06.11.2018 - 10:37 | Son Güncellenme:
AA
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Japonya ziyareti kapsamında başkent Tokyo'daki Ulusal Basın Kulübü'nde basın mensupları ile bir araya gelerek sorularını yanıtladı.
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine yönelik soruşturmanın devam ettiğini kaydeden Çavuşoğlu, Suudi Arabistan’ın ortak çalışma grubu önerdiğini veTürkiye’nin bunu kabul ettiğini söyleyerek, “Ama bu çalışma grubu sonuç odaklı olmalı. Şu açıktır ki İstanbul’a gelerek Kaşıkçı’yı öldüren 15 kişi talimatı kimden aldı? Bu talimatı kimin verdiğini anlamamız lazım.” dedi.
Çavuşoğlu, Türkiye’nin, Kaşıkçı’nın öldürülmesi için kimin talimat verdiği konusundaki sorularına Suudi Arabistan’dan cevap alamadığını belirterek, “Kaşıkçı’nın cesedine ne olduğunu bulmanın ve bunu bize söylemesinin Suudi Arabistan’ın sorumluluğu olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu 15 kişi hala Suudi Arabistan’da” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Kaşıkçı'nın öldürülmesi ile ilgili olarak Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ile telefonda iki kez görüştüğünü anımsatan Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Kral Selman’ın birinin öldürülmesi talimatını verecek birisi olmadığını bildiğini dile getirdi.
Çavuşoğlu, Kaşıkçı cinayetine ilişkin bazı delillerin ellerinde olduğunu belirterek, "Bazı delillerimiz var. Bunların bazılarını kamuyla paylaştık. Bu delilleri ayrıca Suudi tarafıyla da paylaştık. Henüz kamu ile paylaşmadığımız başka deliller de var. Bu delilleri görmek isteyen ülkelere de bu fırsatı verdik. Bu soruşturmadan sonra delilleri nihayete erdirdiğimizden emin olduğumuzda, onları kamuyla paylaşmaya devam edeceğiz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kaşıkçı’nın öldürülmesi talimatı veren kişinin Kral Selman olmadığından emin olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, “Türkiye’ye gelen bu 15 kişi, kendi kendine gelmedi, talimat aldılar. Talimat ve izin almadan 15 kişi Suudi Arabistan’dan bir Suudi vatandaşını öldürmek için gelemez.” ifadelerini kullandı.
Rehin Japon gazeteci
Çavuşoğlu, Japon gazeteci Jumpei Yasuda'nın vatanına dönmesinden dolayı çok mutlu olduğunu belirterek, "Rehine olarak tutulması 3 yıldan fazla sürdü. O zamandan beri Türkiye elinden gelenin en iyisini yaptı." dedi.
Japon tarafının konuyu bildirmesi üzerine Türkiye’nin gerekenleri yapmaya başladığını kaydeden Çavuşoğlu, "Bildiğim kadarıyla hiçbir fidye ödenmedi. Japonya da asla böyle bir girişimde bulunmadı. Biz de Türkiye olarak herhangi bir vatandaşı kurtarmak için fidye ödemedik.”diye konuştu.
Çavuşoğlu, fidye ödenmesi durumunda radikal grupların daha fazla gazetecileri ve diğer insanları rehin almak için kendine zemin bulacağını ifade etti.
Bakan Çavuşoğlu, Japon gazetecinin evine dönmesine yardım etmekten mutluluk duyduklarını ifade etti.
"Yaptırımlarla herhangi bir sonuca ulaşılacağına inanmıyoruz"
ABD’nin İran’a uygulamaya başladığı yaptırımlara ilişkin bir soruya Çavuşoğlu, “Yaptırımlarla herhangi bir sonuca ulaşılabileceğine inanmıyoruz. Yaptırımların yerine anlamlı diyalog ve görüşmelerin daha kullanışlı olduğunu düşünüyorum. Bu bizim ilkesel tutumumuz.” diye konuştu.
Çavuşoğlu, Türkiye’nin İran’a komşu olduğunu ve bu ülkeden doğal gaz ve petrol aldığını hatırlatarak, Japonya dahil Türkiye gibi ülkelerin yaptırımlar nedeniyle enerji kaynaklarını çeşitlendirmesinin pek kolay olmadığını ifade etti.
Bakan Çavuşoğlu ayrıca İran’ı köşeye sıkıştırmanın ve izole etmenin akıllıca olmadığını bilakis tehlikeli olduğunu, İran halkını cezalandırmanın da adil olmadığını söyledi.
İran ile yaptırımlar yerine uzlaşma çerçevesinde makul çözümler bulunabilmesini umduklarını dile getiren Çavuşoğlu, “Sadece komşu ülkeler değil dünyanın bir çok bölgesinden de çok sayıda ülke, ABD’nin bu tek taraflı yaptırımlarından etkileniyor.” dedi.
"Bir çok alanda iş birliğimizi genişletmek istiyoruz"
Çavuşoğlu, Türkiye ile Rusya ilişkilerinin son 2-3 yıllık süreçte derinleştiğini belirterek, "Birçok alanda iş birliğimizi genişletmek için elimizden geleni yapıyoruz." ifadelerini kullandı.
Rusya'nın İdlib mutabakatına verdiği destekten memnun olduklarını kaydeden Çavuşoğlu, "Bu mutabakat belki de Suriye’de umut veren görüşmelere kapı açacak son fırsat olabilir. Biz, bu ülkede (Suriye) başka bir insani felaketi de önledik." diye konuştu.
"Fetullah Gülen hala ABD’de"
Çavuşoğlu, ABD’li din adamı Andrew Brunson’un da dini faaliyetleri nedeniyle değil, terör örgütleri PKK ve FETÖ’ye verdiği destek nedeniyle mahkum olduğunu hatırlattı.
Mahkemenin Brunson'un suçlu olduğuna hükmettiğini hatırlatan Çavuşoğlu, Brunson’un, kendisine verilen 3 yıldan fazla hapis cezasını doldurduğu için bırakıldığını ifade etti.
Çavuşoğlu, 15 Temmuz'daki başarısız darbe girişimi gecesinde FETÖ’nün 251 insanı katlettiğini ve 2 binden fazla insanı yaraladığını belirterek, “Bu terör örgütü lideri Fetullah Gülen hala ABD’de. Biz, ABD’nin onu Türkiye’ye iade etmesini istedik. Mahkeme kararları dahil tüm kanıtları da kendilerine teslim ettik. Bu konuda çabalarımız sürüyor.” diye konuştu.
"ABD’nin Suriye’de PKK ve YPG’yi desteklemesi kabul edilemez"
Çavuşoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“ABD, Suriye’de terör örgütünü destekliyor. ABD, PKK ile YPG arasında hiçbir fark olmadığını kabul ediyor. PKK, ABD ve Birleşmiş Milletler’in terör örgütleri listesinde. Biz, ABD ile PKK terör örgütüne karşı terörle mücadeleye yönelik çalışma grubu oluşturduk. ABD’nin Suriye’de PKK ve YPG’yi desteklemesi kabul edilemez.”
Bakan Çavuşoğlu, Türkiye’nin, Afrin’i PKK terör örgütünden temizlediğini ve bu bölgenin artık güvenli bir alan haline geldiğini ifade etti.
ABD'nin iç istihbarat ve güvenlik gücü Federal Soruşturma Bürosu'nun (FBI), FETÖ’nün ABD’deki varlığına ve faaliyetlerine yönelik ciddi bir soruşturma başlattığını kaydeden Çavuşoğlu, FBI’ın FETÖ ile alakalı belgeleri gördüğünü dile getirdi.
Çavuşoğlu, Japonya'da da FETÖ konusunda derin ve ciddi bir soruşturma başlatılması halinde, FETÖ'nün ne kadar karanlık bir örgüt olduğunun ortaya çıkacağını söyledi.