22.05.2023 - 13:44 | Son Güncellenme:
Derleyen: Zeynep Dilara Akyürek / Milliyet.com.tr - Dünya çapında çok sayıda romana, filme ve belgesele konu oldu. Bir asırı aşkın bir süredir önemli bir popüler kültür öğesi haline geldi. İnşa edildiğinde tarihin en büyük yolcu gemisiydi. "Tanrı bile bu gemiyi batıramaz" deniliyordu ama 15 Nisan 1912 tarihinde tüm dünyayı şoke ederek bir buz dağına çarpması sonucu battı. Üstelik batışı inşasından bile daha çok ses getirdi. Enkazının bulunması 50 yıldan daha fazla sürdü. Ancak günümüzde hâlâ cevaplanamayan bazı soruları, yarım kalan pek çok hikâyesi var. Atlas Okyanusu'nun 3 bin 800 metre derinliğinde yatan Titanic, bugünlerde bir kez daha tüm dünyanın gündeminde. Sebebi ise Titanik'in enkazının en net görüntülerinin geçtiğimiz günlerde yayınlanmış olması. Yüksek çözünürlüklü kameralarla kaydedilen ve 700 bin fotoğrafın birleştirilmesiyle oluşturulan görüntülerin dünyanın en meşhur kazalarından birini aydınlatması bekleniyor. Tüm gözler elde edilen görüntülerin üzerinde olsa da Titanic'e dair ortaya çıkan yeni gerçek ise duyan herkesi şaşırtacak cinsten.
TEK PARÇA BATTIĞI ZANNEDİLDİ
ABD'de 1930 yılında kurulan Woods Hole Oşinografi Enstitüsü (WHOI) Titanic'in batışının 100'üncü yıl dönümü sebebiyle 2012 yılında geminin enkazına bir dalış gerçekleştirdi. Dönemin yüksek teknolojili cihazlarıyla gerçekleştirilen bu dalışta daha önce aydınlatılamayan birçok parçaya açıklık getirmesi bekleniyordu.
Daha önce James Cameron yönetmenliğinde çekilen 11 Oscar ödüllü 'Titanic' filmindeki gibi geminin tek parça olarak battığına inanılıyordu. Gerçekler ise 1985'te Amerikan donanmasından emekli olan deniz subayı Robert Ballard tarafından ortaya çıkarılacaktı.
ALDIĞI HASAR ÇOK BÜYÜKTÜ
Titanic aslında White Star Line şirketine ait 269 metre uzunluğunda bir transatlantik gemisiydi. 1912’de ilk seferini yapacak olan gemi, henüz suya indirilmeden küçük bir kaza yaşamıştı. Geminin 6’ncı kazan dairesinde meydana gelen yangın, gövdeyi zayıflatmış ve mühendisler o bölgeye yama yapmışlardı. 14 Nisan 1912’de saatler 23.40’ı gösterdiğinde geminin bir buzdağı ile çarpışması sefere çıkmadan hemen önce yangın nedeniyle zayıflayan noktada gerçekleşmişti. Bu sebeple geminin alığı hasar tahmin edilenden çok daha büyüktü.
Geminin başmühendisi Thomas Andrews, Titanic batmadan önce 2 bin 224 kişinin kurtulması için yaklaşık 1 saat 40 dakika süreleri olduğunu açıklamıştı. Ancak Titanic sanıldığından daha güçlüydü. Gemi, tam 2 saat 40 dakika boyunca su üstünde kalmayı başardı.
'İKİYE BÖLÜNEREK BATTI' DEDİLER
Gemiden kurtulup can sallarına binen yolcular okyanusun ortasında karanlıkta az da olsa gemiyi görebiliyor ve dünyanın en büyük gemisinin batışına şahit olabiliyordu. Tanıklarla yapılan röportajlarda geminin ikiye bölünerek suya battığı kaydediliyordu.
Ancak kaza sırasında gemide bulunan White Star Line şirketi yöneticisi Joseph Bruce Ismay, aksini iddia ediyordu. Ismay, kazazedelerin travmatik durumda oldukları için geminin ikiye bölündüğünü söylediklerini iddia ediyordu. Ismay’in bu iddiaları 1985’te geminin enkazı bulunduğunda doğruluğunu kesin olarak kaybetti.
BİRBİRLERİNDEN TAM 800 METRE UZAKTA BULUNDU
Robert Ballard, enkazı keşfettiğinde Titanic'e ait olup olmadığını hemen anlamıştı. O dönem kömür ile sağlanan yakıt ihtiyacı nedeniyle gemilerin belirgin kazan modelleri vardı. Ballard’ın Titanic’i hemen tanımasını sağlayan şey de kazan modeliydi. Sadece 3 kız kardeş olan Titanic, Olympic ve Britannic gemilerinde 'Nautilus' tipi kazan kullanılmıştı. Ballard, Olympic ve Britannic’in yerini biliyordu. Geriye sadece Titanic kalmıştı.
Ballard, bulduğu enkazda batan geminin Titanic olduğuna kadar verdiğinde anlayamadığı tek şey enkazın boyutuydu. 269 metrelik geminin keşfettiği kısmı neredeyse yarısı büyüklüğündeydi. Bunun sebebi de geminin batışına tanık olanların yıllarca ikiye bölündüğünü savunurken aslında haklı olmalarıydı. Titanic, gerçekten de bir geminin sağlamlığı için en önemli kısımlarından biri olan 'karina' noktasından ikiye bölünmüştü. Pruva ve kıç kısımları birbirinden tam 800 metre uzakta bulundu. Üstelik kıç kısmı batarken spiraller çizerek ters yöne doğru dönmüş ve o şekilde dibe oturmuştu.
O TARİHTE TAMAMEN KAYBOLACAK
Gemi enkazı bulunduktan sonra bölgeye yüzlerce keşif gezisi düzenlendi. Enkazdan çıkarılan malzemeler müzelerde sergilendi. Ancak daha önce gündeme birçok kez gelmesine rağmen, enkazın okyanusun derinliklerinden çıkarılmasının mümkün olmadığına karar verildi.
Yakınını Titanic'teki kazada kaybeden yüzlerce insan enkazın bir anıt mezar olduğunu savunuyordu. Ayrıca 2012’de Woods Hole Oşinografi Enstitüsü’nün araştırmaları sonucu, geminin demir yiyen bakteriler tarafından her geçen gün yok olmaya biraz daha yaklaştığı belirlendi. Tahminlere göre Titanic, 2112 yılında neredeyse tamamen kaybolacaktı. Yaklaşık 4 bin metre derinliğindeki enkazda ise cevaplanmamış sorular ve binlerce insan için merak edilen sırlar yatıyordu.
DAHA ÖNCE BU KADAR NET KAYDEDİLMEMİŞTİ
2023’ün Mayıs ayında geminin enkazı hiç olmadığı kadar net ve yakından görüntülendi. Kazaya sebep olan gövde yarığından ahşap sancak direğine, korkuluklardan geminin meşhur merdivenini süsleyen kubbe tavana kadar her şey görüntülendi. 11 yıl önceki görüntülerden binlerce kat daha net olan bu Titanic manzarası için 700 bin kare, haritalama şirketi Magellan tarafından bir araya getirildi. Daha önce hiç bu kadar net kaydedilmeyen Titanic'in ortaya çıkan yeni görüntülerinde geminin enkazının son hali tüm çıplaklığıyla gün yüzüne çıkmış oldu.
'HİÇBİR ŞEYE DOKUNMAMIZA İZİN YOKTU'
Çekimi ve yüksek teknolojili insansız su altı tarama cihazları (ROV) ile dalışı planlamakla görevli olan Magellan çalışanı Gerhard Seiffert keşifle ilgili şunları söyledi:
"Enkazın derinliği olan yaklaşık 4 bin metre başlı başına bir zorluk. Bir de suyun dibinde akıntılar var. Enkaza hasar vermemek için hiçbir şeye dokunmamıza izin de yoktu. Bir diğer zorluk ise her santimetrekareyi haritalandırmak zorunda olmamızdı. Hatta hiç ilgi çekici olmayan kısımları bile. Örneğin enkaz alanındaki çamur. Ancak tüm bunlar sayesinde bütün o ilginç kısımların arasındaki boşluğu dolduruyorsunuz."