12.10.2021 - 15:47 | Son Güncellenme:
AA
İngiltere merkezli örgütün, BM üyesi devletlere hitaben yazdığı açık mektupta, Çin'in, Uygurlar, Kazaklar ve diğer Müslüman azınlıklara yönelik insan hakları ihlallerinin soruşturulması çağrısında bulunuldu.
Söz konusu çağrı, örgütün, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde keyfi şekilde gözaltında tutulan, işkence ve zulme uğrayan yüz binlerce Müslüman azınlık mensubunun serbest bırakılması talebiyle oluşturulan imza kampanyasına, 184 ülke ve bölgeden 323 bin 832 kişinin katılmasının ardından yapıldı.
Örgüt, Haziran 2021'de Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde devlet eliyle yürütülen ve insanlığa karşı suçlar kapsamına giren işkence ve zulüm politikalarını belgeleyen bir rapor yayımladığını hatırlatarak BM organları ve üye devletlerin ihlallere yanıt vermekte yavaş olduğu eleştirisinde bulundu.
Geçen hafta sona eren BM İnsan Hakları Konseyi oturumunda dahi Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki ihlallerin gündeme getirilmesi için hiçbir resmi adım atılmadığına işaret edildi.
Örgüt, BM üyesi devletleri bir araya gelerek Çin'in bölgedeki ciddi insan hakları ihlallerini güçlü şekilde kınamaya ve hesap verebilirliği sağlamak için bağımsız ve uluslararası soruşturma mekanizması kurmaya davet etti.
Uluslararası Af Örgütü destekçileri, dünyanın dört bir yanındaki 10 farklı şehirde "Sincan'da alıkonulanlar serbest bırakılsın" başlıklı dilekçe metinlerini Çin büyükelçiliklerine teslim etti.
Her imza bir çağrı
Örgütün Genel Sekreteri Agnes Callamard, yaptığı açıklamada, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde Müslümanlara karşı işlenen insanlığa karşı suçlar ile diğer ciddi insan hakları ihlallerine ilişkin kanıtların ardından dünyanın dört bir yanından yüz binlerce kişinin tepkisini ifade etmek için imza kampanyasına katıldığını belirtti.
Callamard, şu ifadeleri kullandı: "Bu, dünya genelinde insanların, Çin'in muhalifleri susturma çabalarını ve Sincan'daki zulmü anladığının açık bir işareti. Her imza, Çin'e, bu sistematik zulme son vermesi için yapılmış doğrudan bir çağrıdır. Çin hükümeti kamplarda ve cezaevlerinde keyfi şekilde alıkonulan herkesi acilen serbest bırakmalı, kamp sistemini ortadan kaldırmalı ve Sincan'da çoğunluğu Müslüman etnik gruplara yönelik sistematik saldırılara son vermeli."