10.06.2022 - 07:15 | Son Güncellenme:
24 Şubat, Ukrayna'da yaşayan herkes gibi onun için de kabus dolu bir geceydi. 43 yaşındaydı. Doğduğu günden beri ülkenin başkenti Kiev'de yaşıyordu. Viktoria Piavka'nın kocası ve çocuklarıyla birlikte mutlu bir hayatı vardı. Özel bir şirkette kurumsal iletişim müdürü olarak görev yapan Piavka, bir yandan iş hayatında önemli bir pozisyondaydı, diğer yandan huzurlu bir aile hayatına sahipti. Ancak tüm bunlar bir gecede geride kaldı. Çünkü birçok Ukraynalı gibi onun hayatı da temelinden sarsılmıştı. Peki o gece neler yaşandı? Viktoria Piavka, Rusların ülkesini işgal etmeye başladığı tarih olan 24 Şubat'ta neler hissetti, neler yaptı?
SAVAŞ BAŞLAMADAN HEMEN ÖNCE KONUŞMUŞLAR
Viktoria Piavka, birçok Ukraynalı gibi kendisinin de 24 Şubat öncesinde yavaş yavaş tetikte olmaya başladığını söyledi. "Rus ordularının sınırlarımıza dayandığına dair haberler duymaya başlamıştık. Bu konuyu iş yerindeki arkadaşlarımızla sık sık masaya yatırıyor ve neler olacağına dair tahminler yürütüyorduk" diyen Piavka, yakın çevresindeki hiçbir kimsenin Rusya'nın gerçekten Ukrayna'ya saldıracağını ve 21'inci yüzyılda ülkesinin sıcak savaşın içine düşeceğini düşünmediğini söyledi. Piavka, o dönemde bir iş arkadaşıyla yaşadığı diyaloğu ise şöyle aktardı:
"İş arkadaşıma Rusların gerçekten bize saldırması halinde neler yapacağını sordum. O da bana, 'Yapılacak şey ortada Vika. Ailemi ve eşimi güvenli bir yere gönderirim. Ben de orduya katılırım ve ülkemi savunurum' dedi."
Bu diyalogdan kısa bir süre sonra başlayan işgal sırasında Piavka'nın iş arkadaşı gerçekten de ailesini güvenli bir bölgeye gönderdi, kendisi de orduya katılıp Rus birliklerine karşı ülkesi Ukrayna'yı savunmaya başladı. Piavka, sadece iş arkadaşının değil tanıdığı tanımadığı bütün erkeklerin orduya katıldığını, geriye kalan kadınların ve çocukların ise güvenli bölgelere gittiklerini, kimsenin bu yol ayrımında herhangi bir tereddüt yaşamadığını söyledi.
'HAYATLARIMIZ BIÇAKLA KESER GİBİ ORTADAN İKİYE AYRILDI'
Savaşın başlamasıyla birçok Ukraynalı gibi Viktoria Piavka da büyük bir şok yaşadı. Her ne kadar kendini olası bir savaşa karşı hazırlasa da çok kısa bir zaman içinde bu ihtimalin gerçeğe dönüşebileceğini pek tahmin etmemiş. Piavka, bombaların Ukrayna şehirlerine yağmaya başladığı o tarihteki hislerini şöyle anlattı:
"Bir sanal gerçekliğin ortasında gibiydim. Okuduğum haberlerden ötürü endişeliydim ve uykularım sık sık bölünüyordu. O gece de uykum bölünmüştü. Gecenin erken saatlerinde yataktan uyandım ve bir anda çok garip bir ses duydum. Bu ses uzaklardan gelmişti ama bir patlama sesini andırıyordu."
Yaşadığı panikle cep telefonuna sarılan Pianka, hemen haber sitelerini kontrol etmeye başladı ve karşılaştığı haberle gerçeğin farkına vardı. Gördüğü haberde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in ülkesi Ukrayna'ya yönelik bir askeri operasyon başlattığı yazıyordu. Derin bir korkuya kapıldı. Bu anı anlatırken tekrar o güne döndüğünü belirten Viktoria Piavka, kalbinin sıkışacakmış gibi çok hızlı attığını söyleyerek, "Hayatım boyunca unutamayacağım. Hayatlarımız '24 Şubat'tan öncesi' ve '24 Şubat'tan sonrası' olarak bıçakla keser gibi ortadan ikiye ayrıldı" diye konuştu.
ÜLKENİN BATISINA GİTTİLER
Patlamaların şiddeti artmaya başlayınca Viktoria Piavka, kocası ve çocuklarıyla birlikte evi terk etmeye hazırlanmaya başladı. Yanlarına önemli belgeleri, gerekli kıyafetleri alarak bir an önce ülkenin batısına doğru yola koyulmaya karar verdiler. Planları şuydu, çocukları, ülkenin batısında yaşayan anne ve babasının yanına bırakıp birkaç gün boyunca orada güvende kalmak, daha sonra ise hep birlikte Kiev'e geri dönüp hayatlarına kaldıkları yerden devam etmek. Ancak işler hiç de umdukları gibi gitmedi. Savaşın yıkıcılığı artınca onlar da planlarında değişikliğe gitti. Piavka çocuklarıyla birlikte nisan ayına kadar ülkenin batısında kalmaya devam ederken kocası ise şubat ayının sonunda tekrar Kiev'e döndü. Pek çok kişinin artık Kiev'e dönmeye başladığını söyleyen Piavka, şu anda ülkenin batısında görece daha güvende olduklarını ve henüz Kiev'e kocasının yanına dönmeyi düşünmediğini söyledi.
'RUSYA'DA YAŞAYAN AKRABALARIMIZ...'
Yol boyunca karşılaştıkları manzaraya da değinen Viktoria Piavka, gördükleri karşısında dehşete kapıldığını anlattı. Kiev'i şubat ayında terk ettiklerinde herkesin kendileri gibi Ukrayna'nın Batı bölgelerine doğru gitme hazırlığı yaptığını söyleyen Piavka, "Herkes perişan haldeydi. Trafik inanılmaz boyuttaydı. Araçlarda uyuyan çocukların korkusu, benzin istasyonlarındaki uzun kuyruklar, sıkışıklık, panik hali... Sanki bir korku filminin içinde gibiydik" diye konuştu.
Rusya'da birçok akrabasının bulunduğunu söyleyen Viktoria Piavka, savaşa kadar onlarla sadece havadan sudan konuştuklarını ancak savaştan dolayı aralarındaki iletişimin de değişmeye başladığını vurguladı. Piavka bunun sebebini şu sözlerle aktardı:
"Rusya'daki akrabalarım bana, 'Hiç merak etmeyin, Rus ordusu asla Ukrayna'daki sivilleri öldürmez. Sakın korkmayın' diye mesajlar atmaya başlayınca onlarla iletişimimiz de sonlanmış oldu. Bizim Ukrayna'da karşılaştığımız korkunç durumun asla farkında değillerdi. Üstelik daha da kötüsü bize değil Rus propagandasına inanmışlardı. Rus televizyonlarında kendilerine anlatılan yalanlara öyle bir inanmışlardı ki Ukrayna'daki sivillerin gerçekte ne durumda olduklarını anlamaya çalışmak bile istemiyorlardı."
Rusya'da yaşayan birçok kişinin Ukraynalıların anlattıklarına inanmadığını ve bunun çok üzücü olduğunu söyleyen Viktoria Piavka, en çok kırgın olduğu kişinin ise vaftiz annesi olduğunu söyledi. Piavka, "Vaftiz annem çok uzun bir zamandır Rusya'da yaşıyor. Savaş başladığında bana ne mesaj attı ne de beni telefonla aradı" dedi.
'UKRAYNALILARIN ŞU ANDAKİ EN BÜYÜK İSTEĞİ...'
Ukraynalı olmaktan gurur duyduğunu ve bu olaylardan sonra da gurur duymaya devam edeceğini söyleyen Viktoria Piavka, "Zafer bizimle olacak, buna yürekten inanıyoruz. Çünkü ışık her zaman karanlığı yener" yorumunu yaptı. Pek çok Ukraynalının yurt dışında yaşamak yerine ülkelerine geri dönmeyi çok istediğini söyleyen Piavka, hayatlarına kaldıkları yerden devam etmeyi amaçladıklarını söyledi.
"Şu anda Ukrayna topraklarının yüzde 20'si işgal altında. Ukraynalı insanların şu andaki en büyük dileği ülkelerine geri dönüp barış içinde yaşamaya devam etmek. Kimsenin derdi bu yaşananları bahane edip yurt dışına taşınmak değil. Ukraynalılar vatanlarını kaybetmek istemiyor ve savaş öncesindeki gibi huzur içinde bu ülkede yaşamaya devam etmek istiyor" diyen Piavka, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'nin ülkenin en zor zamanlarındaki lideri olduğunu hatırlattı. Piavka, "Şu anda Ukrayna'yı savunan herkes bizim kahramanımız. Ukrayna 1991 yılında bağımsız oldu ve Vladimir Zelenskiy de o tarihten bu yana yaşadığımız en zor zaman olan bu dönemde başımızdaki lider. Elbette ona sormak istediğimiz bazı sorular var ama şimdi değil. Önce zaferimizi ilan edeceğiz. Sonrasında elbette kafamızdaki soruları dile getireceğiz" ifadelerini kullandı.