01.08.2012 - 16:48 | Son Güncellenme:
CİHAN
Rusya'nın Sesi radyosuna konuşan Başar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Suriye’nin kuzeyinde bulunan 5 şehrin kontrolünün Kürtlerin ele geçirilmesi üzerine, "Buradaki yapılanma oradaki Kürtlerin bir yapılanması olarak kabul edilemez. Oraya müdahale etmek en doğal hakkımızdır. Bu oluşuma eyvallah edecek halimiz yok” sözlerini değerlendirdi. Kuzey Suriye’de sivil kontrol var, askeri değil Başar, "Suriye Kürdistan'ın bazı yerlerinde devlet kurumlarını kontrolüne aldı. Bunu, iktidar boşluğu sonucunda ortaya çıkabilecek kaosu önlemek amacıyla yaptık. Burada kontrol altına alınan unsurlar sivil kurumlar. Bizim herhangi bir bölgeyi kurtararak orayı kontrol ettiğimiz doğru değil" dedi.
Suriye Kürt Ulusal Konseyi yetkilisi, Suriye’nin kuzeydeki devlet kurumlarını Demokratik Birliği Partisi'nin yandaşlarının kontrol ettiklerini ifade etti. Başar,” Irak Kürdistanı yönetimine Suriye'deki gelişmeleri aktarmak amacıyla şu anda Erbil'de bir heyet bulunuyor” ifadesini kullandı. Türkiye'nin müdahale yönünde bir adım atmasını beklemediklerini ifade eden Başar, “Kuşkusuz, biz böyle bir gelişmeye karşıyız. Çünkü, bunun sonuçları hem Suriyeli hem de tüm bölgedeki Kürtler için iyi olmayacak. Askeri bakımından bizim güçlerimiz eşit değil, zaten Türk gücüne karşı duracak gücümüz de yok " dedi.
BİN ASKER KUZEY IRAK’TA BEKLİYOR
Suriye ordusundan Kürt kökenli yaklaşık bin askerin Irak'ın kuzeyine kaçtığı bilgisi veren Başar, "Yaklaşık bin kişiler. Hemen Suriye’ye dönmeleri planlanmıyor. Şam’da rejim düşerse veya Suriye’nin Kürt bölgelerinde güvenlik daha da kötüleşirse bu durumda bu askerler Suriye’ye geri dönebilir ve Kürt halkının güvenliğini sağlayabilirler" dedi.
Amaçlarının Suriye sınırları içinde federal yapılanma olduğunu ifade eden Başar, "Bence bugün federatif yapılanma konusunu gündeme getirmemiz lazım. Bazıları bunun zor olacağını söylüyor, ama bizim için bu konuda örnek var. Irak Kürdistan’ı. Orada da kolay olmadı. Ama neticede Kürtler federasyon aldı. Dolayısıyla bizim de bu alanda çalışmamız lazım.Her şeye rağmen Kürtlerin geleceği öncelikle Kürtlerin birlik ve beraberliğine bağlı” mesajı verdi.