20.08.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
Fatma Gülçin Kabasakallı - ABD’nin Afganistan’da bıraktığı enkazın olası sonuçları tartışılmaya devam ederken, Türkiye başta olmak üzere pek çok ülkede, Taliban yönetimindeki Afganistan’la nasıl bir ilişki kurulacağına ilişkin planlar yapılıyor. Hem Obama hem de Trump yönetimlerinde bu ülkede iki dönem hizmet veren Büyükelçi Hugo Llorens, gelişmeleri Milliyet’e değerlendirdi...
Afganistan’da uzun yıllar görev yapmış deneyimli bir diplomat olarak, sizce bu ülkede şu an yaşanan kaosun nedenleri nedir? ABD’nin Kabil’de olanları gözden kaçırmış olması mümkün mü?
Bunların hiçbirinin olması gerekmiyordu. Bugün bunu konuşmamızın nedeni Başkan Joe Biden’ın 14 Nisan’da oldukça erken bir şekilde Amerikan ve NATO kuvvetlerini Afganistan’dan çekme kararıdır. Yeni yönetim göreve henüz gelmişti ve neredeyse hiçbir planlama yoktu. Trump döneminden bazı kısıtlar miras kalmıştı. Trump yönetiminin Taliban’la yaptığı 29 Şubat 2020 tarihli anlaşma çok ama çok kötü bir anlaşmaydı. Çünkü müttefiklerimizi, Afgan hükümetini bu müzakerelerin dışında bıraktık. Sonuçta Afgan çatışmasına yönelik bir çözümün, Afganistan’daki taraflar arasında gerçekleştirilmesi gerekiyordu, ABD ile değil. 2020’deki Trump anlaşmasıyla Amerikan kuvvetlerinin 1 Mayıs 2021’de geri çekilme taahhüdü Başkan Biden’ı kısıtladı.
‘Biden’ın kararı korkunç’
Öte yandan, anlaşmanın diğer 3 unsuru, yani Taliban’ın, El-Kaide ile ipleri koparması, şiddeti azaltarak bir ateşkes yapılması ve Afgan hükümetiyle iyi niyetli müzakerelere dahil olması gibi unsurların hiçbiri gerçekleşmedi. Bu yüzden Başkan Biden, göreve geldiğinde bu anlaşmanın doğru yönde ilerlemediğinin farkına varabilir, Taliban ile Kabil hükümeti arasında müzakereler başlayana dek büyük çaplı bir geri çekilmeye karşı karar alabilirdi. Bu, tamamen Başkan Biden’a bağlıydı ama güçlü bir şekilde ülkeden çıkmamız gerektiğini düşündü ve kararını verdi. Bu karar yanlıştı. Sonucu korkunç bir insani kriz oldu...
‘Cihatçıların morali arttı’
Önümüzdeki aylarda milyonlarca göçmen Türkiye, Avrupa, Pakistan ve İran’a gidebilir. Güney Orta Asya bölgesinde karışıklıklara sebep olabilir. Durum kesinlikle dünyadaki tüm Cihatçılara destek verecek ve moralini de yükselecektir. Terörist grupların Afganistan’da yeniden oluşma potansiyeli de var. Bir kez daha 11 Eylül öncesi duruma geri dönebiliriz. ABD ve müttefiklerinin sahada bulunmayışıyla, oldukça tehlikeli bir durum söz konusu.
‘ABD, müttefikleriyle çalışmalı’
Peki ABD bundan sonra ne yapabilir?
Bu felaketin dışında yapılabilecek en iyi şey, Afgan halkının acısını en aza indirmeye çalışmaktır. Elçiliğimize ve askerlerimize hizmet veren insanları ülkeden çıkarmamız gerekiyor çünkü tehlikedeler. Diğer bir konuysa ABD’nin, Türkiye dahil diğer müttefik ve ortaklarıyla birlikte çalışarak, Taliban yönetimindeki yeni rejimin, Afgan halkının haklarına saygılı davranmasını sağlama işidir. Tüm etnik gruplara, kadın haklarına saygılı olmasını sağlamak gibi... Bu yüzden Taliban liderliğiyle ilişki kurmamız gerekiyor. ABD’nin şu aşamada ikili ilişki kuracağını düşünmüyorum, bence bu hata olur. Bunu BM, Rusya, Çin, İran, Türkiye dahil, müttefiklerimiz ve diğer önemli paydaşlarla yapmalıyız.
Taliban’a, ‘insan haklarına saygı duymazsa dışlanmış bir devlet olacağı’ sinyalini net şekilde göndermeliyiz. Mevcut askeri komutanlarıyla 1996 yılındakiler arasında hiçbir değişiklik yok. Dolayısıyla ön koşul olarak Taliban hakkında şüpheci olunmak zorunda.
Öte yandan mevcut ne fırsat varsa onu aramalısınız ve mevcut gerçeklerle hareket edersiniz. Tam da bu yüzden Taliban’la ilişki kurmalıyız. Bence arabulucumuz Zalmay Halilzad çok çok kötü bir anlaşma müzakere etti, ki bu anlaşmanın felaket olduğu da kanıtlandı. Bu, özünde bir teslimiyet anlaşması oldu. Bence şu an bir çeşit ‘hasar kontrol’ durumu içindeyiz.
‘Türkiye’nin Afganistan’la uzun geçmişi olan tarihi ilişkileri var’
Sizce Türkiye, ‘hasar kontrolü’ döneminde nasıl bir rol oynayabilir?
Biliyoruz ki, Türkiye’nin Afganistan’la uzun geçmişi olan, tarihi ilişkileri var. Türkiye her zaman Afganistan’da bir oyuncu olmuştur. Türk yetkililer Afganistan’ı ve oradaki karmaşıklığı çok iyi anlıyor. Bu yüzden şüphesiz, Afganistan’la ilişkiye geçme konusunda Türk hükümetinin alacağı bir rol var. Aynı zamanda Pakistan, İran ya da Orta Asya devletleri olsun, Türkiye’nin bölgedeki diğer önemli oyuncularla ilişkileri de önemli. Türkiye Afganlarla ve bölgesel oyuncularla doğrudan çalışma imkanına sahip. Tabii aynı zamanda NATO’nun önemli bir üyesi olarak.
Bildiğiniz gibi Afganistan’da şu an ABD ve İngiliz askeri hâlâ var, havalimanını açık tutuyorlar ve Türkiye bu çabaya destek vermeli bence. Tüm uluslararası toplumun Taliban’a vermesi gereken mesaj, uluslararası insani hukuka uyması gerektiği, ki bu da Afganistan’dan ayrılmak isteyen ve kendini tehlikede hisseden insanlara izin vermekle olur. Şu an Afganistan’dan ayrılmak için en iyi yer havalimanı ve buranın güvenliğinin sağlanmasına Türkiye’nin angajmanı bence çok önemli.