cam uçurum’. 2005’te Exeter Üniversitesi’nden Michelle Ryan ve Alex Haslam, ‘cam uçurum’ tanımını kriz zamanlarında kadınların ve azınlıkların başarmaları imkansız görevlere atanması olarak yapıyor. Bu da akıllara Musk’ın kendisinin bile baş edemediği zorluktaki bu pozisyona getirilen Yaccarino’nun, bile bile lades mi dediği sorusuna yol açıyor. Santa Clara Üniversitesi’nden Jo-Ellen Pozner de Yaccarino için “Şu ana dek çok başarılı oldu ancak şu anki pozisyonu, hiç kimsenin başarabileceği bir durum değil” yorumunu yaptı.

Twitter’a büyük rakip!

DIŞ HABERLER SERVİSİ- Instagram’ın sahibi Meta şirketi, Twitter’a rakip olacak metin tabanlı bir uygulama çıkarmayı planlıyor. Euronews’in aktardığı konuya vakıf kişilere göre, şirket şu anda projeyi ünlüler ve influencer’larla test ediyor. Bu kişilerden birinin aktardığına göre, uygulama aylardır gizlice belirli içerik oluşturucuların kullanımına açılmış durumdaydı. Twitter’a rakip uygulamanın haziranda piyasaya çıkabileceği belirtilirken, ağırlıklı olarak Instagram’ın altyapısını kullanacak.

Kaliforniya Üniversitesi’nden öğretim üyesi Lia Haberman’ın paylaştığı ekran görüntüsüne göre, uygulama Instagram’dan ayrı olacak ama kullanıcıların hesaplarını birbirine bağlamasına olanak tanıyacak. Haberman, Meta’nın yeni uygulamasının, takipçileri ve önerilen içerikleri sergileyen merkezi bir akışa sahip olacağını da açıkladı. Metin güncellemelerinin ise test aşamasında 500 karakter olduğunu, ayrıca video ve resim paylaşılabildiğini de aktardı.