26.03.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER SERVİSİ - Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik işgal harekatı devam ederken, birçok noktada durma noktasına gelen, hatta başkent Kiev'in çevresi gibi alanlarda gerileyen Rus ordusu, taktik değiştiriyor. Rusya Genelkurmay Başkanlığı Ana Harekat Dairesi Başkanı Sergey Rudskoy, Rus ordusunun Donbas’a yoğunlaşacağını duyurdu. Bu açıklama, Rusya'nın diğer kentlere düzenlediği saldırıları sonlandıracağı anlamına gelmese de, Ukrayna'nın tamamına yönelik bir işgale girişen Rus ordusunda ciddi hedef değişimine işaret ediyor. Rudskoy, Donbas'ı oluşturan Luhansk bölgesinin yüzde 93'ünü, Doetsk bölgesinin ise yüzde 54'ünü kontrol ettiklerini ifade etti. Rus resmi haber ajansları, Rusya'nın savaş hedeflerinde olası bir gerilemeye işaret ediyordu.
CİDDİ DİRENİŞ VAR
Ukrayna ordusunun son dönemde farklı cephelerde elde ettiği başarılar ve özellikle kaybedilen bazı noktaların geri kazanılması sonrası Rusya'dan gelen bu açıklama dikkat çekti. Ukrayna ordusu, Kiev'in batısındaki Makariv'de, Harkov'da ve güneydeki kritik nokta olan Mikolayiv'de karşı saldırıya geçti ve ciddi kazanımlar elde etti.
İngiltere Savunma Bakanlığı da, başkent Kiev’in 35 kilometre doğusundaki bazı şehirleri ve önemli savunma konumlarını yeniden ele geçirdiğini söyledi.
Bakanlık, Twitter’dan yaptığı paylaşımda, Rusya birliklerine giden tedarik zincirinin zorlandığını, bunun Ukrayna'nın lehine olduğunu belirtti. Savunma Bakanlığı, Ukrayna'nın, Rus ordusunu Kiev'den kuzeybatı yönünde Hostomel hava sahasına doğru itmeye devam etmesinin beklendiğini ekledi.
TOPLU MEZAR BULUNDU
Rusya'nın saldırıları ve Ukrayna ordusu ile çatışmalar ise sürüyor. Rusya'nın Harkov kentinde sivillere insani yardım yapılan alana gerçekleştirdiği saldırıda 6 kişi hayatını kaybederken, 15 kişi de yaralandı. Rusya Savunma Bakanlığı’nca yapılan açıklamada ise, Ukrayna’daki yabancı askerlerin bulunduğu bölgeye İskender balistik füzeleriyle saldırı gerçekleştirildiği belirtildi. Başta Rus ablukası altındaki Mariupol olmak üzere, Ukrayna genelinde sivil can kayıpları artmaya devam ediyor. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR), Rusya’nın Ukrayna’daki saldırılarında 90’ı çocuk toplam 1081 sivilin öldüğünü, 1707 kişinin ise yaralandığını açıkladı. Bu rakamların çok daha yüksek olduğu tahmin ediliyor. Nitekim Ukrayna Başsavcılığı, savaşın başından bu yana 135 çocuğun hayatını kaybettiğini açıklamıştı. BM, uydu görüntülerine dayanarak, Mariupol'de yaklaşık 200 naaşın yer aldığı bir toplu mezar keşfedildiğini de duyurdu. Öte yandan Rusya ve Ukrayna, savaşın başlangıcından bu yana ilk esir takasını gerçekleştirdi ve 10 Ukrayna askeri 10 Rus askeriyle değiştirildi.
RUSYA: 1300 ASKER ÖLDÜ
Rusya’nın Ukrayna’da uğradığı asker kaybı gündemdeki yerini korurken, dün uzun zaman sonra ilk kez resmi bir kayıp sayısı açıklandı. Rusya Genelkurmay Başkanlığı Ana Harekat Dairesi Başkanı Sergey Rudskoy, Ukrayna’daki çatışmalar sırasında bin 351 Rus askerinin öldüğünü, 3 bin 825 askerin ise yaralandığını söyledi. Rudskoy, 14 binden fazla Ukraynalı askerin öldürüldüğünü de öne sürdü. Bu rakamlar, uzmanların tahminleri ve diğer açıklamalarla örtüşmüyor. Ukrayna 16 binden fazla Rus askerinin öldüğünü ifade ederken, NATO yetkilileri bu rakamın 7 bin ila 15 bin arasında olduğu görüşünde.
TİYATRO SALDIRISININ BİLANÇOSU: 300 SİVİL HAYATINI KAYBETTİ!
Rusya tarafından Ukrayna’nın Mariupol kentindeki tiyatro binasına gerçekleştirilen saldırıda hayatını kaybedenlerin sayısı 300 olarak açıklandı. Yüzlerce sivilin enkaz altında kaldığı olayda can kaybı ile ilgili Mariupol Belediye Meclisi tarafından yapılan açıklamada, saldırıda ölenlerin sayısının 300 olduğu kaydedilerek, “Mariupol Drama Tiyatrosu’nun geçtiğimiz haftalarda Rus uçağı tarafından bombalanması sonucu yaklaşık 300 kişinin hayatını kaybettiğini öğrendik. Hala bu dehşete inanmak istemiyoruz. Binaları restore edebileceğiz ama dostlarımızı, komşularımızı, akrabalarımızı ve yakınlarımızı asla geri getirmeyeceğiz” denildi. BBC’ye konuşan Mariupol Belediye Başkanı Yardımcısı Danışmanı Petr Andryuschenko, saldırıdan önce binadaki kişilerin detaylarının alındığını, bu yüzden sayıdan emin olduklarını belirtti.
AB'NİN RUSYA'YA İHTİYACI KALMAYACAK!
Avrupa'nın Rus gazına olan bağımlılığını ortadan kaldırmak için dün önemli bir anlaşma sağlandı. Böylelikle ABD, 2022 yılı sonuna kadar Avrupa ülkelerinin doğal gaz ihtiyacını karşılamak için en az 15 milyar metreküp sıvılaştırılmış doğal gaz tedariği sağlayacak.
ABD Başkanı Joe Biden, Brüksel'de Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Von Der Leyen ile gerçekleştirdiği basın toplantısında, ABD'nin, Avrupa Birliği (AB) ile yaptığı anlaşmayı duyurdu. Buna göre AB üyesi ülkeler, 2030’a kadar, 50 milyar metreküp sıvılaştırılmış doğalgaz talebinin sağlanması için ABD ile çalışacak. ABD ve AB'nin enerji işbirliği planlarına göre ayrıca 2027 yılına kadar AB'nin Rus fosil yakıtlarına olan bağımlılığının da ortadan kaldırılması planlanıyor.
'PUTİN MANİPÜLE EDİYOR'
"Putin komşularını zorlamak ve manipüle etmek için Rusya'nın enerji kaynaklarını kullanıyor” diyen Biden, "Bu girişim, iki temel konuya odaklanmaktadır. Birincisi, Avrupa'nın Rus gazına olan bağımlılığını olabildiğince çabuk azaltmasına yardımcı olmak, ikincisi, Avrupa'nın genel olarak gaz talebini azaltmak" diye konuştu.
Von Der Leyen de, "Anlaşma, şimdiye kadar kullandığımız Rus doğal gazının yerini alacak. Bu, ABD'nin bu yıl AB'ye en az 15 milyar metreküp LNG sağlama taahhüdü bu yönde büyük bir adım. Rus fosil yakıtlarına olan bu bağımlılığı azaltmayı ve kurtulmayı hedefliyoruz" dedi.
Öte yandan Almanya Ekonomi Bakanı Robert Habeck, "Bu yılın ortasına kadar, Rusya'dan petrol ithalatını yarıya indirmeyi ümit ediyoruz. Yıl sonuna kadar da bağımsız olmayı hedefliyoruz" dedi.
PUTİN ‘ORDUYLA’ KORUNUYOR
Ukrayna’ya işgal harekatı başlatmasının ardından, pek çok Batılı yetkilinin öldürülmesi için öneride bulunduğu Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, özellikle savaş dönemlerinde karşı karşıya olduğu tehlikeler nedeniyle üst düzey önlemlerle korunduğu açıklandı. BBC’nin haberine göre, Putin, Rusya Devlet Başkanlığı Güvenlik Servisi’nce korunuyor. Kendisine eşlik eden korumalar Putin’in attığı her adımı izlerken, Rus liderin 6 yıl önce kurduğu “Rus Ulusal Muhafızları” da koruma görevini destekliyor.
ROWLİNG BENZETMESİ
Ulusal Muhafızlara başkanlık eden, Putin'in eski korumalarından Viktor Zolotov’un, son yıllarda kendisine bağlı güvenlik kuvvetindeki asker sayısını yaklaşık 400 bin artırdığı belirtildi. Putin’in yediği ve içtiği her şeyin de önceden kontrol edildiği veya yurt dışındayken ekibi tarafından temin edildiği ifade edilirken, güvenlik gerekçesiyle akıllı telefon kullanmadığı, Kremlin'e de akıllı telefon sokulmadığı bildirildi.
Öte yandan Rusya Devlet Başkanı, Ukrayna ile savaşması nedeniyle ülkesinin ve kendisinin Batı ülkeleri tarafından dışlanmasını, “Harry Potter” kitap serisiyle bilinen İngiliz yazar J. K. Rowling’in cinsiyet kimliği hakkındaki görüşleri nedeniyle linç edilmesine benzetti. Putin, “Geçenlerde çocuk kitapları yazarı Rowling'i linç ettiler. Kitapları tüm dünyada yayınlandı, ancak cinsiyet hakları taleplerini karşılamadığı için linç edildi. Şimdi ülkemizi linç etmeye çalışıyorlar. Rusya ile ilgili her şeyin ilerici ayrımcılığından bahsediyorum” dedi.
Putin’e sosyal medyadan yanıt veren Rowling ise, Rus muhalif lider Aleksey Navalni’nin hapis cezası almasıyla ilgili bir makale paylaşarak “Batı’yı kültürünü silmeye çalıştığı için eleştirmek, muhtemelen, direndiği için suçlanan sivilleri katledenler veya onları eleştirenleri hapse atıp zehirleyenler tarafından yapılmamalıdır” diye yazdı.
ÇİN’DEN TAYVAN UYARISI: MİSİLLEME YAPARIZ
Ukrayna savaşının ardından Çin’in Tayvan’da Rusya’ya benzer bir harekat olasılığına dair tartışmalar yaşanırken, Çin Savunma Bakanlığı, Tayvan’la ilgili provokasyonlara yönelik misilleme tehdidinde bulundu. Çin Savunma Bakanlığı sözcüsü Vu Çien, ülkesinin çıkarlarına zarar veren ve Tayvan Boğazı’nda istikrarı bozucu herhangi bir provokasyona karşı ordunun gerekli tüm adımları kararlılıkla atmaya hazır olduğunu açıkladı. Çin Devlet Ajansı “Xinhua”nın haberine göre, sözcü Vu “Tayvan sorunu, hiçbir yabancı müdahalenin kabul edilemeyeceği Çin’in iç sorunu olduğu gibi, Tayvan da Ukrayna değildir” ifadelerini kullandı. Vu, hiç kimsenin ya da kuvvetin Çin’in yeniden birleşmesinin önünde duramayacağını da söyledi.
ÇOCUK ESİR İDDİASI!
Ukrayna, 84 bini çocuk olmak üzere 400 binden fazla Ukraynalının kaçırılıp Rus şehirlerine “rehine” olarak götürüldüğünü iddia etti. Ukrayna ombudsmanı Lyudmyla Denisova, Rusya'nın kendi topraklarına “kaçırdığı” yüz binlerce sivili barış görüşmelerinde koz olarak kullanmaya çalışabileceğini öne sürdü.
Moskova da kendi topraklarına ulaşan Ukraynalı sayısını neredeyse aynı olarak açıkladı, ancak sivillerin oraya gitmek için gönüllü olduktan sonra Rusya’ya “yerleştirildiğini” savundu.
Brüksel’de toplanan bir grup, Ukrayna bayrağına sardıkları çocuklarını havaya kaldırarak ve boş bebek arabalarını dizerek, savaşta hayatını kaybeden çocukları andı.