20.12.2024 - 06:56 | Son Güncellenme:
Suriye’de Beşar Esad rejiminin, Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) liderliğindeki muhalif gruplarca devrilmesi sonrasında yeniden kurulacak devletin yapısı henüz şekillenmiş değil. Bu konuda tartışmalar ve müzakereler sürerken, terör örgütü PKK’nın Suriye kolu YPG başta olmak üzere bu ülkedeki diğer uzantıları, iç savaş sonrası ABD’nin de desteğiyle elde ettiği kazanımları korumak için uluslararası baskı kurmaya çalışıyor.
Nitekim YPG’nin içinde yer aldığı DSG ile SDF’nin sözde liderlerinin yaptığı, Batı medyasının da ilgi gösterdiği açıklamalar, başta Suriye’de YPG’ye destek amaçlı asker bulunduran ABD olmak üzere, Fransa ve Almanya’dan karşılık buldu. Bununla birlikte, bu konuda İngiltere’den henüz dikkat çekici bir açıklama göze çarpmıyor.
ABD Başkanı Antony Blinken, Türkiye dahil olmak üzere bölgedeki temaslarında sürekli olarak Suriye’deki Kürtlerin durumunu ön plana çıkartırken, Pentagon’dan “DAEŞ tehdidine karşı SDF ile çalışmaya devam edileceği” yönünde açıklamalar geldi. Hatta Blinken, son olarak Suriye’nin hala parçalanma riski olduğuna ve bunun Suriye halkı için kötü sonuçlar doğurabileceğine değindi ve DAEŞ konusuna tekrar vurgu yaparak “Donald Trump’ın, Suriye’de DAEŞ’ın yeniden ortaya çıkmasını kontrol altında tutmak için güçlü bir teşvike sahip olacağını düşünüyorum” dedi.
HOLLANDE SAHNEDE
Bir zamanlar görevde olduğu dönemde ülkesinin, Suriye’deki Kürt güçlerin yanı sıra aşırılıkçı unsurlara sahip bazı muhalif grupları desteklemesini sağlayan Fransa’nın eski cumhurbaşkanı François Hollande’nin, yeniden sahneye çıktığı belirtiliyor. Nitekim, özellikle Kürt gruplara yakın medya kuruluşları tarafından paylaşılan bir haberde, Hollande’ın, ülkenin kuzeyinde Suriye Milli Ordusu (SMO) ile terör örgütü arasındaki çatışmalara yönelik “Kürtlerin yalnız bırakılmasına göz yumamam. Uyarıda bulunuyorum. Fransa ve uluslararası koalisyon Suriye Kürtlerini korumak zorunda” dediği belirtildi.
Bununla birlikte Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot’nun, SDG’nin Şam’da kurulacak geçiş hükümetinde yer alması gerektiğini belirten bir açıklama yapması da dikkat çekti. Suriye’de önemli siyasi değişimler yaşandığını ve SDG’nin DAEŞ’le mücadelenin yanı sıra ülkenin kuzey ve doğusunun istikrara kavuşturulmasında kritik bir rol oynadığını öne süren Fransız Bakan, “Ankara’nın PKK’ya yönelik güvenlik kaygılarını biliyoruz ancak herkesin çıkarlarını tatmin edecek bir düzenlemenin mümkün olduğuna inanıyoruz. Bunun üzerinde çalışıyoruz... Suriye’nin kuzeyinde Kürtler ve Türkler arasında bir anlaşmaya varılmasını kolaylaştırmak için çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
ZİYARET ÖNCESİ
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock da, Cuma günkü Türkiye ziyareti öncesinde, Ankara’ya Kürtlerin Suriye’deki kalıcı barış sürecinden dışlanmaması yönünde çağrıda bulunan bir açıklama yaptı. DW’nin bildirdiğine göre, Alman Bakan, Federal Meclis’te yaptığı konuşmada, ziyarette bu konuyu açık bir şekilde gündeme getireceğini belirtirken, Kürtlerin Suriye’de DAEŞ’le mücadele için kurulan uluslararası koalisyonun parçası olduğunu savundu. Baerbock, “Bu nedenle Suriye’deki tüm grupların sürece dahil edilmesi kendi ulusal güvenlik çıkarlarımız gereğidir” ifadesini kullandı.
‘2.5 ÜLKEYLE SORUNLUYUZ’
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, daha önce bir canlı yayında yaptığı açıklamada, Türkiye’nin, terör örgütü YPG konusunda ABD, İngiltere ve Fransa’yı kastederek “2,5 aktif üye var YPG konusunda problemli olduğumuz” demişti. Fidan, söz konusu ülkelerin YPG’ye karşı tutum ve davranışlarını değerlendirirken, “Amerikalılara ve İngilizlere hep şunu söylüyoruz; sizin terörle mücadele hassasiyetinizin çok daha fazlasını biz PKK ile mücadelede taşıyoruz. Bu tehdit kendi kendini kaldırana veya başka şekilde kaldırılana kadar devam edeceğiz. Belli bir anlayış düzeyine ulaştığımızı düşünüyorum” ifadelerini kullanmıştı.