23.03.2022 - 12:19 | Son Güncellenme:
BBC Türkçe
Rusya'nın Ukrayna'yı işgal girişimi, Mariupol'de düğümlendi. Azak Denizi kıyısındaki liman kenti, stratejik konumu nedeniyle Rus kuvvetlerinin sürekli saldırılarının hedefi oldu. Haftalardır, şehir neredeyse ayrım gözetmeksizin bombalanıyor. Pazartesi günü yayınlanan bir İnsan Hakları İzleme Örgütü raporu, şehri 'cesetlerle ve yıkılmış binalarla dolu dondurucu bir cehennem' olarak niteledi. Yeni yayınlanan uydu görüntüleri, neredeyse hasar görmemiş binanın olmadığı şehirden sürekli gökyüzüne dumanların yükseldiğini ortaya koydu. Rusya, geçen hafta an itibarıyla 100 bin sivilin sıkışıp kaldığı Mariupol'deki Ukrayna güçlerinin silah bırakıp teslim olmasını istedi ancak Kiev beklendiği gibi bu talebi reddetti.
Bir Rus yetkili, Mariupol'un ' kontrolü ele geçirildiğinde' Kırım yarımadasını güneydoğudaki Donbas bölgesine (Donetsk ve Lugansk) bağlama planlarını açıkça dile getiriyor. Kirill Stepanov, Rusya'nın Güney Federal Bölgesi danışmanı ve bu bölge Rusya'nın 2014'te ilhak ettiği Kırım'ı da içeriyor. Rus medyası RIA Novosti'ye konuşan yetkili, "Kırım'dan Mariupol'a giden otoyolun kontrolünün ele alınmasının... yarımadayı güvenli bir ulaşım koridoru ile Donbas’a bağlayacaktır" diyor.
Stepanov , bu koridorun ve Kırım yarımadasını ana karaya bağlayan toprakların 'geçiş bölgesi' oluşturacağını kaydediyor. Rus yetkiliye göre, koridor Kafkasları, Karadeniz'in kuzey kıyılarındaki limanları ve Rus işgali altındaki Donetsk ve Lugansk bölgelerinin sanayi merkezlerini birbirine bağlayacak. BBC Güvenlik Muhabiri Frank Gardner, Rus lider Vladimir Putin'in Mariupol'ü bu kadar istemesinin dört ana nedeni olduğunu aktarıyor ve ilk sıraya söz konusu koridoru koyuyor.
"Coğrafi olarak, Mariupol şehri haritada küçük bir alanı kaplıyor, ama Kırım Yarımadası'ndan harekete geçen Rus kuvvetlerinin önünde engel oluşturuyor.
Bu kuvvetler, Ukrayna'nın doğusunda Donbas bölgesindeki Rusya yanlısı ayrılıkçı güçlerle bağlantı kurmak için kuzeydoğuya doğru ilerlemek istiyor.
İngiltere Müşterek Kuvvetler Komutanlığı'nın eski komutanı General Richard Barrons, Mariupol'u ele geçirmenin Rusya'nın savaş çabaları için hayati önem taşıdığını söylüyor:
"Ruslar bu savaşı başarıyla sonuçlandırdıklarını hissettiklerinde, Rusya'dan Kırım'a bir kara köprüsünü tamamlamış olacaklar ve bunu büyük bir stratejik başarı olarak görecekler."
Mariupol ele geçirilirse, Rusya da Ukrayna'nın Karadeniz kıyı şeridinin yüzde 80'inden fazlasının tam kontrolünü elde etmiş olacak, deniz ticaretini kesecek ve onu dünyadan daha da tecrit edecek.
Kenti savunan Ukraynalılar son üç haftadır ilerleyen güçlere karşı direnerek çok sayıda Rus askerini meşgul etmeyi başardılar. Şehri hızlı bir şekilde ele geçiremeyince Rus komutanları, eski kuşatma taktiklerinin 21. yüzyıl versiyonuna başvurmaya yöneldi.
Mariupol'u top, roket ve füze yağmuruna tuttular; şehrin yüzde 90'ından fazlası hasar gördü. Ayrıca elektriğe, ısıtmaya, temiz suya, gıdaya ve tıbbi malzemelere erişimi kestiler; insan yapımı bir insani felaket yarattılar. Moskova ise 21 Mart saat 05:00'e kadar teslim olmayı reddettiği için Ukrayna'yı suçluyor. Ukraynalı bir milletvekili Rusya'yı "Mariupol'u aç bırakarak teslim almaya çalışmakla" suçladı.
Ukrayna, şehri son askerine kadar savunma sözü verdi. Durum gerçekten de o hale gelebilir. Rus birlikleri yavaş yavaş merkeze doğru ilerliyor. Herhangi bir uygulanabilir barış anlaşması olmadığından, Rusya muhtemelen bombardımanını yoğunlaştıracak ve bunu yaparken kenti savunan silahlı güçlerle sayıları hala 200 binden fazla olan sivil nüfus arasında neredeyse hiç ayrım yapmayacak.
Rusya, Mariupol'de kontrolü ele alırsa, 1000 kişilik tabur taktik grupları halinde organize olmuş 6000'e yakın askerini, Ukrayna çevresindeki diğer Rus cephelerini güçlendirmek için kullanabilecek.
Bunları nerede yeniden konuşlandırılabileceğine dair birkaç olasılık var:
Mariupol, Karadeniz'in bir parçası olan Azak Denizi'nde uzun zamandır stratejik açıdan önemli bir liman kenti.
Derin rıhtımları ile Azak Denizi bölgesinin en büyük limanıdır ve önemli bir demir-çelik tesisine sahip. Normal zamanlarda Mariupol, Ukrayna'nın Orta Doğu ve ötesindeki müşterilere giden çelik, kömür ve mısır için önemli bir ihracat merkezi.
Moskova'nın 2014'te Kırım'ı ilhak etmesinden bu yana Mariupol, yarımadadaki Rus güçleri ile bağımsızlığını ilan eden Donetsk ve Luhansk cumhuriyetlerindeki Kremlin yanlısı ayrılıkçılar arasında sıkışmış durumda.
Mariupol'u kaybetmek, Ukrayna ekonomisinden geriye kalanlara büyük bir darbe olacak.
Mariupol adını, kenti Karadeniz'in geri kalanına bağlayan Azak (Azov) Denizi'nden alan Azak Taburu adlı Ukraynalı milis güçlere ev sahipliği yapıyor. Azak Taburu, Neo-Naziler de dahil olmak üzere aşırı sağcıları barındırıyor.
Ukrayna'nın savaşan kuvvetlerinin sadece çok küçük bir bölümünü oluştursalar da, bu Moskova için yararlı bir propaganda malzemesi oldu ve Rusya halkına, Ukrayna'da savaşmak için gönderdiği gençlerin, komşularını Neo-Nazilerden kurtarmak için orada olduklarını söylemesi için bir bahane sundu.
Rusya, önemli sayıda Azak Taburu savaşçısını canlı ele geçirmeyi başarırsa, Ukrayna'yı ve hükümetini itibarsızlaştırmaya yönelik süren enformasyon savaşının bir parçası olarak Rus devlet kontrolündeki basında bunlara geniş bir şekilde yer verecek.
Rusya'nın Mariupol'ü ele geçirmesi, bu savaşta her iki taraf için de psikolojik olarak önemli olacak.
Mariupol'da Rus zaferi, Kremlin'in devlet kontrolündeki medya aracılığıyla halka Rusya'nın amaçlarına ulaştığını ve ilerleme kaydettiğini göstermesini sağlayacak.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin için bu savaş kişiselmiş gibi görünüyor ve tüm bunların tarihsel bir önemi var. Putin, Ukrayna'nın Karadeniz kıyı şeridini, Novorossiya (Yeni Rusya) olarak görüyor (18. yüzyıldaki Rus imparatorluğuna kadar uzanan Rus toprakları).
Putin bu kavramı "Rusları Kiev'deki batı yanlısı bir hükümetin zulmünden kurtarmak" olarak yeniden canlandırmak istiyor. Mariupol şu anda bu amaca ulaşmasının önünde engel duruyor.
Ancak Ukraynalılar için Mariupol'ün kaybı sadece askeri ve ekonomik olarak değil, aynı zamanda karada savaşan ve ülkelerini savunan kadın ve erkeklerin morallerine de büyük bir darbe olacaktır. Rusların ele geçirmesi halinde Mariupol, stratejik olarak çok daha az önemli olan Herson'dan sonra kontrolü alınan ilk büyük şehir olacak.
Moral bakımından bir diğer yönü ise caydırıcılık.
Mariupol büyük bir direniş gösterdi ama bunun bedeli ağır oldu. Şehir yerle bir edildi. Rusya'nın sonunda bombalayıp teslimiyete zorladığı ve enkaza çevirdiği Grozni ve Halep ile birlikte tarihe geçecek. Buradan diğer Ukrayna şehirlerine verilen mesaj çok net: Mariupol gibi direnmeyi seçerseniz aynı kaderi paylaşırsınız.
İngiliz General Richard Barrons, "Ruslar Mariupol'a giremediler" diyor ve ekliyor: "Tanklarıyla giremedikleri için onu enkaza çevirdiler. Kendileri için önemli olan başka bir yerde de bunları görebiliriz."