17.09.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
Ege Doğaç Erdoğan - Devlet televizyonunun (başka televizyon kanalı yok zaten) yayınladığı, Devlet Başkanı Kim Jong Un’un füze testlerindeki görüntüleri ve etrafında herkesin ona taparcasına gözyaşları içinde alkış tuttukları anlar da aklınıza kazınmıştır belki. Kuzey Kore’den gelen görüntülerde gerçekten de aklını tamamen devlete teslim etmiş bir insan topluluğunun emareleri görülüyor. “Komünizm olabildiğince çarpıtılıp, kişisel emeller için kötü niyetle kullanılırsa ne olur?” sorusunun cevabıdır Kuzey Kore. Şu anki lideri Kim Jong Un, amcasını aslanlara yedirerek idam ettirmiş bir kişi. Sanırım sadece bu bile her şeyi açıklıyor.
Kim, Rusya turuna çıktı ve Vladimir Putin’le görüşmeler yaptı. İlk buluşmaları, Rusya’nın Çin sınırına yakın bölgesinde yer alan Vostoçni Uzay Üssü’nde gerçekleşti. Bunun sembolik önemi var, zira Kim, uydu ve uzay teknolojileri hakkında yardım istiyor. Son iki uydu fırlatma denemesi başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Kuzey Kore halkı açlık ve sefaletle baş ederken ülkenin gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 15’inin savunmaya harcandığı tahmin ediliyor; ki bu, dünyada onları birinci sıraya yerleştiriyor.
Sosyalleşmemiş çocuk
İlk buluşmada menüde Kamçatka yengeci mantısı, mantar ve patates eşliğinde servis edilen mersin balığı vardı. Putin’in sağlığına kadeh kaldıran Kim, “Rus Ordusu ve halkı, hegemonya ve yayılmacılıkla bir ilüzyon yaratan büyük zalimi cezalandırmak için verdiği kutsal mücadelede mutlaka büyük zafer elde edecektir” sözlerini sarfetti. İki lider geçtiğimiz Cuma günü tura, Komsomolsk-on-Amur şehrindeki uçak fabrikasında devam ettiler. Putin, Kim’e, uzaya gidip gelmiş bir uzay kostümü eldiveniyle özel yapım bir tüfek hediye ederken, Kim de kendi özel yapım tüfeğini Putin’e verdi. Putin’i Kuzey Kore’ye davet eden Kim, ondan iade-i ziyaret sözü aldı.
Buluşmanın detaylarını vermemin sebebi aslında bu yakınlaşmanın ne kadar garip olduğunun daha net anlaşılması için. Okulda mutlaka denk gelmişsinizdir, bazı tipler vardır hiç kimseyle sosyalleşmezler.
Okul çıkışı sinemaya gitme, kahve içme ya da şimdiki gençler artık ne yapıyorsa, bu tarz planlara dahil edilmez, dahil edilmek de istemezler. Onlar bütün gün bilgisayar başında kendi dünyalarında mutludur. Genelde bu tipler erkek olur ve kesin aşık oldukları bir kız vardır ancak gidip konuşmaya cesaret edemez. Kız popülerdir ve sınıfın basketbol takımı kaptanıyla görüşüyordur. Vaziyet böyleyken bir gün sizin bilgisayarınız bozulur ve bunu tamir edebilecek tek kişi işte o çocuktur. Bilgisayarınıza ‘format’ atması için ona cazip gelebilecek tekliflerle gitmek zorundasınızdır. Kendi arkadaşlarınızın çatık kaşlı bakışları arasında onu ortamınıza davet edersiniz, hatta aşık olduğu kızı da çağırırsınız. Basketbol takımı kaptanı olan çocuk buna bozulur elbet ve işin daha ileriye gitmemesi için uyarılarda bulunur...
Hikaye daha devam edebilir ama işin temelinde Putin ile Kim’in görüşmesinin özeti budur. Rusya, Ukrayna’da deyim yerindeyse çamura saplanmış kalmış durumda. Acil olarak mühimmat ve cephaneye ihtiyaç duymaktadır. Kuzey Kore’nin ise askeri hedeflerini gerçekleştirmek için ileri teknolojiye gereksinimi vardır. Fotoğrafın bütünü, Putin’in Kim’e gitmekten başka çaresi kalmamış bir durumda olduğunu resmediyor sanki. İki ülkenin “Ben sana mecburum” gibilerinden bir takasa girişme ihtimali, ABD başta olmak üzere Batılı ülkelerin tepkisini işte bu yüzden çekiyor. Tabii ambargoların delinecek olması da cabası...
Nazi Hava Kuvvetleri Komutanı Hermann Göring, uluslararası ilişkilerin ünlü “tereyağ mı, silah mı” ikilemine atıfta bulunarak, “Silahlar bizi güçlü kılar, tereyağ ise şişmanlatır” demişti. Nazilerin sonu malum. Kuzey Kore’nin şimdiki halini de düşünürsek, tereyağın önemini anlamış oluruz gibi görünüyor. Sonuçta Canan Karatay yine haklı çıktı...