DünyaRus oligarklar

Rus oligarklar

08.01.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:

Sovyetler Birliği’nin dağılma sürecinde oluşan elverişli koşullarda ortaya çıkan oligarklar devletin elindeki bütün zenginliklerin üzerine çöktüler. Ama Ukrayna savaşı başlayınca bir yıl içinde 95 milyar dolar kayba uğradılar.

Rus oligarklar

Ege Doğaç Erdoğan - Oligarşi terimi antik Yunanca’da ‘oligos’ (azınlık) ve ‘arkho’ (yönetmek, hükmetmek) kelimelerinin birleşimi sonucu ortaya çıkmıştır. Aristo’ya göre oligarşi aristokrasinin yozlaşmış hali, kötü niyetli azınlığın şahsi çıkarları için adaletsiz yönetimi demektir. Seçkinlerin (elitlerin) belirli bir sınıftan geldiği toplumlarda görülse de Alman sosyolog Robert Michels her ne kadar bir yönetim biçimi eşitlikçi ve demokrat olsa da oligarşilerin oluşmasının önüne geçilemeyeceğini savunur. Sonuçta her grup içinde idari ya da bürokratik olsa da bir yöneten kadro vardır ve bu kişilerin zamanla, özellikle kriz durumlarında gücü elde etmeleri yadsınamaz şeklinde bir görüş belirtir Michels. Tabii buna mukabil demokrasiyi özünde benimsemiş toplumlarda oligarşik yapıların engellenebileceği görüşü de mevcuttur. Nihayetinde Sovyetler Birliği’nin dağılma sürecinde oligarşik bir yapının vuku bulmasına çok elverişli koşullar olduğunu söyleyebiliriz. Ukrayna savaşının patlak vermesiyle tekrardan gündeme oturan Rus oligarklar nasıl bu konuma geldiler, servetlerini                     hangi şartlar altında oluşturdular, devlet üzerindeki güçleri ne kadar fazla, ve ağır yaptırımlar karşısında ne durumdalar?

Haberin Devamı

Astronomik servetler

Sovyetler Birliği’nde ekonomi tamamen devletin kontrolündeydi; petrol, doğalgaz rezervleri, kıymetli metal madenleri, fabrikalar, rafineriler kamuya aitti ve ‘kızıl direktörler’ lakaplı bürokratlar tarafından yönetiliyordu. 1985’de Mikhail Gorbaçov’un liderliğe gelmesiyle Sovyetler’de başlayan büyük değişim ve yeniden yapılanma (perestroika ve glasnost) reformlarıyla ülkedeki sistem baştan aşağıya yenilenmeye başladı. Özel işletmeler teşvik edildi, kamuya ait kaynaklar özelleştirilmeye çalışıldı. Komünist rejim tarafından yıllardır halka ait olan varlıklar teker teker elden çıkarıldı ve haliyle bunlara sahip olacak yeni bir grup türedi. İşte bu geçiş sürecini fırsata çevirerek eskiden devlete ait olan kaynakları özel şirketlerinin himayesi altına alan ve bu girişimlerinin sonucunda astronomik servetlere sahip olan bu gruptaki kişilere Rus oligarklar diyoruz.

Haberin Devamı

Devlete borç verdiler

Gorbaçov’un ardından Sovyetler Birliği resmen dağılıp, Boris Yeltsin yeni kurulan Rusya Federasyonu’nun ilk başkanı olarak seçildiğinde Rusya çok ani ve sert değişim rüzgarlarıyla savruluyordu. Yeni devlet kurulmadan aylar önce yaşanan darbe girişiminde Moskova’da bir tankın üzerine çıkarak yaptığı konuşmayla hafızalara kazınan Yeltsin, zaman kaybetmeden süratle reformlarını gerçekleştirmek istiyordu. Ancak bu şekilde eski alışkanlıklar bıçakla kesilmiş gibi bir çırpıda atılabilinirdi. Demokratik, dengeli ve adil bir geçiş süreci yerine, kaos ve fırsatçılığın hakim olduğu bir geçiş yaşandı. Gerekli yasal altyapının oluşması beklenilmeden devlet kaynakları birer birer elden çıkarıldı. Genç Rus iş insanları bu durumdan yararlanmayı çok iyi bildi; misal, dışarıdan ihraç ettikleri bilgisayar, otomobil gibi ürünleri fahiş fiyata iç piyasada satabildiler. Ruble’nin değer kaybetmesi ve hiperenflasyon sayesinde muazzam karlı işler yapabildiler. 1994’de Yeltsin hükümeti Rus vatandaşlarına kamu şirketlerinde hisse olarak geçen kuponlar dağıttı. Çok geçmeden bu kuponlar ufak bir azınlığın elinde toplandı. Bir yıl içinde fevkalade bir servete ulaşan oligarklar Yeltsin’in 1996 seçim kampanyasını finanse ederek siyaseti doğrudan yönlendirmeye başladılar. Devlet oligarklardan tam 1.8 milyar ruble borç aldı ve karşılığında kefalet olarak Rusya’nın en önemli doğal kaynaklarından ve sanayisinden hisseler verdi. Borç ödenemeyince oligarklardan Khodorkovsky petrol imparatoru, Berezovsky otomobil kralı, Abromovich, Potanin, Fridman gibi diğer genç girişimciler petrol, bankacılık ve madencilik sektörlerinde birer dev oldular.

Haberin Devamı

Putin’in oligarkları

Yeltsin 2000 yılında istifa edince yerine kendi seçtiği veliahtı Putin geçti. Eski bir KGB ajanı olan Putin Sovyetler Birliği’nin güçlü zamanlarına bir özlem duyuyordu ve ülkenin bir avuç oligarkın eline geçmesinden hoşnut değildi. Ancak aynı zamanda Putin’in birinci önceliği gücü tamamen kendi elinde toplamaktı. Bu sebepten ötürü kendisine karşı çıkan oligarkları safdışı ederken, destek verenlere bulaşmadı. Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın stratejisiyle ilerledi ve hatta kendine mutlak sadakat sahibi olan, ‘siloviki’ diye bilinen yeni bir oligarşi zümresi oluşturdu. Kendisi gibi eski KGB çalışanlarına, askeri ve sivil bürokrasi mensuplarına devletin kaynaklarını paylaştırdı, örneğin St.Petersburg belediye başkan yardımcısıyken danışmanı olan Igor Sechin, Putin’in başkanlığında petrol şirketi Rosneft’in başına getirildi. Putin’in Rusya’sında kendilerini güvende hissetmeyen bazı oligarklar yüklü miktarda parayı yurtdışına çıkarmaya başladılar. Tercihleri genelde İngiltere ve Fransa oldu. Londra’da Eaton Square, ‘Red Square’ (Kızıl Meydan) olarak anılmaya başlandı zira neredeyse tüm evler Rus oligarklar tarafından satın alınmıştı. Bilindiği üzre Abromovich Chelsea Futbol Kulübü’nün sahibi oldu. Süper lüks jetler ve yatlar dünyanın en nadide köşelerinde saklanıyordu. Rusya’nın 2014’de Kırım’ı ilhak etmesiyle oligarklara Batı tarafından yaptırımlar uygulandı. Ancak bu yaptırımlar geçtiğimiz 2022 senesindekilerin yanında solda sıfır kalıyordu. 2022’de Rusya’nın Ukrayna’yı işgali akabinde getirilen yaptırımlar sonucu Rus oligarklar büyük darbe aldılar. Bloomberg Milyarderler Endeksi’ne göre bir senede Rus oligarklar tam tamına 95 milyar dolar kayba uğradılar. Fakat halen gözden kaçırdıkları, başkaları üzerine geçirdikleri ve Rusya içerisinde sahip olduklarıyla milyarlarca dolarlık servete sahipler. ve Putin’e karşı çıkmadıkları sürece de bu güce sahip olmaya devam edecekler gibi gözüküyor…

Haberin Devamı

Rus oligarklar

Haberin Devamı

Bu tabloda göze çarpan nokta Aristo’nun demokrasiyi kötü bir yönetim biçimi olarak sınıflandırması. Antik Yunan düşünürler demokrasiye hep mesafeli bakmışlardır çünkü demagogların çoğunluğu yanlış yolda yönlendirmesinden çekinirlerdi. Sokrat ve Platon’un yolundan giden Aristo’nun günümüz standartlarında elitist bir görüşe sahip olduğu iddia edilebilir fakat ‘polity’ olarak nitelendirdiği çoğunluğun iyi yönetimi, çağdaş anayasal bir halk yönetimine benzerlikler göstermektedir.

Rus oligarklar

Kaynak: Bloomberg Billionaires Index, 30 Aralık

Yaratıcı ve gizli yöntemleri var

Rus oligarklar servetlerini yaptırımlardan kaçırmak için yaratıcı ve gizli yöntemlere başvurduklarından bir ’en zenginler listesi’ sunmak imkansız, çeşitli kaynaklar birbirleriyle çelişen figürler yayınlıyorlar. En çok güce sahip oligarklardan bazılarına bakalım:

Rus oligarklar

ALEXEI MORDASHOV

Bazı tahminlere göre Rusya’nın şu anda en zengin insanı ancak Bloomberg Milyarderler Endeksi’ne göre servetine oranla en çok kayıp yaşayan 5. oligark. Rusya’nın en büyük çelik ve madencilik şirketi Severstal’in yönetim kurulu başkanı ve en çok hisseye
sahip hissedarı. ‘Lady M’ ve ‘Nord’ isimli iki yatı ve özel jeti var ancak İtalyan polisi Lady M’e el koymuş durumda. Diğer yatı Seyşeller’de saklanmış halde durmakta.

VLADIMIR LISIN

Lisin zengin olmadan önce Sibirya’da bir kömür madeninde elektrikçi olarak hayatını kazanıyordu. Bugün ise çelik üreten NLMK Grup’un yönetim kurulu başkanı. Ukrayna’daki Rus tanklarına çelik tedarik etmekle suçlanıyor ancak halen ABD tarafından yaptırımlar listesine alınmış değil. Atıcılık sporu tutkunu olan Lisin, Ekim 2021’e kadar Avrupa Atıcılık Federasyonu başkanlığı görevini ifa etti.

VLADIMIR POTANIN

Boris Yeltsin’in başbakan yardımcısı, Putin ile yakın ilişkilere sahip. Norilsk Nickel şirketinin 3’te 1’inden biraz fazlası ona ait, nikel madeni sayesinde servetini kazandı. 20 seneden fazla Gugenheim Müzesi vakfında yer aldı ancak Ukrayna savaşı sonrası bu pozisyonunu bırakmak zorunda kaldı.

ROMAN ABROMOVICH

Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra pek çok çeşitli sektörde faaliyetlerde bulundu, siyasi çevrelere yakınlığını kullanarak büyük bir servet elde etti. Adını en çok duyuran olay Chelsea Futbol Kulubü’nü satın alması oldu. Süper lüks yatları, New York’taki daireleri ve lüks yaşam tarzıyla da dünya gündemini epeyce meşgul etti.

ALISHER USMANOV

Putin’in en yakınlarından olan Usmanov Rusya’nın en büyük telekom şirketlerinden MegFon ve demir çelik devi Metalloinvest’deki hisseleri sayesinde Rusya’nın en zenginler listesinin daima zirvelerinde yer aldı. Pek bilinmeyen başka bir yanı ise Facebook’un hayatımıza girmesine yardımcı olduğudur. 2009’da Mark Zuckerberg küresel  ekonomik kriz dolayısıyla  finansman bulmakta zorlanırken Usmanov 900 milyon dolarlık bir yatırımla şirkete ilaç gibi gelecek bir nakit akış sağladı.

Rus oligarklar

Mecburi özgürlük savaşçısı Khodorkovsky

Sibirya’daki petrol sahalarını Yukos adlı bir şirket altında birleştirerek servetini elde eden Khodorkovsky’nin, 2000’li yılların başında Rusya’nın en zengin kişisi olduğu tahmin ediliyordu. 2001 yılında ‘Open Russia’ isimli bir sivil toplum örgütü kurdu; bu örgüt, demokrasi ve insan haklarını savunduğunu iddia ediyordu. 2003 yılında televizyondan da yayınlanan bir toplantıda Putin’e açıkça karşı çıktı, yolsuzluk iddialarını dile getirdi. Aynı sene dolandırıcık suçundan tutuklandı ve 9 yıl hapis cezasına mahkum edildi. Yukos’un hisseleri donduruldu ve Khodorkosvky servetinin önemli bir bölümünü kaybetti. Cezaevindeyken 2010 yılında zimmetine para geçirmek ve kara para aklamak suçlarından cezası 2014 yılına kadar uzatıldı. Khodorkovsky’nin başına gelenlerin siyasi sebeplerden dolayı olduğu iddia edildi, özellikle Batı tarafından serbest bırakılması çağrılarında bulunuldu. Uluslararası Af Örgütü tarafından siyasi mahkum olarak kabul edildi. 2013 yılında Putin af yetkisini kullandı ve tahliye edildi. Khodorkovsky’nin siyasete karışmama konusunda Putin’e söz verdiği ve ancak bu sözden sonra Putin tarafından affedildiği yorumları yapıldı. Aslında Khodorkovsky’nin hikayesi Putin tarafından diğer Rus oligarklara verilen bir gözdağı olarak yorumlanabilir. Khodorkovsky insan hakları ve demokrasi için mi yoksa Putin ile arasındaki güç çekişmesinden dolayı mı bu mücadeleyi etmek zorunda kaldı kesin olarak bir yargıya varmak mümkün değil ancak Putin öncesi dönemde pek de demokrasi aşkıyla davrandığı söylenemez. Sonuç olarak Khodorkovsky olayından sonra Rus oligarklar Putin’in otoritesini sorgulamaktan çekindiler ve Putin ile arası çok iyi olmayanlar varlıklarını Rusya dışına taşıdılar.