07.02.2024 - 11:01 | Son Güncellenme:
Milliyet.com.tr
24 Şubat 2022'de Rusya'nın Ukrayna'ya saldırmasıyla başlayan Avrupa'daki savaş bölgede bir anda kaosa neden oldu. Dünyaca ünlü markalar Rusya'ya yaptırım kapsamında ülkeden çekilirken Avrupa ülkeleri de askeri anlamda önlem almaya başladı. Savaşın hemen başında Almanya orduya 100 milyar bütçe ayırdığını duyurdu. Yıllardır tarafsızlığı ile bilinen Baltık ülkeleri ise NATO'ya girmek için yarışa geçti. Savaşın ikinci yıl dönümüne yaklaşık bir ay kala, Almanya Savunma Bakanlığı üzerinden gizli bir belge sızdırıldı. Bu belge Berlin'in, Rusya-NATO ile olası savaşındaki konumunu ve savaştaki taktiklerini içeriyor. Rusya'nın Belarus üzerinden açmaya çalıştığı Suvalki Koridoru üzerinde 2025 yılında yüzbinlerce askerin karşı karşıya geleceğini yazan raporda Avrupa'nın giderek askeri anlamda bütünleşmesi gerektiği ifade ediliyor.
"İttifak Savunması 2025" başlıklı senaryo, Rusya'nın Şubat 2024'te 200 bin asker daha çağırarak yeni bir seferberlik dalgası başlatmasıyla başlıyor ve bu askerler bir sonraki bahar saldırısında cephe hattında Ukrayna mevzilerini zayıflatmayı başarıyor. Temmuz 2024'te Rusya, Baltık ülkelerindeki Rusça konuşan azınlıkları kışkırtırken, özellikle Batı ve Doğu Orta Avrupa'ya yönelik gizli siber saldırılara ve diğer hibrit savaş biçimlerine başlıyor. Baltık ülkelerindeki siyasi kriz, Eylül ayında Belarus ve Batı Rusya'da en az 50 bin Rus askerinin katılacağı 'Zapad 2024' adı verilen (2021'dekine benzer) büyük bir askeri savaşı tetikliyor.
İngiliz medyasından Telegraph gazetesi ise Rusya'nın böyle bir savaşa kalkışmasının imkansız olduğunu yazdı. Moskova'nın ekonomik olarak İtalya ile aynı seviyede olduğunu belirten gazete, ülkenin nüfusunun ise Fransa ve Almanya'nın toplamından biraz fazla olduğunu belirtti. ABD'nin kendilerini korumaması dahilinde bile Rusya'nın böyle bir savaşta başarısız olacağını belirten gazete, askeri gücün ekonomik güç yanında daha önemsiz olduğunu dolayısıyla Rusların olası bir savaşta kendilerine yenileceğini ifade etti ve şu sözleri kullandı:
"Ordunun kullanabileceği kaynaklar, halihazırda askeri güç olarak seferber edilmiş olanlardan ve ihtiyaç duyulması halinde devreye girebilecek olanları kapsar. İki karşıt ülkeyi düşünün. Birinin nüfusu daha büyük; diğerinin ekonomik değeri daha yüksek. Personel ve teçhizat açısından eşleşen ordular yaratmak için, nüfusu daha büyük olan ülkenin yalnızca nüfusunun daha küçük bir yüzdesini orduya ayırması gerekir, ancak ekonomik açıdan daha yüksek bir pay ayırması gerekir"
Rusları kast ederek, teknolojik anlamda Avrupa ordularının önde olduğunu savunan gazete, cephe hattında olası bir savaşta sayıca kendilerinden üstün olan Rus ordusunun sahada etkisiz olacağını kaydetti. Rusya'nın otoriter bir lideri olduğunu dolayısıyla halkını kolayca savaşa ikna edebileceğini de ekleyen Telegraph, olası bir savaşta Avrupa Bİrliği'ndeki asker sayısının 1.2 milyon Rusların ise 2 milyon civarında olduğunu hatırlattı.
Bu bağlamda Rusların kesin bir üstünlük kurmak için 3 milyon askere sahip olması gerektiğini vurgulayan gazete, Moskova'nın yedek askerlerle bu sayıya ulaşmasının muhtemel olduğunu bildirdi. Rusları askeri açıdan değil de ekonomik olarak yıpratarak olası savaşı kazanacaklarını belirten analizde ayrıca iyi bir direnişle birlikte Rusya'nın orta vadeli bir savaşı kaybedeceğini aktardı.