09.01.2014 - 07:57 | Son Güncellenme:
Simone Lucie Ernestine Marie Bertrand de Beauvoir (Simone de Beavoir) Fransız yazar ve felsefecidir. Feminizmin temellerini atan düşünürlerden biridir.
Simone de Beauvoir Paris’te Georges Bertrand ve Françoise (Brasseur) de Beauvoir çiftinin kızı olarak 9 Ocak 1908’de dünyaya gelmiştir. Ataerkil bir ailede büyüdüğünü söyler. Kişiliğinin koyu katolik annesinin ve bilinemezci babasının karşıtı olarak şekillendiği söylenebilir.
Katolik Enstitüsü’nde matematik öğrenimi ve Sainte Marie Enstitüsünde yabancı dillerde yazın eğitimi gördü. Daha sonra Sorbonne’da felsefe eğitimi aldı. 1929’da seçkin Ecole Normale Superieure’ye kayıt olan ve Sorbonne’da kurs almakta olan Jean-Paul Sartre ile tanıştı.1929’da felsefede Agregation başaran en genç öğrenci olur. Jean-Paul Sartre o yıl birinci olur, Simone ise ikinci. Ancak herkes bilir ki de Simone de Beauvoir felsefede en iyi idi. Jean-Paul Sartre’a birincilik erkek olduğu için verilmiştir.
İlk karşılaşmalarından çok kısa süre sonra Jean-Paul Sartre ve Simone de Beauvoir ayrılmaz bir ikili olur. Yaşam boyu süren bu macera ve tutku doludur. Başka erkek ve kadınların da müdahil olduğu ilişkileri sarsılmaz bir nitelik kazanır.
2. Dünya Savaşı'ndan sonra Modern Zamanlar isimli politik gazetede çalışır ve ölene dek bu gazetede editör olarak hayatına devam eder. 14 Nisan 1986'da vefat eder. 1981’de Sartre’ın acı dolu son yıllarını anlattığı Veda Töreni’ni (Cérémonie Des Adieux) yazar. Kendisi de Paris’de Cimetière du Montparnasse Mezarlığına Sartre’ın yanına gömülür. Mezar taşında isimleri alt alta yazılır.
1943 yılında Simone de Beauvoir, Konuk Kız (L'Invitée) adlı Rouen okulundaki öğrencilerinden Olga Kosakiewicz ile olan kronik lezbiyen ilişkisinin öyküsünü yayınladı. Bu öykü aynı zamanda de Beauvoir ile Sartre arasındaki karmaşık ilişkiyi ve ilişkinin bu üçlü yapıdan nasıl zarar gördüğünü anlatır.
En önemli eseri 1949’da yazdığı, kadınların gördüğü baskıların bilimsel incelenmesini yaptığı ve modern feminizmin temellerini kurduğu İkinci Cins (Le Deuxième Sexe) adlı eseridir.
Freudcu yönleri ağır basan feminist bir varoluşçuluğun göze çarptığı kitapta Varoluşçulukta olduğu gibi temel prensip olarak var oluşun özden önce geldiğini kabul eder ve “Kadın doğulmaz kadın olunur.” prensibine ulaşır.
Simone de Beauvoir açık ilişkilerden ve açık evlilikten yana olduğunu sıkça belirtmiş, hayatını da buna göre yaşamış biri idi. "Second Sex" isimli kitabında "21 yaşımda her iki cinsiyetin de tecrübleerini elde etmiştim" diye yazar. L'Invitée adlı eserinde ilişkilerini detaylandırır. Mülakatlarında Jean-Paul Sarte ile olan açık evliliğinden mutluluğunu dile getirmiştir.
1990 yılında iki cilt olarak yayınlanan günlükleri ve Sartr'e yazdığı mektupları ile bir çok kere kadınlarla da ilişkiye girmiş olduğu ortaya çıkmıştır.
1952 yılında Amerikali fotoğrafçı Art Shay tarafından çekilen çıplak fotoğrafı Le Nouvel Observateur dergisi tarafından 2008 yılında yayınlandığında olay olmuştu.
Google bugün ünlü yazarın 106'ıncı doğum günü için özel bir doodle hazırladı ve onu anasayfasına taşıdı.