Son dakika... Koronavirüse karşı çay ve tuzla savaş!

Yaklaşık 25 milyon insanın yaşadığı yeryüzünün en yalnız ülkesi Kuzey Kore, koronavirüs salgını başlar başlamaz sınırlarını kapattı.

Tüm dünyadan kendisini izole eden ülkede geride kalan iki yılı aşkın sürede bazı törenlerde maske takıldı, metro istasyonları dezenfekte edildi. Hiç kimsenin aşılanmadığı Kuzey Kore, inanılması güç şekilde hiçbir Covid-19 vakası bildirmedi.

Bütün dünyayı kırıp geçiren salgında koronavirüs resmi verilere göre yarım milyardan fazla insana bulaştı, Dünya Sağlık Örgütü'nün raporuna göre 15 milyondan fazla can aldı.

Pandeminin ilk yılı dolarken bulunan aşıların devreye girmesiyle, birçok ülke 2022'nin ilkbahar mevsimine salgından kurtulmuş halde girdi. Maske yasakları kalktı, hastanelerdeki yoğun bakım üniteleri kapatıldı.

Kuzey Kore ise, Çin tarafından ilk vakanın ilan edildiği 31 Aralık 2019 tarihinden tam 28 ay sonra dünyaya ilk koronavirüs vakasının tespit edildiğini duyurdu. 12 Mayıs Perşembe günü ilan edilen vakayı saatler sonra Omicron varyantından ölen hastalar izledi. Resmi haber ajansı KCNA, Omicron varyantı tespit edilen altı kişinin öldüğünü bildirdi.

Kuzey Kore medyası 187 bin kişinin de ateş gibi şikayetler nedeniyle karantina aldığında olduğunu yazdı. Ülke genelinde ise bazı semptomlar gösterenlerin sayısı 350 bin civarındaydı.

Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ise ulusal acil durum ilan edip ülke çapında sokağa çıkma yasağı getirdi, salgını bitirme sözü verdi.

Dünya gözünü bir anda Kuzey Kore'ye çevirdi. Pyongyang yönetimi daha önce hiç Covid-19 ölümü görülmediğini iddia etse de gözlemciler, virüsün ülkede uzun süredir var olduğuna inanıyordu.

'Düşman kardeş' Güney Kore, vakaların resmen doğrulanması üzerine Kuzey'e insani yardım teklifini yineledi ancak bir yanıt alamadı.

İLK KEZ MASKEYLE GÖRÜNDÜ

Füze testleriyle tüm dünyaya korku salan Kuzey Kore'nin 38 yaşındaki lideri Kim, ilk vaka ve ölümlerin duyurulmasından dört gün sonra kameralar önüne maskeyle çıktı.

İlk kez maske taktığı görülen çılgın lider Kim Jong-un, yetkilileri ilaç dağıtımında beceriksizlikle suçladı. Salgınla mücadele için ordu birliklerini görevlendirdi.

Resmi haber ajansı KCNA, başkent Pyongyang sokaklarındaki askeri birliklerin fotoğraflarını dünyaya servis etti.

Kim, Covid-19'un 'çok büyük bir felaket' olduğunu söyledi: "Bu, ülkemizin kuruluşundan bu yana yaşadığı en büyük zorluk."

 

GÜNLÜK VAKALAR 263 BİNE FIRLADI

Yüksek ateş belirtisi gösterenlerin sayısı birkaç gün içinde 1 milyonu aşarken, koronavirüsten ölenlerin sayısı da 50'yi buldu. Salgın resmi verilere göre birinci haftasını doldururken bugün itibarıyla günlük vaka sayısı 263 bine yükseldi. Toplam pozitif sonuç veren test sayısı ise 2,2 milyonu buldu.

Kuzey Kore'nin komşuları, Güney Kore ve Çin. Çin, bugünlerde yeni bir Omicron dalgasıyla baş etmeye çalışıyor ve birçok şehirde karantina kısıtlamaları uyguluyor.

Kuzey Kore, bugüne kadar ulusal Covid-19 aşı programını reddetti. Hükümet, geçen yıl yurt dışından tedarik edilecek milyonlarca AstraZeneca ve Sinovac aşısı teklifini kabul etmedi.

TUZLU SUYLA SABAH AKŞAM GARGARA

BBC, resmi medyanın Kuzey Korelilere geleneksel tedavi yöntemleri önerdiği ülkede koronavirüsle savaş için sıcak su, tuzlu su ve çay kullanıldığını bildiriyor.

İktidar partisinin yayın organı Rodong Simnun, hastalığı ağır geçirmeyenlere söğüt yaprağı kaynatılan sıcak suya zencefil ya da hanımeli çayı ekleyerek içmelerini önerdi.

Resmi medyada yer alan bir röportajda ise, sabah ve akşamları tuzla suyla gargara yapan bir çift bunu Kuzey Korelilere tavsiye etti.

KCNA haber ajansı, hijyenik çözelti yapılması için başkent Pyongyang'a binlerce ton gönderildiğini bildiriyor.

Resmi televizyonda izleyecilere önerilen bir diğer tedavi yöntemi ağrı kesici kullanılması oldu. Haberde ibuprofen gibi ağrı kesicilerin yanı sıra amoxicillin gibi antibiyotiklerin kullanılabileceği aktarıldı.

ÇİN'E GİDEN BOŞ UÇAKLAR

Kuzey Kore'nin sağlık sistemi bazı temel ücretsiz bakımları ve tedavileri sağlıyor, şehir merkezlerinde uzmanlaşılan konularda da ücretsiz tedavi olanağı var.

Ancak son yıllarda ekonominin daha da kötüye gitmesi, yaptırımlar ve kıtlığa yol açan kötü hava koşulları nedeniyle tedaviler için gerekl ilaçlara ve ekipmana ulaşmakta ciddi zorluk çekiliyor.

Özellikle de Pyongyang dışında yeterli sağlık çalışanı da bulunamıyor. Sağlık sistemindeki sorunlar son yıllarda Birleşmiş Milletler raporlarına da yansıyor.

Devlet televizyonu, hem sağlık ekipmanı hem ilaçların son dönemde yoğun olarak satın alındığını ve talebin karşılanacağını söylüyor.

Kuzey Kore lideri Kim salgının dünyayı kavurduğu aylarda en yakın müttefiki Çin'den gelen aşı yardımını kabul etmedi. Pekin yönetimi, küresel aşı paylaşım projesi Covax aracılığıyla Pyongyang'a 3 milyon doz aşı göndermeyi teklif etmişti.

Ancak kısa bir süre önce Çin'in Shenyang şehrine üç boş uçak gönderdi. Uçakların tıbbi malzeme alıp ülkeye dönmesi planlanıyor.

'ARTIK GERİ DÖNÜŞ İÇİN ÇOK GEÇ OLABİLİR'

BBC Seul Muhabiri Jean Mackenzie, Kuzey Kore'de virüse karşı bağışıklık olmadığını ve çok az sayıda tıbbi seçenek bulunduğunu ifade ediyor.

Ülkenin uzun zamandır virüsün farkında olduğunu ancak bu zamana kadar hiçbir hazırlık yapmadığını belirten Mackenzie, artık geri dönüş için çok geç olabileceğine dikkat çekiyor.

Ülkedeki sağlık uzmanları, önceliğin hasta olan kişilerin tedavisi için ilaç tedarik etmek olduğunu söylese de hükümet şimdilik yardım kabul etmemeye devam ediyor.

Mackenzie, bundan sonra yardım tekliflerinin Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kurumlardan gelmesi gerektiğini söylüyor.

KITLIK KORKUSU

Kuzey Kore'nin Covid-19 ile mücadelesinde ana yöntem, dışarıyla bağlantısını tamamen kesmek olmuştu. Ocak 2020'de sınırlarını kapatan ilk ülkelerden biriydi.

Ancak bu durum temel ihtiyaç malzemelerinin ülkeye girmesini de engelledi. Bunun sonucunda ülke ekonomisi darbe aldı ve gıda kıtlığı yaşandı.

Şimdi koronavirüsle savaşın yanı sıra ülkede gıda üretiminde de zorluklar yaşandığı belirtiliyor, tarım işçilerinin çalışamamasının son derece ciddi sorunlara yol açabileceği ifade ediliyor.

1990'larda Kuzey Kore'de çok büyük bir gıda kıtlığı yaşanmıştı.

Dünya Gıda Programı (WFP), bugünlerde hala ülkede bulunan 25 milyon kişiden 11 milyonunun yetersiz beslendiğini söylüyor.