13.12.2024 - 07:02 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER SERVİSİ
Suriye’de Heyet Tahrir Şam (HTŞ) liderliğindeki silahlı muhalif grupların başkent Şam’a girmesi ve Beşar Esad rejimin devrilmesi sonrası ortamda sükunet göze çarparken, neler olacağına ilişkin belirsizlik de devam ediyor. Nitekim, Esad rejimine bağlı kişilere yönelik bir “cadı avı” başlatılıp başlatılmayacağı da soru işaretleri arasında.
HTŞ lideri Ebu Muhammed El-Golani, ılımlı mesajlarıyla Suriye’de bir “öç alma” dönemi başlamayacağına yönelik sinyaller vermişti. Esad’ın memleketinin de bulunduğu Lazkiye’nin yanı sına Nusayri toplumunun yaşadığı kıyı bölgelerinde de HTŞ’ye bağlı muhaliflerin tam kontrolü sağladığı görülürken, buralardan Golani’nin tutumuna ters düşen bir haber gelmedi. Ancak Golani’nin, bu bölgelerdeki tüm silahlı gruplara ne kadar hakim olacağı merak konusu ve endişeler sürüyor.
‘İşkencecilere af yok’
Öte yandan Golani’nin rejime bağlı ve özellikle mahkumlara işkence eden yetkililerle ilgili sert tutum alacağı belli oldu. HTŞ lideri, mahkumlara işkence edenlerin aftan yararlanmayacağını belirterek, uluslararası topluma, Suriye’den kaçan suçluları adalete teslim etmeleri çağrısında bulundu. Suriye İnsan Hakları Ağı Müdürü Fadl Abdülgani de, “Esad rejiminin savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlara karışan 6 binden fazla subayın kimlikleriyle işledikleri suçların ayrıntılarını belgelediklerini” söyledi.
Uçağa sığmadılar!
Bu arada Şarku’l Avsat internet sitesi, Rusya’nın, Hama’da rejim güçlerinin yenilmesinin ardından muhaliflere saldırmayı bırakıp, Beşar Esad’ı ülke dışına çıkramayı kararlaştırdığını yazdı. Habere göre Esad’ın güvendiği İran destekli milisler de, Halep muharebesi sonrası onu terk etti.
Kaynaklar, Esad’ın Suriye’den kaçmadan önceki son gece, orduyu lağvettiğini, ardından da telsizle askeri birliklere orduyu dağıtma, üniformaları çıkarma, sivil kıyafetleri giyme, birlik ve kışlaları terk edip evlere dönme emri verildiğini belirtti.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) ise, rejimin askeri ve emniyet birimlerinin başındaki isimlerin çoğunun, halen Suriye’de ancak Şam’ın dışında olduğunu öne sürdü. SOHR’a konuşan kaynaklar, Esad’ın kaçış gecesi herkesi terk ettiğini ve tüm yakın çalışma arkadaşlarının uçağına sığmadığını söyledi. Kaplan (Nimr) Kuvvetleri’nin komutanı ‘en-Nimr’ lakaplı Suheyl el-Hasan’ın da, Rusya’nın Hmeymim Hava Üssü’ne sığındığı öne sürüyor.
Anayasa 3 ay askıya alındı
Suriye’de geçici başbakan olarak göreve gelen Muhammed El-Beşir Salı günü yaptığı açıklamada, birkaç gün önce muhalif militanların desteğiyle 1 Mart’a kadar geçici başbakan olarak ülkenin yönetimini üstlendiğini duyurmuştu. Dün, Suriye’deki geçiş hükümetinin sözcüsü Obaida Arnaut, anayasa ve parlamentonun 3 ay boyunca askıya alınacağını duyurarak “Anayasayı incelemek ve ardından değişiklikler sunmak için yargı ve insan hakları komitesi kurulacak” dedi. Öte yandan Suriye’nin ‘sürgündeki yönetimi’ olarak öne çıkan isimler, İsrail ile yakınlaşmayı savunurken, İran’a bağlı güçlerin ülkeden çıkarılmasına destek verdi.
‘Rusya’nın onayıyla vurdular’
İsrail’in Suriye ordusundan kalan mühimmata yönelik saldırılarıyla ilgili dikkat çekici bir iddia geldi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi kaynakları, İsrail’in saldırılarının Rusya’nın onayı sonrası gerçekleştiğini iddia etti. ABD merkezli Washington Post ise, Suriyeli muhaliflerin geçtiğimiz ay Ukrayna istihbaratı mensuplarından yaklaşık 150 insansız hava aracı (İHA) ve diğer gizli destekler aldığını yazdı. Ukrayna’nın Suriye’de muhaliflere önemli yardım sağladığı iddia edildi.