18.12.2024 - 07:01 | Son Güncellenme:
Suriye’de rejimin Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) liderliğindeki muhalif gruplarca devrilmesinin ardından oluşturulan yeni yönetimle gerçekleştirilen diplomatik temaslar hız kazanıyor. HTŞ lideri Ebu Muhammed Golani (Ahmed El Şara) son günlerde art arda yabancı heyetlerle görüşürken, özellikle Rusya’nın HTŞ ile ilişkisi ve Suriye’deki askeri üslerinin durumu merak konusu.
Rusya’nın bir süredir HTŞ yönetimiyle görüşmeleri sürdürdüğü ifade ediliyor. Nitekim “The Economist”, Rusya’nın Suriye’den yavaş yavaş çekildiği iddialarına karşılık Moskova ve HTŞ arasındaki müzakerelerin çoktan başladığını yazdı. Haberde, Suriye’nin yeni liderlerinin zor kararlarla karşı karşıya olduğunu belirten gazete, Moskova’nın Tartus limanına ve Hmeymim üssüne erişimin devamı karşılığında Suriye’ye insani destek sözü verdiğini yazdı.
Daha fazla talep
HTŞ’nin ise Beşar Esad’ın iadesini beklemediği, ancak Rusya’dan daha fazla talebi olduğu öne sürüldü. CNN’deki haberde ise, Tartus’un jeopolitik önemini vurgulayan yetkililerin görüşlerine yer verilirken, Libya’da bir liman olmaksızın Suriye’den çıkılmasının Rusları zora sokabileceği öne sürüldü. Yetkililer, böyle bir durumda Rusların, “NATO’nun güney kanadında güçlerini yansıtacak bir Akdeniz limanı olmadan kalacağını” ifade etti.
Öte yandan Suriye’nin yeni geçiş hükümetinin sözcüsü Obeida Arnaout, Beşar Esad yönetiminin sona ermesinin ardından müttefiki Rusya’ya “ülkedeki varlığını yeniden gözden geçirme” çağrısında bulundu. Arnaout, yeni hükümetin dünya çapında birçok ülkeyle en üst düzeyde görüşmeler gerçekleştirdiğini söyledi.
Hareketlilik sürüyor
Bununla birlikte Rusya’nın Hmeymim hava üssünde hareketlilik sürüyor. Önceki gün Hama ve İdlib semalarında görülen Rus savaş uçakları dün de İdlib, Halep ve Hama’da görüldü. Rus askeri araçlarından oluşan bir konvoyun ise kıyı kenti Lazkiye’den güneydeki Tartus kentine doğru ilerlediği görüldü.
Rusya’nın dışında Avrupa ülkelerinin de diplomatik temasları hız kazandı. HTŞ lideri Golani, ABD, Birleşmiş Milletler ve İngiltere’den temsilcilerle görüşürken, Almanya da bu kervana katıldı. Yine HTŞ ile görüşmelere başlayan Avrupa Birliği’nin (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas da, Suriye’nin geleceğinde “İran ve Rusya’nın yeri olmaması gerektiğini” ifade etti.
Silahlı gruplar orduya katılacak
HTŞ lideri Ebu Muhammed Golani, Suriye’de birlik mesajı vererek, savaştan zarar gören azınlıklara güven vermeye çalıştı. Golani, ülkedeki geçici hükümetin azınlıklar ile yabancı ülkelere, tüm Suriyelileri ve devlet kurumlarını koruyacağı yönünde güvence verdi.
Golani, ülkedeki muhalif silahlı grupların dağıtılacağını, savaşçıların düzenli ordu birliklerine katılacağını da söylerken, “Gruplar dağıtılacak, Savunma Bakanlığı saflarına katılmak üzere eğitilecek ve hepsi yasaya tabi olacak” ifadelerini kullandı. Ayrıca çok etnikli ve çok dinli bir ülkede birliğin gerekli olduğunu vurgulayan Golani, “Suriye birlik olmalı. Sosyal adaleti garanti altına almak için devlet ve tüm inançlar arasında bir toplumsal sözleşme olmalı” ifadelerine yer verdi.
‘Türkiye’nin, meşru endişelerini anlıyoruz’
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, Suriye’nin kuzeyinde PKK’nın oluşturduğu terör tehdidi konusunda Türkiye’nin “meşru endişelerinin” anlaşıldığını bildirdi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Miller, Türkiye’nin Suriye içindeki yabancı savaşçıların varlığı konusundaki “çok meşru endişelerini” de anlayışla karşıladıklarını belirterek, ABD’nin ileriye doğru “bir yol bulmaya çalıştığını” vurguladı. Sürecin sonunda, ayrı bayraklar altında silah taşıyan hiçbir “alt ulusal milis grubun” olmaması gerektiğine işaret eden Miller, Suriye’den yabancı savaşçıların sınır dışı edilmesini tartışmasının “kesinlikle uygun” olduğunu dile getirdi. Suriye’de yeni kurulacak siyasi sistemin ne olması gerektiği konusuna cevap veren Miller, “Bu ABD’nin değil Suriye halkının vereceği bir karar.” cevabını verdi.
Yine Trump’tan yardım istediler!
Terör örgütü PKK/YPG ve SDG, Esad rejiminin düşmesi sonrası panik yaşamaya devam ederken, yine, henüz daha göreve bile başlamamış ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump’tan yardım istediği belirtiliyor. “Wall Street Journal” gazetesinin haberine göre, Türkiye’nin terör örgütünün Rojava olarak adlandırdığı Suriye’nin kuzeyi ile doğusunda kalan bölgede büyük çaplı harekat başlatacağını savunan yerel yetkililer, Trump’a mektup yazarak, bu harekatı önlemesini istedi. Rojava denilen bölgenin öne çıkan isimlerinden İlham Ahmed, mektupta Trump’tan Ankara’yı uyararak harekata “geçit vermemesini” isterken, aksi halde insani bir felaket yaşanacağını iddia etti. Ahmed, mektubunda, Türkiye’nin hedefinin, Trump’ın başkanlık dönemi öncesinde Suriye topraklarında de facto bir bölge yaratmak olduğunu öne sürerek “Amerikan liderliğinin birleştirici rolü, bu tür işgalleri durdurabilir ve bölgedeki halkların güvenliğini sağlayabilir” ifadelerini kullandı.