21.04.2024 - 07:00 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER SERVİSİ
Uzmanlar, yaban hayatında tükenen canlı türleri nedeniyle dünya çapında tabiatın “ölümcül sessizlikle” karşı karşıya olduğu konusunda uyardı.
Ses ekolojistleri (organizmalar arasındaki akustik bağlantıyı araştıranlar), ekosistemlerdeki ses yoğunluğu ve çeşitliliğindeki kaybın, endişe verici bir azalmayı yansıttığını söyledi. “Guardian”a konuşan uzmanlar, doğal yaşamın seslerinin hızla susturulduğunu belirterek, çevresel yıkımı durdurmak için acil eyleme geçilmediği takdirde “akustik fosillerin” oluşacağını ifade etti.
SESLERİ DE ÖLÜYOR
Dünyada tür yoğunluğu ve çeşitliliğinde büyük kayıpların yaşandığına dikkat çeken bilim insanları, söz konusu canlıların kaybıyla kuşların sabah ötüşleri, memelilerin çalılıkların arasından hışırtısı ve yaz aylarında böceklerin uğultusu gibi doğal seslerin azaldığını söyledi. ABD’li ses kayıtçısı Bernie Krause, “Değişimler çok derin ve bunlar her yerde oluyor” dedi. Son 55 yılda 7 kıtada 5 bin saatten fazla kayıt yapan Krause, arşivinin yüzde 70’inin artık var olmayan yaşam alanlarından oluştuğunu dile getirdi.
AKUSTİK FOSİLLER
Dünyanın tüm ana ekosistem türlerinden ses kayıtları alan ABD’deki Purdue Üniversitesi’nden Prof. Bryan Pijanowski “Geçmişin kaydedilen sesleri, artık burada olmayabilecek türleri temsil ediyor. Kayıtlar artık var olmayan yerlere ait ve bu türlerin ne olduğunu bile bilmiyoruz. Bu anlamda zaten onlar akustik fosiller” diye konuştu.
NE BİR SES NE BİR NEFES
20 yılı aşkın süredir hidrofon (su altı sesini kaydetmek için kullanılan mikrofon) kullanarak mercan resiflerini izleyen Bristol Üniversitesi’nden Prof. Steve Simpson, “Ne zaman sağlıklı resiflere gitsek, duyduğumuz seslerin kakofonisi aklımızı başımızdan aldı. Ancak mercan beyazlama olayları ölümcül bir sessizliğe yol açtı. Su altı maskelerimizle ağlayarak ölen resiflerin etrafında yüzdük” dedi.